Firmalardan
Mudo kasa kuyruğunu ‘cep’ten bitirdi
Müşteriye online ve offline alışveriş deneyimini bir arada yaşatmayı hedefleyen proje hayata geçti.
Yaklaşık 50 yılı geride bırakan Mudo, tüketicinin en büyük şikâyetinin kasa kuyruğu olduğunu tespit edince, mesajı aldı ve Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu “Mobil devrim” dediği uygulamayı hayata geçirdi.
Türkiye’de ilk olan ve dünyada benzerlerine rağmen büyük fark yaratan Mudo 2.0 isimli mobil uygulama tüketiciye, bir aplikasyon ile mağazada istediği ürünü cep telefonundan satın alma imkânı veriyor. Barkodundan beden, renk seçeneklerine ulaşmak, o mağazada yoksa diğer mağaza seçeneklerini yakından uzağa doğru sıralamak ve stokta olup olmadığını görmek mümkün. Hürriyet Gazetesi’nden Demet Cengiz’in haberine göre Mustafa Taviloğlu, üzerinde uzun süre çalışılan projenin dünyada da ses getirdiğini söyledi. Müşteriye online ve offline alışveriş deneyimini bir arada yaşatmayı hedefleyen projenin müşteri odaklı yaklaşımla ortaya çıktığını anlatan Mudo Genel Müdürü Barış Karakullukçu, “Alışveriş deneyimini farklılaştırma, kişiselleştirme ve kolaylaştırmayı amaçladık. iOS ve Android işletim sistemlerini kullanan akıllı telefonlar için geliştirilen uygulama App Store ve Google Play üzerinden indirilebiliyor” dedi. Karakullukçu, hiçbir tanıtım yapılmadan aplikasyonu bir ayda 2 bin kişinin telefonuna indirdiğini söyledi.
Atilla Gümüş, uygulamayı şöyle anlattı:
“Şu anda 4 mağazamızda mobil check-out var. Cep telefonundaki aplikasyona ürünün barkodunu okutup, kredi kartınızla alışverişinizi yapabiliyorsunuz. Üstelik taksitten ve Mudo Exclusive Card’da biriken puanlarınızdan ve kampanyalardan faydalanabiliyorsunuz. Kasaya gitmeden kampanya ve kişiye özel avantajların duyurusundan da haberdar olmak mümkün. Alış verişinizi yapıp en son güvenlik alarmlarını çıkarmak için kasaya uğramanız gerekiyor. İleride arzu edene alışverişini istediği adrese gönderme seçeneği de sunacağız. Şu anda yaptığınız alışveriş arzu ederseniz Facebook sayfanızda durum güncellemesi olarak da görünebiliyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.