Firmalardan
‘Alo Bal Bilgi Hattı’nı açan Anavarza Bal, büyük düşünüyor
Anavarza Bal, 1979 yılında Süleyman Sezen tarafından kuruldu. 1979 yılında Süleyman Sezen tarafından kurulan Sezen Gıda’nın hayvancılık ve perakende sektöründen sonra Anavarza markası ile bal sektörüne girdiğini söyleyen Sezen Gıda Genel Koordinatörü Can Sezen, “İşimizi büyütmek ve daha geniş kitlelere hizmet vermek düşüncesi ile bulunduğumuz bölgenin de avantajları sebebiyle bal sektörüne geçiş yaptık. Çünkü fabrikamız Adana’da ve bu bölge yaklaşık 5.000 arıcı ailesinin yaşadığı ve ülkemiz bal üretimin % 40’ının sağlandığı bir bölgedir. Buradan hareketle hammaddeye yakın olmamız ve arıcı ile iç içe olmamızın getirdiği güç ile bugün bal sektöründe Türkiye’nin ikinci büyük firması haline gelmiş bulunmaktayız” dedikten sonra şu bilgileri verdi:
“450 m2’lik bir alanda kurulan Anavarza Bal Üretim Tesisi, yapılan yatırımlarla kısa bir sürede 3 bin metrekaresi kapalı, 7 bin metrekaresi açık olmak üzere toplam 10 bin metrekarelik entegre bal üretim tesisi haline gelmiştir. Çalışan sayımız yaklaşık 100 – 110 kişi arasındadır. TSE, ISO 22000 Belgelerine sahip olmamızın yanı sıra balda ilk olan BRC belgesine sahibiz.
Ayrıca biz bal sektörüne girdiğimizde, Türkiye’de bal ile ilgili genelde çiçek balı ve çam balı olmak üzere iki çeşit ürün vardı. Biz ise bu ürünlerin haricinde dünyada olduğu gibi Keven&Kekik Balı, Narenciye Çiçeği Balı, Kestane Çiçeği Balı ve en önemlisi Türkiye’de ilk ve tek olan Krem Balı üreterek ülkemizde bal çeşitliliğini artırmanın yanı sıra sektöründe yeniliklerin öncüsü olan bir marka haline gelmiş bulunmaktayız.”
Tesisin yıllık yaklaşık 10.000 ton üretim kapasitesine sahip olduğunun altını çizen Can Sezen, “Şuan ki yıllık üretimimiz ortalama 1500 ton civarındadır. Gerek üretim kapasitesi gerek raflardaki bulunurluluk dikkate alındığında Türkiye’de bal sektöründe ikinci büyük firmayız” dedikten sonra bal tüketimini arttırmak için neler yaptıklarını şöyle anlattı:
“Tüketicilerimiz bal ile ilgili yeterli bilgiye sahip değiller. Çünkü bugüne kadar sektör içerisinde bulunan ve işini doğru yapmaya çalışan firmalar bunu çok fazla anlatma cihetine gitmemişler. Evet markanızı anlatmak zorundasınız ancak tüketici marka tercihi yapmadan önce ürünü alma kararını verecektir. Şayet tüketici bal almaya karar vermediyse markanızı anlatmanızın bir faydası bulunmamaktadır. Burada tüketici ilk önce doğru balın tanımını ve doğru balı alırken nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmelidir. Şayet tüketici bunun bilincine varırsa o zaman ürünün tüketimi de artacaktır. Yani sonuç olarak bal ile ilgili öncelikle tüketicinin bilgilendirilmesi şarttır. Buradan hareketle Anavarza Bal olarak ‘Alo Bal Bilgi Hattı’nı açmış bulunmaktayız. Burada tüketicilerimizin bal ile ilgili merak ettiği tüm soruların cevabı rahatlıkla verilebilmektedir.”
2009 yılının son kısmına güzel bir tanıtım çalışmasıyla girdiklerini belirten Can Sezen, “Logomuz ve tüm ürün ambalajımız yeniden tasarlandı. Anavarza Bal ürünleri yeni imajıyla tüketicinin karşısına çıktı. Bu değişimi, ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Haluk Bilginer’in seslendirdiği televizyon reklamlarıyla ve ulusal basında yer alan diğer tanıtım çalışmalarıyla hedef kitlemize de hissettirdik. Tüm bu çalışmalar neticesinde 2010 yılına güzel bir giriş yaptık. Anavarza Bal ürünleri, sağlıklı ve doğal olmasının yanı sıra, lezzetiyle de fark yaratıyor. 2010 yılında ve sonrasında Türkiye’nin her yerinde kahvaltıların tek ortak damak tadı olmayı hedefliyoruz. Üniversitelerle işbirliğimiz ve AR-GE çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Müşterilerimize yeni ürünler ve yeni lezzetler tattırmaya devam edeceğiz” dedi. 8 bölge organizasyonu ile Türkiye’nin 81 iline hizmet verdiklerini belirten Can Sezen, private label üretim yaptıklarını, Migros, Tansaş, ŞOK markalarını tesislerinde ürettiklerini söyledi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.