Sosyal Medya Hesaplarımız

Avi Alkaş

Fiyat duyarlılığı artan tüketicinin outletlere ilgisi çoğalıyor

Avi Alkaş
Abone Ol:

Jones Lang Laselle tarafından hazırlanan ‘Perakende Piyasalarına Bakış Temmuz 2009’ raporuna göre; Ocak-Temmuz döneminde açılan toplam 179 bin 300 metrekareye sahip sekiz alışveriş merkeziyle birlikte, 2009 Temmuz sonu itibariyle Türkiye genelindeki alışveriş merkezi sayısı 218’e ulaştı.

Raporda; Türkiye alışveriş merkezi piyasasındaki mevcut toplam kiralanabilir alanın 2009 Temmuz ayı sonunda 5 milyon 30 bin metrekareye ulaştığı, inşaat halindeki projelerin toplam kiralanabilir alanı ise 3 milyon 500 bin metrekare olarak hesaplandığı belirtiliyor. Yatırımcı algısının pozitif yönde gelişmesinin bir sonucu olarak inşaat faaliyetlerinin yılın ikinci çeyreğinden itibaren canlanmaya başladığı, ancak buna rağmen bazı projelerin 2010 yılı sonrasına ertelenmesinin muhtemel olduğu görülüyor.

2011 yılı sonunda ülke genelindeki alışveriş merkezi sayısının 314’e ulaşması bekleniyor.

Toplam perakende piyasasının yüzde 38’ini elinde bulunduran İstanbul, 2009 Temmuz ayı itibariyle 1.91 milyon metrekarelik kiralanabilir alanıyla Türkiye’nin en büyük perakende pazarı olarak yerini korudu. 2011 yılı sonunda bu rakamın 3 milyon 600 bin metrekareye ulaşması bekleniyor.

‘Perakende Piyasalarına Bakış Temmuz 2009’ raporuna göre; halen inşaatı devam etmekte olan 43 alışveriş merkezinin hizmete girmesiyle birlikte 2011 yılı sonunda İstanbul’daki mevcut alışveriş merkezi sayısı 117’e yükselecek. Alışveriş merkezlerinin gelişiminin Anadolu’da yavaşlayarak da olsa devam ettiğini belirtilen rapora göre; 2011 sonunda sayının 197’ye ulaşması ve böylece 2011 yılı sonunda ülke genelindeki alışveriş merkezi sayısının 314’e ulaşması bekleniyor.

Raporda 2009 yılındaki ekonomik daralma dolayısıyla, toplam kiralanabilir alandaki büyümenin 2008 yılının ikinci yarısından itibaren bir yavaşlama gösterdiği, İstanbul’da Ocak-Temmuz 2008 döneminde gerçekleşen 135 bin metrekarelik bir büyümeye karşın, bu yılın aynı döneminde sadece 70 bin metrekarelik artış kaydedildiğini görüyoruz. Anadolu’da ise 2008 Ocak-Temmuz döneminde gerçekleşen yüzde 15,8’lik büyümeye karşın, bu sene aynı dönemde yüzde 3,6’lık artış gerçekleşti.

İstanbul perakende yoğunluğu açısından Ankara’yı geçecek.

‘Perakende Piyasalarına Bakış Temmuz 2009’ raporuna göre; Ankara bin kişi başına düşen 176 metrekarelik kiralanabilir alanıyla, en yoğun perakende pazarı olarak yerini koruyor. Ankara’yı 151 metrekare ile İstanbul ve 122 metrekare ile de Denizli takip ediyor.

Tamamlanacak projelerle birlikte İstanbul, Ankara piyasasını geçerek bin kişi başına düşen 265 metrekarelik kiralanabilir alanla Türkiye’nin en yoğun piyasası olarak konumlanacak. Ancak İstanbul’un perakende kapasitesinin, diğer şehirlere göre çok daha yüksek olduğunu unutmamak gerek.

Raporda outlet merkezlerinin sektör içindeki payının arttığını, ağır ekonomik koşullar altında iyi bir performans sergileyemeyen alışveriş merkezlerinin outlet merkezlerine dönüşmesiyle birlikte, outlet merkezlerinin 2007 sonunda yüzde 11 olan pazar payının 2009 Temmuz ayı itibariyle yüzde 15.3’e yükseldiğini gözlemliyoruz. Ayrıca 2007 yılı sonunda pazar payı yüzde 21,5 olan ‘üst bölgesel’ alışveriş merkezlerinin, 2009 Temmuz ayı itibariyle yüzde yüzde 18,2’e gerilediği de belirtiliyor.

Günümüz piyasa koşullarında fiyat duyarlılığı artan tüketicinin outletlere ilgisinin arttığını ve bu durumun perakende piyasasına yansımalarını görmeye devam edeceğiz.

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nin Ağustos 2009 – 6. sayısında yayınlanmıştır.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Avi Alkaş

Jones Lang Lasalle üçüncü yılını kutladı

Avi Alkaş

Yazar:

Yatırımcılara, mülk sahiplerine ve kiracılara geniş bir yelpazede gayrimenkul hizmetleri sunan Jones Lang LaSallle, Türkiye’deki üçüncü yılını İstanbul Hilton Otel’de gerçekleştirilen görkemli bir davet ile kutladı.

Ben ve Jones Lang LaSalle Türkiye Yönetici Direktörü Alan Robertson ev sahipliğindeki davete, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın yanı sıra aralarında Cem-Ümit Boyner, Cem Hakko, Mehmet Başer, Mustafa Taviloğlu, Abdullah Kiğili, Kamil Özçoban’nın da bulunduğu perakende ve gayrimenkul dünyasından bine yakın davetli katıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Jones Lang LaSalle Türkiye Yönetici Direktörü Alan Robertson “Jones Lang LaSalle olarak ilk kez Ocak 2007 tarihinde beş kişilik bir ekip ile Türkiye’de hizmet sunmaya başladık. Ardından 2008 yazında Avi Alkaş tarafından kurulan, Alkaş Danışmanlık ile stratejik bir ortaklığa imza attık. Birlikte geçirdiğimiz iki yıllık süreçte Jones Lang LaSalle’in İstanbul merkez ofisinde 55 ve alışveriş merkezlerindeki 70 olmak üzere toplam 125 kişilik uzman ekibimizle alışveriş merkezi konsept geliştirme, kiralama, yönetim, cadde mağazacılığı, ofis, lojistik ve otel sektörlerinde çok büyük proje ve başarılara imza attık” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Perakende ve gayrimenkul sektörüne katkılarımdan dolayı Mayıs ayında Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ICSC) tarafından verilen “Dünya Üstün Hizmet Ödülü”, gecede sembolik olarak Jones Lang LaSalle Türkiye Perakende Direktörü Nilgün Dil-Erman tarafından sunuldu. Ayrıca Alışveriş Merkezleri Yöneticileri Dostluk Grubu adına Profilo Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Nuri Aka tarafından bir de tebrik ödülü takdim edildi.

Ödül töreninin ardından yaptığım konuşmada şunları söyledim:

“Son 20 yıldır her sene sadece üç veya dört kişiye verilen, manevi değeri ölçülemez ve çok özel takdir ifadesi olan ‘ICSC Yönetimi Dünya Üstün Hizmet Ödülü’nü kazanan ilk ve tek Türk olmaktan şahsım, şirketim ve ülkem adına gurur duyuyorum. Bu yıl söz konusu ödüle Amerika’dan üç kişi ve ABD dışından da ben layık görüldüm. Ödül konuşmamda da belirttiğim gibi, gelişen ülkem ve güçlenen sektörümüz adına aldığım bu ödüle giden yolda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, aileme, bize hizmet imkanı vermiş tüm değerli müşteri ve perakendecilerimize tekrar teşekkür ediyorum.”

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nin Temmuz 2010 – 17. sayısında yayınlanmıştır.

Devamını Oku

Avi Alkaş

“ICSC Yönetimi Dünya Üstün Hizmet Ödülü” onurunu ve coşkusunu sizlerle paylaşmak isterim

Avi Alkaş

Yazar:

ICSC’nin (Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi) ABD’de Las Vegas’ta 30.000 kişiyi aşkın bir katılımla gerçekleşen bu yılki RECon konferansında layık görüldüğüm çok özel ve çok anlamlı “ICSC Yönetimi Dünya Üstün Hizmet Ödülü” onurunu ve coşkusunu sizlerle paylaşmak isterim. Son 20 yıldır her yıl sadece 3 veya 4 kişiye verilen, manevi değeri ölçülemez ve çok özel takdir ifadesi olan sektörümüzün dünya çapındaki en önemli ödülüne bu yıl layık görülen dört kişiden tek ABD dışından gelen ve ilk Türk olmak, farklı bir duygu yaşatıyor.

Ödülü aldıktan sonra yaptığım (ekli) konuşmamda da belirttiğim gibi, gelişen ülkem ve güçlenen sektörümüz adına da aldığım bu büyük ödüle giden yolda, her birinizin değerli katkılarına ayrı ayrı teşekkürlerimi sunmayı da keyifli bir görev addediyorum.

Bugüne kadarki tüm gönüllü hizmetlerimizde ve eriştiğimiz başarılarda olduğu gibi, daha nice çalışma arkadaşımızın ve sektör mensubunun bu yönde edinebileceği takdir ve ödüllerin yolunu açmada etkin olmasını dilediğim bu ödülün ardından sizlerle dolu dolu yaşanmış onca anının ve çalışma saatinin rolü yadsınamaz.

Daha nice böylesi vesilelerde hep birlikte olmayı dilerim.

Saygı ve sevgilerimle,

“ICSC Yönetimi Dünya Üstün Hizmet Ödülü” Teşekkür Konuşması

Tanrım! Ne kadar gururlu ve mutluyum!

18 yıl önce Las Vegas’tan ilk ICSC toplantısından döndüğümde eşim Gina’ya bir gün bu ödülü ne denli çok kazanmak istediğimi söylediğimi bugün gibi hatırlıyorum.

Ve işte şu an huzurunuzda, üstelikte benim için “Hayatımın en iyi yılı” olarak başlamış bu yılda, ICSC yönetim üyelerinin yaşam boyu unutulamayacak bu takdirine layık görülmüş olmaktan öylesine onur duymaktayım. Avrupa’nın Kültür başkenti güzel İstanbul’dan gelen ve “ICSC etkinliklerine katılmak için üç kıtayı arşınlayan adam” sıfatı da konmuş bir profesyonel olarak, kolaylıkla bu yöndeki tüm katılım ve temaslarımın her saniyesinde çok büyük bir keyif aldığımı, bunların kariyerimi zenginleştirirken yolumu açtığını söyleyebilirim. Dünyadaki en genç CSM ve CMD lerden biri olan küçük oğlum Alp Alkaş’ın da “Yeni Nesil” olarak ayni yoldan geldiğini görmekten de çok mutluyum.

ICSC’nin büyük ve değerli amacına hizmet sürecimde, etkin olabilmem için beni aydınlatan ve destekleyen bir cok can dostumdan sadece bir kaçını burada ifade etmeme izninizi rica ederim.

Sevgili eşim Gina’nın (bir çok evlilik yıl dönümümüz Las Vegas konferans tarihlerine denk geldiğinde beni yine de bu toplantılara yollayışında da olduğu gibi) sabrı ve kollaması ile kafam rahat kalbim sevgi dolu olabildi. Oğullarım burada bulunan Alp ve buraya gelemeyen Emir ile birçok paylaşımı yaşadım. 17 yıl boyunca bana katlanan çalışma arkadaşım sevgili Nilgün’un tanıdığı zaman sayesinde onca jüri, yönetim kurulu ve okul seyahatlerini yapabildim.

İlk AMPD başkanım, eski patronum ve ebedi can dostum Mehmet Bayraktar’dan birçok sey öğrenirken her ICSC girişimimde beni destekledi. Alkas’taki ve son iki yıldır katıldığım büyük Jones Lang LaSalle ailesindeki değerli çalışma arkadaşlarım sayesinde ICSC için hizmetler üretebildim. Gönül dostlarım, ebedi arkadaşlarım, AMPD, ICSC European Board, jüri üyeleri ve ICSC Londra ve New York ofislerindeki yoldaşlarım, beni hep motive ettiler.

Gelişen ülkem Türkiye, genç ve yasam dolu nüfusuyla bize endüstri genelinde ödüller kazanan geliştirme imkanları verdi. En son olarak ancak en az önemli olmaksızın, (burada da olan) sevgili müşterilerimiz, bize duyduklar güvenle, Dünya klasındaki projelerinde hizmet imkan vererek inşa ettiğimiz deneyimi her asama ve ortamda paylaşmamızı olası kıldılar.

Hepinize öyle çok şey borçluyum ki, her birinize ayrı ayrı şükran duyuyorum.

Bir kez daha şahsınızda sevgili Peter (Sharpe) ve Mike (Kercheval), bu büyük onur için tüm ICSC yönetim kurulu üyelerine ve global ICSC camiasına en derin şükranlarımı lütfen kabul edin.

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nin Haziran 2010 – 16. sayısında yayınlanmıştır.

Devamını Oku

Avi Alkaş

Türk gayrimenkul sektörüne Singapurlular ilgi gösteriyor

Avi Alkaş

Yazar:

Gayrimenkul alım satımı için ilgi doğdu, değerlenme talepleri arttı.

Bunun yanı sıra birtakım yabancı fonların yöneticilerinin ziyaretleri başladı. Büyük bir fon yöneticisi sohbete geldi. O da bizim için bir gösterge. Singapur Devlet Yatırım Ajansı’nın temsilcileri geldi. ‘Bize Türk pazarını anlatın’ diyorlar. Uluslararası yatırımcılar tekrar ziyarete gelmeye başladı. Bu ilginin artmasının Türkiye için sevindirici bir gelişme. Her ne kadar kriz öncesindeki döneme göre serbest dolaşan, “serseri para” diyebilecekleri, nereye gideceği belli olmayan fonlar, belli bir kısıtlamaya, sıkıntıya düştüyse de yine de bankaların kredi vermek, yatırım fonlarının da yatırım yapmak zorundalar.

Geçmişte Türkiye’nin daha çok Batı-Doğu ekseninde çalıştığını, Türkiye’nin gelişmiş batı fonlarından yararlanırken, Türkiye’ye yatırım olarak öncelikle Hollandalı’ların geldiğini, bunu Alman sigorta fonlarının takip ettiğini biliyoruz.

Önümüzdeki dönemde bu Batı-Doğu ekseninin Kuzey-Güney şeklinde değişeceği beklentisindeyim. Turizm sahasında görmekte olduğunuz gibi bazı Rus kaynaklı yatırımcılar ve özellikle turizm sahasında görmekte olduğunuz gibi bazı Rus kaynaklı yatırımcılar ve de özellikle son krizde ciddi zararlara uğramış Orta Doğu fonları, biraz da kendine özgü yatırım yapma durumlarından ötürü, bu önümüzdeki dönemde gerek Orta Doğu kaynaklı gerek Körfez kaynaklı birtakım yatırımcılarla, kuzeyden de birtakım yatırım olanaklarının gelişeceğini bekliyorum. Turizm sektörünün organize perakende sahasıyla daha yakın işbirliği içinde olması gerek. Türkiye’nin alışveriş festivallerine ihtiyacı bulunmakta, Türkiye’nin turistik alışverişi cezbetmesi gerekmektedir.

Suriye ile vizenin kalkmasının bizler için müthiş bir gelişme imkanı sağladı. Gaziantep’te hayata geçirdiğimiz Sanko Park projemiz, bugün Suriye’den ziyaretçi akınına uğruyor. Antakya’da bir çalışmamız başlıyor, İskenderun’da bir çalışmamız var.

Ramazan’da çok ciddi Arap turizmi olacak, önümüzdeki dönemi çok iyi değerlendirmek gerek, zira İran turizmini geliştirmek, Rus turizmine iyi davranmak gerekecek.

Jones Lang Laselle Türkiye olarak bu sene 10 projenin açılışını gerçekleştirdik, Erbil’deki Tatilya’nın yanında 40 bin metrekareyi bulan bir alışveriş merkezinin kurgusunu yaptık.

Bu sene Erbil’i açacağız. Kuzey Irak’ta ilk uluslararası yurt dışı projemize girmiş oluyoruz. Suriye projemiz 2011 yılında geliyor. Yine geleceğe yönelik Zorlu Center’ı sayabiliyorum. Henüz daha kiralamaya çıkmadık. Konsept geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. AVM’lerde kendilerini yeniliyor. AVM’lerde hazır giyimin payının yüzde 50-55’lerde olduğunu, ev dekorasyonu ve yaşam tarzı ürünlerin ön plana çıkmaya başladığını belirtmek isterim. Yakın gelecekte sağlık birimlerinin daha fazla alışveriş merkezleri içinde görülecek. Eskiden sadece göz doktoru, kontak lens merkezi bulunurken, birtakım teşhis-tanı laboratuvarlarını, birtakım poliklinikleri, eğitim kurumlarını da alışveriş merkezleri içinde göreceğiz.

Galleria’ya bakın kapalıdır. Fly Inn’de cam görürsünüz. Yeni projelerimizde bunları çalışıyoruz. Fitnes kulüplerini alışveriş merkezlerinin içine almaya başladık. Birtakım laboratuvarların AVM’lerde yer alabilmesinin kurgusunu hazırlıyoruz. Zorlu içinde bir sağlık line olacak. Bu tür karma kullanımlı projelerde o da belli bir çekim sağlıyor. Sportif tesisler işin içine giriyor. Mesela Cevahir’de Nike mağazası veriyoruz, içinde basket sahası, kale olsun, orada insanların uygulamalı olarak alacağı ayakkabıyı kullanabileceği alanlar bulunsun gibi.

AVM’lerin şeffaflaşıyor. Geçmişte içe dönüktük, dışa açılıyoruz. Daha şeffaf alışveriş merkezleri geliyor. Şehir merkezleri yenileniyor, yeni kent merkezleri oluşuyor. Malatya Pazarı’nı İstinye Park çatısı altına alabiliyoruz, Safir’de İstinye Park deneyiminden aldıkları güçle daha farklı bir pazar açılımı yapmaya yöneldik.

Bu pazar açılımında da Kadıköy Çarşısı’ndan esinlenebiliyoruz. Mısır Çarşısı’ndan, Çiçek Pasajı’ndan esinlenebiliyoruz.

Hacı Bekir, Hacı Bozan Oğulları, Güllüoğlu gibi Türkiye’nin tarihi markalarının da alışveriş merkezleri içinde yer almasını sağlamak gerek. Cevahir’de özel bir turistik bölüm oluşturma çalışmasına başladık. AVM’lere gelen ziyaretçiler aynı zamanda misafirimiz mantığına gidiyoruz. Otel mantığında yaklaşmamız lazım.

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nin Nisan 2010 – 14. sayısında yayınlanmıştır.

Devamını Oku

Avi Alkaş

POPÜLER