Firmalardan
Metro Toptancı Market sürdürülebilir gelecek için yerel ürünlere odaklandı
Metro Toptancı Market, bu yıl ikinci kez düzenlenen Sürdürülebilir Perakende Konferansı’na katıldı.
Metro Taze Ürünler Grup Müdürü Ayşin Işıkgece, konferans kapsamında düzenlenen ‘Perakende Sektöründe Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışmaları’ başlıklı oturumda, Coğrafi İşaretli Ürünler ve Palamutlar Nerede projeleri hakkında bilgiler verdi, kaydedilen ilerlemeyi anlattı.
Işıkgece, katılımcıların büyük ilgiyle dinlediği konuşmasında şunları kaydetti: “Metro olarak, stratejilerimizi ve iş yapış biçimimizi belirlerken sürdürülebilir geleceği her zaman odağımızda bulunduruyoruz. Geleceğe ilerlerken bizim için yerel değerler ve yerel ürünler son derece büyük önem taşıyor. Ülkemizde yetişen ürünlere dair bir lezzet haritası oluşturmak, aynı zamanda da yerel üreticiyi desteklemek amacıyla ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ projemizi yürütüyoruz. Böylece, çocukken sofralarımıza gelen fakat bugünlerde unutulmaya yüz tutmuş ürünlerimizin bilinirliğini artırıyor ve bu ürünleri gelecek nesillere aktarıyoruz. Coğrafi İşaretli Ürün yelpazemiz hızla genişliyor. Bugün tam 52 adet Coğrafi İşaretli Ürün Metro raflarında yer alıyor. Sadece Türkiye’de değil dünyanın farklı ülkelerindeki Metro mağazalarında da bu ürünleri tüketiciyle buluşturuyor, mutfak kültürümüzü dünyaya tanıtıyoruz.”
Metro, palamutların izini sürüyor…
Metro’nun Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ile ‘Palamutlar Nerede?’ projesini sürdürdüğünü belirten Işıkgece, “Biz Metro’da balığı sadece ticari bir ürün olarak görmeyiz. Bizim için balık, gelecek nesillere bırakılması gereken bir değeri ifade eder. İşte bu yaklaşım, bizi palamutlarını izini sürmeye yöneltti. Akdeniz ve Karadeniz ülkeleri arasında göç eden ve stokları bilinmeyen palamut balığının korunması için uluslararası bir koruma anlayışı geliştirilmesi için çalışıyoruz. Sürdürülebilir avcılığa bilimsel katkı sağlarken, sadece avlayan değil, tüketenlere de bilgi aktarıyoruz. “Palamutlar Nerede?” projesi kapsamında markalanan ilk palamutlar, 2012 yılında İstanbul Boğazı’ndaki tarihi Dalyan’dan denize bırakılırken, bugüne kadar 2.000 civarı balık denize kavuştu. Markalanan balıkların bulunması için Türkçe dahil 9 farklı dilde bilgilendirici afiş ve broşürler hazırlayarak balıkçı birlik, kooperatif ve derneklerine dağıttık. Bugüne kadar 61 palamutun göç yoluyla ilgili bilgilere bu sayede ulaştık” şeklinde konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.