Firmalardan
Oses, yurtdışı yatırımlarıyla çiğ köfteyi dünya markası yapacak
Türkiye’de 60 ilde 600 şubesiyle hizmet veren marka, ilk dış yatırımı Çin ve Almanya üzerine yaptıktan sonra şimdi de Suudi Arabistan ve Türk Cumhuriyetleri’nde etsiz çiğ köfteyi sevdirecek.
Türkiye’de 60 ilde 600 şubesiyle, Almanya ve Çin’de bir fabrika ve şubesiyle hizmet veren Oses’in, gelecek hedefleri arasında tüm Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde Oses markasını duyurarak çiğ köfteyi dünya markası yapmak var. Oses Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar konuyla ilgili şöyle konuşuyor; “Çiğ köfteyi sıra geceleri ve özel davetler için hazırlanan bir ürün olmaktan çıkartıp, kolay ulaşılır ve herkesin damak tadına uygun hale getirerek fast food zincirlerinin bir parçası haline getirdik. AB standartlarında ilk fabrikamızı açarak 600’e yakın şubemizle ve yüzlerce personelimizle kaliteli hizmet anlayışı çerçevesinde çiğ köfteyi tüm Türkiye’ye yeniden sevdirdik. Bugün Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde çiğ köftemizi müşterilerimizle buluşturuyoruz. Oses mağazalarını, dünyanın her yerinde ulaşılabilir zincir mağazalar haline getirmek için bayiler ve iş ortaklarımızla büyümeye devam edeceğiz. Amacımız, çiğ köfteyi dünya markası yapmak.“
Oses, günde 30 ton çiğ köfte üretim kapasitesi, 2,5 ton acı sos ve lavaş üretimiyle Türkiye’nin dört bir yanına eşsiz lezzetini sunuyor. Avrupa standartlarında üretim gerçekleştiren Oses, sürekli yaptığı iyileştirme çalışmalarıyla ile her zaman bir adım önde olmayı başarıyor. İlk yurt dışı yatırımını 2013 yılında Almanya’nın Stutgart şehrinde fabrika kurarak yapan Oses, ikinci fabrikasını Çin’in Şangay kentinde kurdu. Konuya ilişkin Oses Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar; “Almanya’da 1 şube ve 11 bayimiz var. Her geçen gün bayi ve şube sayılarımızı arttırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Şu an toplamda 35 kişilik bir istihdam sağlıyoruz. Çin’de 1 şube ve 2 bayimiz bulunuyor. Bayilerimizin dışında, ayrıca Türk ve Uygur restoranlarına da ürün temin ediyoruz. Çin’de toplam 21 kişiye istihdam sağlıyoruz. Önümüzdeki dönem yatırımlarımız arasında Suudi Arabistan ve Türk Cumhuriyetleri’ne yapacağımız yatırımlar var. Yatırımlarda bu bölgeleri tercih etmemizin sebebi; bu bölgelerin lezzetlerinin bize yakın olduğudur” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.