Firmalardan
Securitas’ın üç kırmızı noktası 50 yaşında
Securitas’ın logosunda yer alan noktalar markanın vazgeçilmez üç değerini dürüst, dikkatli ve yardımsever’i temsil ediyor. İkonik hale gelen üç kırmızı nokta tescilinin 50. yılını kutluyor. Adını Roma mitolojisindeki güvenlik tanrıçasından alan dünya güvenlik lideri Securitas, üç kırmızı noktadan oluşan ikonik logosunu – üç kırmızı nokta ve altındaki “Securitas” ismiyle birlikte, 11 Mayıs 1973 tarihinde İsveç Patent ve Tescil Ofisi’nde tescil ettirdi. Böylece Securitas, logo üzerindeki mülkiyetini teyit ettirmiş oldu. Üç nokta kullanma fikri ise uluslararası yardım sinyali SOS’teki mors kodundaki “S” harfinden doğdu. Logo, İsveç’in sanat, zanaat ve tasarım alanında uzmanlaşmış en büyük üniversitesi olan Konstfack’ta sanat tarihi, yazı ve resim eğitimi almış olan İsveçli sanatçı Karl Erik Ekeroth (1931-2019) tarafından tasarlandı.
Logo tiplerinde küçük harf kullanımı 70’lerde modaydı, bu nedenle Ekeroth orijinal eskizlerinde şirket adı için sadece küçük harfler kullandı. Ancak Securitas’ın o dönemki CEO’su Erik Philip-Sörensen büyük harfleri tercih etti ve Ekeroth da bunu gönülsüzce kabul etti. Ancak sessiz, sanatsal bir protesto olarak logoya küçük bir “u” harfi sıkıştırmayı başardı. 2021’deki marka güncellemesinden sonra sadece “S” büyük harf olarak kaldı ve sonraki harfler küçük harfle yazıldı, bir bakıma Ekeroth’un sanatsal anlatımı korundu. Marka ve Stratejik Pazarlama Başkan Yardımcısı Mauro Silva: “Securitas’ın görsel kimliği iki büyük revizyon gördü ancak üç kırmızı nokta, tescilden bu yana neredeyse hiç dokunulmadan kaldı. 3 nokta dürüst, dikkatli ve yardımsever değerlerimizi temsil ediyor. En güçlü marka; varlığımız ve benzersiz kimliğimizdir” diyerek logo ve marka sürecini yorumlarken “Şubat ayında Securitas dünyanın en değerli 8. İsveç markası seçildi, bu da her ne olursa olsun mirasımıza sadık kalmanın önemini gösteriyor.” diyerek sözlerini tamamladı.
Dünyanın dört bir yanında 45 ülkede, 350.000’den fazla çalışan ve milyonlarca insan her gün üç kırmızı nokta ile karşılaşıyor. Sadece Securitas ofislerinin dışında değil, aynı zamanda müşterilerin işyerlerinde, araçlarda ve üniformalarda da görebiliyorlar ve dünyanın dört bir yanındaki çalışanlarına ve müşterilerine büyük bir değer katıyor. Dünya 50 yıl içinde büyük ölçüde değişti, ancak Securitas dünyanın daha güvenli hale gelmesine yardımcı olmaya devam ediyor.
“Üç nokta değerlerimizin değişmez bir kalıntısıdır,” diyen Grup İletişim ve İnsan Kaynakları Sorumlusu Kıdemli Başkan Yardımcısı Helena Andreas. “Her gün, işimizin kültürünü şekillendiriyoruz, bu da müşterilerimize, meslektaşlarımıza ve topluluklarımıza değer sağlayarak uzun vadeli başarı yaratmamıza yardımcı oluyor. Securitas’ı bugün dünyanın önde gelen güvenlik çözümleri ortağı haline getiren şey, yıllar boyu süren bu bağlılıktır” dedi.
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.