Firmalardan
Bağdat Baharat’a AB den Ödül
Bağdat Baharat, 29 Mayıs 2010 tarihinde Avrupa’nın Başkenti Brüksel’de düzenlenen II. Uluslararası AB Kalite Zirvesi’nde “2010 AB Kalite Ödülü”ne layık görüldü.
Türkiye’nin iş, sanat, siyaset ve bilim dünyasının önde gelen isimleri, 29 Mayıs 2010 tarihinde Brüksel Hilton Otel’de düzenlenen II. Uluslararası AB Kalite Zirvesi’nde kalite anlayışını yükseltmek, yaygınlaştırmak bilgi, birikim ve deneyimlerini paylaşmak üzere bir araya geldi.
29 Mayıs 2010 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen zirvede Tüketici Akademisi tarafından çeşitli üniversitelerin görüşleri alınarak gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre kalite ve inovasyon uygulamalarında AB normlarını uygulayarak örnek teşkil eden markalara “2010 AB Kalite Ödülü” takdim edildi.
Gecede gıda sektörüyle ilgili AB Kalite Ödülü’nü alan firmalar arasında sektörün önde gelen markası Bağdat Baharat da yer aldı. Bağdat Baharat’ın ödülü firma Genel Müdürü Yüksel Danacı’ya takdim edildi.
II. Uluslararası AB Kalite Zirvesi kapsamında verilen ödüllerin amacıyla ilgili şu açıklama yapıldı:
“Ülkemiz sanayisinin dünyada söz sahibi olabilmesi için; kalite ve inovasyonun arttırılması zaruri hale gelmiştir. Kalite ve inovasyon, yenilik üretebilme kabiliyeti yanında, yeniliğin hangi hızda üretildiğine de bağlıdır. Çünkü günümüzün hiper-rekabetçi iş ortamında kalıcı olmak ve sürdürülebilir karlı büyümeyi sağlayabilmek kaliteden geçmektedir.
Eskiden rekabet avantajı sağlamak için yeterli olan kalite-maliyet avantajları bugün sadece geçici rahatlamalar sağlayabiliyor. Ürünlerin ve hizmetlerin giderek birbirine benzediği, hızla metalaştığı, ve bir iletişim bombardımanı ile benzerleri arasında tüketiciye sunulmaya çalışıldığı günümüz pazarlarında, önemli olan farklılık oluşturmaktır. Ancak hiçbir ürün veya hizmet kalıcı değildir. Dolayısıyla önemli olan, sürekli kalite ve inovasyon yeteneğine kavuşabilmektir.
Kalite, hayatımızın her alanında yer alan bir olgudur. İster sanayi sektöründe olsun ister hizmet, kalite devamlı gelişen, kimi zaman da ulaşılmak istenen bir kavramdır. Kalite ancak, bilgilerin ve deneyimlerin paylaşılması ve hayata geçirilmesi ile ortaya çıkar. Kalite devrimi o vasıflara sahip insanlarca gerçekleşecektir. Bu zirve kalite ve inovasyon gerçeğinin bir kere daha vurgulanması açısından büyük önem teşkil etmektedir.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.