Firmalardan
Sezon Pirinç Irak’ta!
Sezon Pirinç, yurtdışındaki ticaret hacmini arttırarak Ortadoğu ülkelerine ağırlık verecek.
Sezon Pirinç, Irak’ta 28 Kasım – 3 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek Erbil Gıda ve Tarım Fuarı’na katılıyor. Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’yi ticarette güvenilir bir ülke olarak konumlandırdığını belirten Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, Irak’taki fuara katılarak sadece Irak’la değil, fuara katılacak olan Suriye, Lübnan ve Suudi Arabistan gibi bölge ülkeleriyle var olan ticari ilişkilere hız vermek istediklerini söyledi.
Bugüne kadar pirinçte daha çok ithalatçı bir ülke olan Türkiye’nin, global kriz sonrasında ihracatçı olma yolunda adımlar atmaya başladığına dikkat çeken Mehmet Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Global krizden diğer ülkelere nazaran daha az etkilenen Türkiye’nin, bölgede hakim ve etkili bir aktör olacağına inanıyoruz. Bu nedenle de, bölgedeki faaliyetleri takip etmek ve mevcut ticari ilişkilerimizi geliştirmek adına bu fuara katılma kararı aldık. Şu anda Irak’ta bir şubemiz mevcut olmasa da, bölgedeki Suriye, Lübnan ve Suudi Arabistan gibi komşu ülkelerle ticari ilişkiler içersindeyiz. Bölge ülkelerinin de fuara katılımlarıyla ticari ilişkilerin gelişeceğini düşünüyoruz.”
Tüm dünyayı etkisi altına alan global krize rağmen bir ilki gerçekleştirerek Ürdün, Suriye ve Suudi Arabistan’a pirinç ihraç ettiklerini söyleyen Mehmet Erdoğan, “Her üç ülkeden de talep almaya devam ediyoruz ama, en istikrarlı görünen Suriye pazarı. Suriye insanı Türkleri kendisine yakın hissedip daha çok güveniyor” dedi.
Dünya fiyatlarına adapte olmadıkları ve daha uygun fiyatlarla ürün verdikleri için bu ihracatların gerçekleştiğini belirten Mehmet Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bundan sonra ihracat devam eder mi? Bu iki şeye bağlı birincisi Türkiye’nin ihracat kapasitesi, ikincisi ise dünyadaki konjonktür. Türkiye pirinçte klasik bir ihracatçı olamaz ama açık bir değerlendirme yapmak gerekirse bundan sonra bu tip fırsatların çok çıkabileceğini düşünüyorum. Bunun en önemli nedeni ise; pirinç ve buğdayın en önemli stratejik gıda maddesi olmaya devam etmesi.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.