Firmalardan
Gözalan: Nebim V3 ile stratejik kararlarımızı daha hızlı alıyoruz
Temelleri 1969 yılında Almanya’da atılan ve 50’den fazla mağazası ve 500’e yakın personele sahip olan Gözalan Group, birçok farklı sektörde hizmet kalitesi ile ön plana çıkıyor.
1987 yılında Türkiye’ye giriş yapmış olan Gözalan Group, sektördeki deneyimi ve dinamik yapısı ile iş ortaklarının beğenisini kazanıyor. Bünyesinde birçok farklı dünya markasını barındıran grup, tüketicinin çok daha iyi bildiği Columbia, Mountain Hard Wear, Sorel, Prana, Mustang, Camicissima markalarını tüketici ile buluşturuyor.
2010 yılında Nebim Winner ile başlayan ilişkilerinin Nebim V3 geçişiyle devam ettiğini ve Nebim V3 geçişinin iş süreçlerinde olumlu değişim ve birçok yeniliklere yol açtığını belirten Gözalan Yönetim Danışmanlık Mali İşler Direktörü Murat Yavaş, “Hem sektörel gelişmeler hem de mevzuatsal yeniliklerle birlikte başarıdaki en önemli değişkenleri olan hızlı karar alma ve hızlı reaksiyon verme gibi konular daha dinamik hale geldik. Daha sipariş, sevk ve rezervasyondan başlayan satış, tahsilat, depo yönetimi, muhasebe, finans, bankalar, raporlama ve sonunda bütçeye kadar giden tüm iş süreçlerimizi aynı platformda yönetebiliyoruz. Ayrıca Gözalan Group olarak birden fazla markayı birden fazla şirkette yönettiğimiz için özellikle Nebim V3’ün iş ortağı yapısının bu çoklu sistemi desteklemesi üzerine kullanmış olduğumuz Nebim Winner yazılımından Nebim V3’e geçtik” dedi.
“2015 yılı Ağustos ayında Nebim V3 geçiş sürecine start verdik.”
Bu geçiş sürecinde tüm departmanlarıyla birlikte 104 gün gibi kısa bir süre içerisinde tüm entegrasyon işlemlerini tamamladığını dile getiren Yavaş, “Nebim’in iş ortağı Verimsoft’un da bilgi birikimi ve deneyimiyle birlikte 104 günde bu projeyi tamamlayıp 2016 başında Nebim V3’ü canlıya geçirebildik. Özellikle uçtan uca raporlama anlamında en tepeden en alt detaya kadar inebildiğimiz veri ambarı ve raporlama özelliği ile anlık satışlarımızı, satışlarımızın maliyetlerini, kârlılığı, perakendeye özgü tüm KPI’larla anlık olarak raporlayabilmek ve sonuçlara göre anlık reaksiyon verebilme, hızlı karar alma ve karar alıcılara doğru, hızlı ve zamanında rapor verme imkânı sundu. Özellikle Nebim V3 Veri Ambarı’nın şirketin tüm departmanları kolaylıkla, sürükle bırak mantığıyla çalışması sebebiyle çok rahat bir şekilde kullanabiliyor. Nebim V3 Veri Ambarı gerek ürün yönetimi gerek biz mali işler, muhasebe ve finans departmanının gerekse kampanya yönetiminden tutun da tüm diğer verimlilikler ve analizlerde hepimizin elinin altında, her dakika kullandığı bir özellik” dedi.
“Nebim V3 diğer tüm third parti yazılımlarla çok kolay entegre olabiliyor.”
Mevzuatsal değişiklikler sonrası hayatımıza giren e-devlet süreçleri, e-fatura, e-arşiv gibi yeni düzenlemelerle birlikte donanımsal olarak da yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarla olan entegrasyondan bahseden Yavaş, “Nebim V3, Zubizu gibi indirim platformlarıyla olan entegrasyon kolaylıkları, bunun dışında yabancı satışlarında çok önemli pay sahibi olan Global Blue Tax Free satışlarla olan entegrasyon kolaylıkları ve yine e-ticaret platformu yönetim sistemimizle olan entegrasyon kolaylıklarıyla birlikte tüm süreçlerimizi çok kolay ve uçtan uca bir şekilde yönetebildiğimiz bir platform” dedi.
“Şu anda Omnichannel projemiz bulunmakta.”
Nebim V3 ile birçok yeni proje geliştirmeye devam ettiklerini, şu anda sınırlı sayıda mağazayla omnichannel işlemlerine başladığını dile getiren Yavaş, “planımız yılsonuna kadar bütün mağazalarımızda omnichannel’ı canlıya almak. Yine üzerinde çalıştığımız ve şu anda son aşamaya getirdiğimiz bir self servis İK çalışmamız bulunuyor. Self servis İK çalışmamızda her personel kendi özgü dosyasına, ister internet ortamından ister mobil platform üzerinden ulaşabiliyor olacak. Kalan izin günlerini, mevcut bordrosunu görebilecek ve yine izin taleplerinde bulunabilecek. Böyle bir proje üzerinde de çalışıyoruz. Bunun dışında çok yakın gelecekte, hep birlikte gündeme almayı planladığımız bir bütçe yönetimi modülümüz de bulunuyor.” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.