Firmalardan
Şölen, Silivri’den Gaziantep’e öncü tesislerle büyüyor
Kurulduğu günden bu yana çikolata, çikolatalı ürünler ve şekerleme sektörünün en hızlı büyüyen firmalardan biri olan Şölen, yatırımlarına ve üretimine hız kesmeden devam ediyor.
4’ü Gaziantep’te, 1’i İstanbul’da olmak üzere 5 tesisinde ürettiği ürünleri tüketicilerle buluşturan Şölen, teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarına büyük önem veriyor. Pazarda fenomen haline gelen Biscolata ve Ozmo markalarının üretim hatlarını basın mensupları ile birlikte gezen Şölen CEO’su Elif Çoban; yenilikçi ürünlerin önemli bir bölümünün üretildiği Silivri tesislerinde firmanın son dönemdeki çalışmaları, yatırımları ve Silivri tesisindeki üretim süreçleri ile ilgili bilgiler verirken sektörün durumu ve yaklaşan Kurban Bayramı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
2011’de 420 milyon TL ciro elde eden ve 2012’yi 600 milyon TL ciroyla kapatmayı hedefleyen Şölen, bu yıl Gaziantep ve Silivri’deki tesisler için 75 milyon 600 bin TL’lik ek yatırım gerçekleştirdi. Elif Çoban, Silivri fabrikasının Gazitantep’ten çıkan Şölen markasının gelecek vizyonunun en iyi göstergelerinden biri olarak 2009 yılında toplam 100 milyon dolarlık yatırımla, Avrupa’nın en son teknolojileri kullanılarak oluşturulduğunu söyledi. Çoban, “Burada çikolatalı unlu mamül üretiminde çok iddialı bir işe giriştik. Nitekim, bu fabrikadan çıkan ilk marka olan Biscolata ile, peşinden gelen Ozmo ile kendi segmentlerinin lideri olan iki şampiyon marka çıkardık” dedi.
Silivri’deki üretime 2009 yılında Biscolata Starz ürünü ile başladıklarını söyleyen Çoban, 2012 yılında hat sayısının 10’a yükseldiğini belirterek; tesisin benzerlerinden ayrılan en önemli özelliğinin tüm süreçlerde çok gelişmiş bir otomasyon sisteminin kullanılması olduğunu vurguladı. Elif Çoban şöyle devam etti:
“Otomasyon sisteminin önemli getirisi tüketicinin karşısına doğru ve erişilebilir fiyatla çıkmak ve en kaliteli ürünü sunmak. Pazardaki hızlı, sağlıklı büyümemizin ve yaygınlığımızın arkasındaki önemli unsurlardan biri de bu. Böylece müşteri memnuniyetimizi de artırıyoruz. Otomasyon sisteminin en önemli unsurlarından biri de 14 milyon TL’lik yatırımla oluşturduğumuz ve Türkiye’de bir elin parmağını geçmeyen sayıdaki akıllı depo yönetimimiz. Bu depo sektörün gereksinimlerini ve standartlarını eksiksiz olarak karşılıyor. Ürünlerin depoya girişinden çıkışına kadar bütün hareketlerinin rahatlıkla görüntülenmesini sağlarken verdiği raporlarla da depo yönetimine olumlu katkılar sağlıyor. Böylece alanın verimli kullanımını ve maliyet optimizasyonunu sağlıyoruz.”
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.