Firmalardan
Konyalı Saat Mağazaları, 2016’da franchise mağazalarıyla büyüyecek
2001 yılından beri “Perakende Saat Mağazaları” konseptini başarıyla sürdüren Konyalı-Ersa Mağazacılık Genel Müdürü Talha Esen saat sektöründe 2015 yılını değerlendirdi.
1951 yılında Konya’da ‘Şen Saatçi’ adında tek bir mağaza ile temelleri atılan Konyalı Saat, 2001 yılında ‘Konyalı Saat Sanayi ve Tic. A.Ş.’ ve ‘Ersa İthalat ve Ticaret A.Ş.’nin ortaklığı ile kurdukları Konyalı – Ersa Mağazacılık A.Ş. ile bugün Türkiye’nin 8 farklı şehrinde 24 mağazası bulunan bir zincir haline geldi.
2001 yılından beri “Perakende Saat Mağazaları” konseptini başarıyla sürdüren Konyalı-Ersa Mağazacılık Genel Müdürü Talha Esen saat sektöründe 2015 yılını değerlendirdi.
Türkiye’de saat sektörünün büyük bir bölümü ithal ürünlerden oluşuyor. Döviz ile ülkemize gelen bu ürünler kurlardaki tüm hareketten etkileniyor. Bu durum da Türkiye saat pazarının daralmasına neden oluyor. Kurlardaki yükselmenin etkisiyle sektörde fiyatların yüzde 20’ler seviyesinde artmasının piyasanın daralmasına neden olduğuna dikkat çeken Konyalı-Ersa Mağazacılık Genel Müdürü Talha Esen, Konyalı Saat olarak 2016 yılında franchise vererek büyümeye devam edeceklerini söyledi.
Esen, “2016 yılından itibaren franchise vermeye başlayıp her yıl ortalama 7 franchise mağaza açmayı hedefliyoruz. 2020’ye kadar 50 mağaza açma hedefimiz bulunuyor” dedi.
2014 yılında 2015 yılı ile ilgili büyüme beklentilerinin olduğunu ancak kurlardaki sıçramanın sektörü olumsuz etkilediğini belirten Esen, 2015 yılını şöyle değerlendirdi:
“2015 yılında fiyatlar geçen yıla oranla yüzde 20 civarında yükseldi. Bu da satışlarda ve piyasada daralmaya neden oldu. Türkiye’de yılda 13 milyon saat satılır. TÜİK rakamlarına göre bu yılın sekiz aylık döneminde adet bazında yüzde 25’lik, tutar bazında ise yüzde 20’lik bir daralma yaşandı. 2014’teki yüzde 13’lük daralmanın üzerine bir de bu daralma gelince saat pazarı 2007- 2008 seviyesine geri döndü. Pazar olarak beş-altı yıl geri geldik.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.