Firmalardan
Doğuş Çay’dan “çay”ın yolculuğu
Doğuş Çay, National Geographic iş birliği ile “çay”ın toprakta yeşerdiği ilk andan ince belli bardaklarımızla muhabbete ortak olduğu ana kadar olan yolculuğunu anlatan bir tanıtım filmi çekti.
“En Güzel Çay Doğuş Çay” sloganı ile belleklerde, tadı ile damaklarda iz bırakan, Rize’nin doğal zenginliği ve en önemli geçim kaynağını oluşturan; sofraların, sohbetlerin, dostlukların vazgeçilmez eşlikçisi “Çay” National Geographic uzmanlığı ile çekilen tanıtım filmiyle ekranlara konuk oluyor.
Üçü, dünyanın en büyük çay fabrikaları arasında yer alan Rize’de 5 adet çay işleme, Ordu’da ise 1 adet çay paketleme tesisi bulunan ve yıllık 220 bin ton yaş çay üretim kapasitesine sahip bu tesislerden çıkan Doğuş Çay, Türkiye’nin dört bir yanında insanların en güzel anlarına eşlik ediyor.
Üzerine kar yağan tek çay Rize’de üretilir, tüm Türkiye’de tüketilir diye tarif edilen ‘Çay’ın serüveni “Ben Rize’den hiç çıkmadım. Ama topladığım çay Türkiye’nin her yerine gitti. Rize’nin adını herkese duyuran, çayımızdır. Ben bu çaya bakınca hayatımı görüyorum. Çocukluğumu, çocuklarımı, Rize’yi görüyorum…” diyen Rizeli kadınlarla başlıyor. Rize’nin çiftçilerinin el emeğinden çıkan, tüm Türkiye’nin vazgeçilmezi ve dünyada üzerine kar yağan tek çay olan ‘Türk Çayı’nın hikayesinde Doğuş Çay’ın lezzetine, berraklığına ve ait olduğu Karadeniz topraklarına has özellikleri de vurgulanıyor. Çiftçilerin topladığı yaş çayların alım merkezinden otomatik çay yükleme ve boşaltma araçları ile el değmeden fabrikalara oradan da paketleme aşamasına kadar süren yolculuğuna Karadeniz’in muhteşem görüntüleri de eşlik ediyor.
Doğuş Çay ve TEMA ortak projesi 3. yılında
Çayın en iyi şartlarda yetiştirilmesi, aynı lezzet ve kalitede üretilebilmesi için TEMA ile birlikte ‘Her Dem Toprak’ projesini hayata geçiren Doğuş Çay, 600 üreticiye özel olarak kurgulanan bir eğitim programı gerçekleştirdi. Proje ile çay bitkisinin ekolojisine uygun toprak koşulları, bitki besleme, gübreleme, budama, hasat ve toprak yönetimi konusunda 12 bin kişiye bilgilendirme çalışmaları teorik ve pratik yöntemlerle sunuldu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.