Firmalardan
Coğrafi işarette tescil sayısı çok ama katma değer yok
Türkiye, gerek sahip olduğu 1330 tescil miktarı, gerekse yılda verilen tescil miktarı ile dünyada lider. Avrupa Birliği’nde tescilli 9 coğrafi işaretimiz bulunurken 46 coğrafi işaretimiz de AB Komisyonu’nda tescillerini bekliyor. Ezine peyniri, Tonya Tereyağı ve Silivri yoğurdu da tescil bekleyen coğrafi işaretler arasında yer alıyor.
Ülkemiz, süt ve türevlerinde coğrafi işaret potansiyeli çok yüksek bir ülke olarak dikkat çekiyor. Peynirlerde deşifre edilmiş 200 coğrafi işaretimiz bulunuyor. Bu alanda Türkiye’nin 55 tescilli coğrafi işareti var. Bunların dağılımına bakıldığında 36 tescilli coğrafi işaret ile peynirler başı çekiyor. Peynirleri sırasıyla 9 işaret ile yoğurt, 5 işaret ile kaymak, 2’şer işaret ile tereyağı ve keş’ler izliyor. Ayrıca yine bir süt ürünü olan Kandıra Dartısı da bu sınıfta sıralanıyor. Bazı peynir çeşitleri ile yoğurt, kaymak ve keş’ler sadece Türkiye’ye özel ürünler. Diğer yandan süt ürünlerinde başvuruları yapılan 45 coğrafi işaret daha tescil edilmeyi bekliyor.
Programı eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile öne çıkan Karma Grup, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ve özel sektör iş birliği ile oluşturulan Süt Akademisi 2023’ün 02 Haziran’da İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda düzenlenecek etkinliğinde coğrafi işaretler de önemli gündem başlıklarından biri olacak. Süt Akademisi, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) ile Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) tarafından da destekleniyor.
Programın konuşmaları arasında yer alan Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı’nın (YÜciTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaret tescil miktarı bakımından Türkiye’nin halihazırda dünya lideri olduğunu ancak sayıdan çok katma değere odaklanmak gerektiğini belirterek şunları söylüyor: “Coğrafi işaret tescil miktarında dünyada lider konumda olmamıza rağmen tesciller katma değer yaratmıyor. Bunun temel nedeni de çeyrek asrı aşan uygulamaya rağmen sistemin hala kurulamamış olması ve kamu güçlerinin coğrafi işaretleri sadece tescilden ibaretmiş gibi algılama alışkanlığının sürmesi. Türkiye, coğrafi işaret potansiyeli çok yüksek bir ülke. Bu potansiyelin ideal bir coğrafi işaretler sistemi ile değerlendirilmesi Türkiye’ye büyük sosyo ekonomik açılımlar kazandıracaktır. Tescil sayısını artırmaktan çok ülke tarımı, hayvancılığı ve ekonomisine fayda sağlayacak katma değeri yaratmaya odaklanmak gerekiyor. Yöresel ürünlere değer kazandırılarak sürdürülebilir kırsal kalkınmanın desteklenmesi, kültürel ve biyolojik çeşitliliğin korunması sağlanabilir. Sistemin kurulabilmesi, verilen tescillerin katma değer yaratabilmesi için “Coğrafi İşaret Yönetişimi” ve “Coğrafi İşaret Denetimi” konusundaki düzenlemelerin yapılması, bu konuda 21 Kasım 2019 tarihinde açıklanan “Tarım Orman Şurası” kararlarının ivedilikle uygulanması gerekiyor. Aksi halde devam eden tescil furyaları ile coğrafi işaretlerimizin itibarsızlaştırılması devam edecek”.
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.