Firmalardan
‘Her Dem Toprak İçin’ projesi ile örnek bahçelerde verim artışı sağlandı
TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile 2016 yılında Rize’de yürütülmeye başlanan ‘Her Dem Toprak İçin’ Projesi yeni dönem çalışmaları ile devam ediyor.
Proje sürdürülebilir çay tarımının temelini oluşturan toprak sağlığının korunması amacıyla gerçekleştiriliyor. Projenin örnek bahçelerinde yapılan uygulamalara toprak ana, ilk sürgünde bereket ile karşılık verdi. Dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden biri olan Rize’nin Buzlupınar Köyü’ndeki organik proje bahçesinden ilk sürgünde elde edilen sonuçlar, Bahçe Günü Etkinliği kapsamında çiftçilerle paylaşıldı.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Çayın Doğu Karadeniz Bölgesi’nin ekonomisinde, sosyal yaşamında ve ülke kültüründe büyük önemi bulunuyor. Son 40 yılda çay topraklarının sağlığı bozuldu. Bölgedeki toprakların toplamda %85’i kuvvetli veya çok kuvvetli seviyede asidik hale geldi. Asitleşmiş çay topraklarında çayın yaşamını sürdürebilmesi için önem taşıyan organizmalar ve mikrobiyolojik aktivite azalıyor. Ayrıca toprak sertleşiyor, su geçirme ve havalanma kapasitesi düşüyor. Bu olumsuz koşulları ortadan kaldırmak için öncelikle toprağın asidik karakterini ıslah edecek uygulama yapmak, toprağa yeterli hava ve nemi sağlayacak ortamı oluşturmak gerekiyor. Çünkü çayın gelecekte daha iyi olmasının yolu toprakların iyileştirilmesinden geçiyor. Bu kapsamda üç yıl boyunca üretici, muhtar, öğretmen, din görevlisi, öğrenci, özellikle kadınlar ve gübre satıcıları olmak üzere 12 binden fazla insana eğitimlerle ulaştık. Böylece toprakların hızla asitleşmesine neden olan amonyum sülfat gübresi kullanımı bölgede yapılan gözlemlere göre %95’e kadar azaldı” dedi.
Deniz Ataç, çay topraklarında verim artışı sağlamak için ilk organik bahçe uygulaması esnasında gerçekleştirdikleri çalışmalarla yaklaşık üç kat artış sağlayarak hasat elde ettiklerini belirtti. Örnek bahçe çalışmasının ilk yılı olan 2018 verilerine göre, uygulama yapılmayan havzanın hasadı 600 kg iken uygulama yapılan örnek bahçelerde toplam 1.700 kg elde edildi. Çalışmanın diğer ayağını oluşturan konvansiyonel bahçelerde ise kimyasal gübre kullanmaksızın toprak dostu tarım uygulamalarıyla verim kaybının önüne geçildi. Verimi artırmak üzere çalışmalara devam edildiğini belirterek örnek bahçelerde yapılan uygulamalara da değinen Deniz Ataç, “Merkez Kambursırt, Senoz Buzlupınar, İkizdere Şimşirli, Çayeli Sabuncular, Fındıklı Çağlayan ve Fındıklı Sümer adlı bölgelerde bulunan altı örnek proje bahçesinde toprağı iyileştirmek için tarım kireci uygulaması gerçekleştirdik, havalanmayı ve su geçirgenliğini artırmak için de çapalama yaptık. Mikrobiyolojik aktiviteyi artırmak ve çayın ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlamak üzere çay atıklarını kompost hale getirerek organik gübre ile toprağa verdik. Her zaman olduğu gibi toprak ana hemen ilk yılda bu uygulamalara yanıt verdi. Çayın kalitesinde önemi tartışmasız olan ilk sürgün döneminde verim artışı elde edilmesi oldukça önemli bir sonuçtur” şeklinde konuştu.
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.