Firmalardan
%100 meyve suyu Zumosol Türkiye’de
İspanya markası Zumosol, Türk tüketicisini evde sıkılmış meyve suyu lezzeti ile buluşturuyor.
Dünya’nın en ünlü meyve suyu markalarından, Avrupa’nın en büyük 2. meyve suyu üretim tesislerine sahip olan Zumosol, tamamen doğal, hiçbir katkı maddesi içermeyen, taze sıkma ve benzersiz lezzetleri ile Türkiye’de. Toksöz Grup tarafından Kasım 2013’te satın alınan ve yenilenen Zumosol, %100 Türk sermayeli bir global marka olarak yoluna devam ediyor. İspanya’nın en bilinen meyvesuyu markası olan Zumosol, İspanya Cordoba’daki dev üretim tesislerinde, artık Türkiye için de üretim yapıyor.
Zumosol, Toksöz Grup bünyesindeki, Sanset Gıda’nın Tadelle, Sagra, Sarelle ve L’era Fresca, Gol gibi markalarının arasına katıldı. Zumosol meyveleri taze olarak sıkılıyor ve konsantre kullanmıyor. Zumosol, Türk tüketicisinin, paketli meyvesularına olan güvensizliğini üstün kaliteli, taze sıkma %100 doğal çeşitleri ile yıkıyor.
Zumosol meyveleri, en iyi yetiştikleri bölgelerden toplanıyor. İspanyolca GÜNEŞ SUYU anlamına gelen Zumo-sol, 30 senelik uzmanlığını 40.000 metrekarelik ve 200 milyon litrelik kapasiteye sahip üretim tesislerinde, Sanset Gıda’nın üretim titizliği ile birleştiriyor. Meyveler konsantre edilmeden, taze olarak sıkılıp, şişeleniyor. Şişenin içinde herhangi bir koruyucu, katkı maddesi, tatlandırıcı, şeker ya da ürünü sulandıracak su, vb maddeler katılmıyor. Bu yüzden, 1 litre Zumosol Portakal Suyu üretmek için 2 kilo Zumosol portakalı kullanılıyor.
Farklı bir üretim tekniğine sahip olan Zumosol, sterilize edilmiş şişelerine havasız ortamda dolum yapıyor. Meyve suyunun tazeliğini 9 ay boyunca koruyan özel tasarım ambalajı ve hijyenik iç kapak sistemi sayesinde mevsiminde toplanan taze meyvelerin sularını tüm besleyici özellikleri, vitaminleri ve birebir lezzetiyle koruyan Zumosol ile artık Türk tüketicisi de, konsantre olmayan %100 taze sıkılmış meyve suyu içmenin keyfine varacak!
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.