Firmalardan
Bingöl’ün Kiğı ilçesinden dünyaya açılan 75 yıllık bir hikaye
Hazır giyim sektörünün dev ismi Abdullah Kiğılı’nın gelecek nesillere ilham verecek kariyer ve yaşam hikayesi, “Bir Markayı Yaratmak” adıyla okuyucularla buluştu.
Türk hazır giyim sanayi sektörünün lider isimlerden biri olan Abdullah Kiğılı’nın kendi hayatı ve Kiğılı markasının yaratılma öyküsünün anlatıldığı “Bir Markayı Yaratmak” adlı kitap okuyucularla buluştu.
Duayen gazeteci Nuri M. Çolakoğlu tarafından kaleme alınan ve yayına hazırlanan yaklaşık 300 sayfalık kitapta, Abdullah Kiğılı’nın yaşam hikayesinin yanı sıra sektördeki başarı hikayesini ve spor adamı kişiliği aktarılıyor. Bingöl’den İstanbul’a uzanan anlatılması kolay, inanılması zor ve gelecek kuşaklara ilham verici derslerle dolu bir yaşam öyküsünün yer aldığı kitapta Abdullah Kiğılı’nın yöneticilikten, sporseverliği, babalıktan dedeliğe tüm iş ve özel hayatı kaleme alınmış.
Hikaye Sultanhamam’da başlıyor
Bingöl’ün Kiğı ilçesinden Malatya’ya, oradan da İstanbul’a göçmüş bir ailenin en küçük oğlu olarak dünyaya gelen Abdullah Kiğılı’nın kitaba konu olan hikayesi, daha çocuk yaşta babasının dükkanında zanaatın inceliklerini öğrenmesiyle başlıyor. Ticarete ilk olarak Sultanhamam’da keten mendil satarak adım atan Kiğılı, annesinin yardımı ile babasını İstanbul’dan uzaklaştırıp köhne kumaşçı dükkanını günün ihtiyaçlarına uygun hale getiriyor. Bununla da yetinmeyerek Haliç’in öte yakasına Beyoğlu’na geçiyor ve İstiklal Caddesi’nde Kiğılı mağazası açıyor.
Bugün 25 bin metrekarelik lojistik merkezi ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde sayısı 225’e ulaşan mağazalarıyla bir perakende devine dönüşen Kiğılı’nın 75 yıllık hikayesinde, okuyucuları gülümsetecek anekdotlar da yer alıyor. Kitap, Abdullah Kiğılı’nın sektöre önderlik, anlaşmazlıklarla arabuluculuk, dert babalığı, üç kız evlat ve biri kız 6 toruna dedeliği gibi diğer misyonlarına da değiniyor.
Aynı zamanda Kiğılı’yı başta Fenerbahçeliler olmak üzere tüm spor tutkunlarına ayrı sevdiren spor kariyerinin de detaylarının aktarıldığı biyografide, güreş federasyonundan futbol federasyonu başkanlığına sporun her dalına uzanan bir sporseverlik ve yöneticilik hikayesi de anlatılıyor.
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.