Firmalardan
“Barter sektörü disipline edilmeli”
Global kriz ile birlikte geleceğin iş modeli olarak gösterilen barter sistemi, ülkemizde de hızla gelişmekte.
Türk Barter, piyasalarda barter sistemini anlatan her firmaya hemen güven duyulmamasını ve firma hakkında gerekli referans çalışmasını yaptıktan sonra ticari ilişkiler içine girilmesini öneriyor.
Tüm dünyada yaşanan kriz nedeniyle dünya ticaret modelleri Barter’a doğru yönelmektedir. Küresel Kriz olarak adlandırılan bu mali çalkantı, şirketlerin ekonomik tutunma ve krizi atlatma fırsatları olarak Barter modeline oldukça sıcak bakmaktadırlar. Bu yoğun talep, beraberinde girişimcilerin de bir fırsatçılığına dönüşmektedir. Üyemiz olan tüm dünya barter şirketlerinden gelen bilgiler doğrultusunda Türkiye’de de barter sistemine duyulan ilgiyi farklı yönde değerlendirmek istendiği görülmektedir.
Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı M. Sırrı Şimşek: “Firmalara sağladığımız tam güven ve ticaret potansiyelimiz ile ve uluslar arası arenada üstlendiğimiz ve akredite edilmiş görev ile bu sistemi en mükemmel şekilde ilerletiyor ve büyütüyoruz. Fakat son zamanlarda gözlemlediğimiz kadarıyla kontrolsüz olarak birçok barter şirketi kuruluyor. Uluslararası literatürde hiçbir bağlantıları olmayan, akreditasyonu IRTA tarafından kabul görmemiş ve firmalara geri dönüşlerde ciddi zararlar verebilen barter şirketleri, sektöre olan güveni de sarsabilmektedir.
Barter Sistemi modelini kapsayan bir mevzuatın olmamasından kaynaklanan yeni oluşumların siz değerli firmalarımıza zarar vermesi söz konusu olabilir. Türk Barter, kurulduğu günden bu yana Barter mevzuat oluşumuna yönelik olarak Tebliğ, Yönetmelik ve Kanun Taslakları hazırlamış ve sırasıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Hazine Müsteşarlığına, Dış Ticaret müsteşarlığına, Bakanlar Kurulu’na sunulmuştur.
Türk Barter Şirketi Türkiye’de kurulmuş diğer Barter Şirketleri ile hiçbir bağlantısı olmayıp karşılıklı bir anlaşması da bulunmamaktadır. Bu yönde diğer şirketlerin büyük bir güce (Türk Barter’a)dayalı olduklarına dair söylemleri gerçek değildir” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.