Firmalardan
Dimes ‘Hayata Başka Bak’ felsefesi ile Effie Ödülü’ne layık görüldü
Dimes’in, ‘Hayata Başka Bak!’ reklam kampanyası, İçecek kategorisinde Bronz Effie ödülüne layık görüldü. Dimes bu ödülle gecede ödül alan tek meyve suyu markası oldu. Dimes için Medina Turgul DDB reklam ajansı tarafından hazırlanan, sloganı, pozitif mesajları ve görsel dünyasını oluşturan rengarenk meyvelerle büyük beğeni toplayan “Hayata Başka Bak!” kampanyası, Effie Türkiye Reklam Etkinliği Yarışması’nda, İçecek Kategorisinde Bronz Effie ile ödüllendirildi.
Gecenin ödül alan tek meyve suyu markası olan Dimes’in, “Hayata Başka Bak!” sloganının, markanın köklerinden gelen ruhunu yansıtan, tüketicilerin iç görüsüyle örtüşen bir öykünün özeti olduğunu belirten Dimes Pazarlama Direktörü Duygu Süleymanoğlu, “Hayata, işine, tercihlerine başka bir gözle bakmayı, paylaşılan değerler üretmeyi karakterinde barındıran bir markayız. Marka öykümüzü, tüketici iç görüsüyle örtüştüren, ruhumuzu yansıtan öykümüzden doğan bu kampanyanın, kendi alanında en zorlu ve prestijli platform olarak kabul gören Effie Ödülleri’nde elde ettiği başarı bizlere gurur veriyor” dedi.
Süleymanoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bizim öykümüz, meyvelerin mucizesine inanan kurucumuz M. Vasfi Diren’in insan ve doğa için değer üretme tutkusuyla başlıyor; bu yolda her zaman daha iyi yapma azmiyle şekillenen seçimler ve tercihlerle devam ediyor. Diğer yandan, araştırmalarımız sonucunda tüketicilerin hayatın seçimlerden ibaret olduğu, gün içinde yapılan ve küçük gözüken seçimlerin ve tercihlerin bazen çok önemli olabildiği; ancak bu önemin zaman zaman unutulabildiği ve aslında bu önemi anımsamanın hayatın ne kadar anlamlı olduğu hakkında farkındalığı artırdığı tüketici iç görüsüne ulaştık.”
Markanın tüketicilerinin, “Dimes markası denilince aklınıza ne gelir?” sorusuna, yüksek oranda doğrudan “Meyve” cevabını verdiğini dile getiren Duygu Süleymanoğlu, “Biz de özümüzdeki çok iyi tanıdığımız meyveye başka bakmaya ve marka iletişim stratejimizin odağına meyvenin yalın ve küçük olmasının altında yatan beklenmedik “iyi”leştirici gücünü almaya karar verdik. Meyvenin getirdiği bu küçük mucizeleri daha fazla insanın fark etmesi ve meyvenin samimiyetini, saflığını, renkliliğini, canlılığını ve doğallığını bu insanların hayatına daha fazla taşımak misyonuyla markamıza yeni bir konumlandırma alanı yarattık” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.