Firmalardan
Şölen’de 100 milyon TL’lik dev yatırım hamlesi
1989 yılında Gaziantep’te kurulan ve zaman içinde çikolata sektörünün en iddialı şirketlerinden biri haline gelen Şölen, yatırım ve üretimde katma değer yaratacak uygulamalara imza atarak sektör dinamikleri üzerinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor.
Çikolata, unlu ürünler ve şekerleme pazarını yeniden tanımlamak iddiasında olduklarını belirten Şölen’in CEO’su Elif Çoban, bayram öncesi hazırlıklarının yanı sıra şirketin yeni hedef ve projelerinin detaylarını da paylaştı.
Şölen’in gerçekleştirdiği çikolata, çikolata kaplamalı ürünler ve şeker üretimi ile 2011 yılında toplam 420.000.000 TL ciro elde ettiğini vurgulayan Elif Çoban, lider konumda oldukları ve büyük bölümü bayram dönemlerinde satılan ikramlık çikolata ile pazara büyük hareketlilik getirdiklerini söyledi. Önümüzdeki Ramazan Bayramı’nda tüketiciden gelecek talebi mümkün olduğunca çok noktada karşılayacaklarını belirten Elif Çoban, bayram dönemlerinde hizmet ekibini 4.000 ilave genç ile genişleteceklerini belirtti. İkramlık çikolata segmentinde Şölen’in bir önceki yıl yüzde 21 olan pazar payını yüzde 25’e çıkartarak 2011’de pazar liderliğine devam ettiğini söyledi.
Şekerde yüzde 100’e yakın büyüme yakaladı
İkramlık şeker segmentinin Türkiye’de genel olarak küçülme eğiliminde olduğunu ifade eden Şölen CEO’su Elif Çoban, “İkramlık şeker segmenti geçtiğimiz yıl her iki bayram toplamında ciro olarak yüzde 2 küçüldü. Buna rağmen, Şölen olarak, ikramlık şekerde yüzde 100’e yakın bir büyüme gerçekleştirdik ve pazarda çok yeni olmamıza rağmen üçüncülüğe yükseldik” dedi.
Şölen’in halen 4’ü Gaziantep’te, biri İstanbul’da olmak üzere toplam 5 tesiste yurtiçi ve yurtdışı pazar için üretim yaptığını hatırlatan Elif Çoban, “Kurulduğumuz tarihten bu yana her yıl istikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Hedefimiz hem hacim olarak hem de yarattığımız markaları geliştirerek, global ölçekli büyüklük ve başarıya ulaşmak. Bunun için de marka ve teknoloji yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi. 2012’nin kendileri için önemli bir adıma sahne olduğunu söyleyen Çoban, şöyle devam etti:
“Uzun zamandır planlamasını yaptığımız yeni yatırımımıza geçtiğimiz ay start verdik. Tamamlandığında kademeli olarak Gaziantep’te bulunan mevcut dört tesisimizi de taşıyacağımız, toplam 85 bin metrekare alana kurulacak ve geliştirme ve iyileştirme yatırımı için toplamda 100 milyon TL’ye mal olacak yeni tesisimizin yatırımına başladık.”
Elif Çoban, fabrika kurulumunda harcanacak rakamların gıda teknolojisi ve büyük oranda altyapıya yapılacağını ekledi. Şölen’de şu anda ikinci kuşak temsilcilerinin aktif olduğunu, bugüne kadar kurucu ve ikinci kuşağın önemli mesafe kat ettiğini söyleyen Elif Çoban, şöyle devam etti:
“Biz ancak üçüncü kuşağa 20 yıl sonrasının standartlarını karşılayabilecek sistemi teslim edebilirsek işimizi tam yapmış olacağız. Önümüzdeki 20 yıl boyunca gıda güvenliğinin bu sektördeki büyüme ve kalıcılığın temel garantisi olacağını düşünüyoruz. İnsanlar artık ne yedikleriyle her zamankinden çok daha fazla ilgili. Devletler, otoriteler de bu konuda artık tavizsiz yol alma çabasında. Bu nedenle gıda güvenliği bizim için odakta olmaya devam edecek.”
Şölen’in üretiminin önemli bir bölümünü Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Orta Doğu, Orta Asya’ya ihraç ettiğini söyleyen Elif Çoban, son yıllarda global platformda en çok gündemde olan ve ABD’nin öncülüğünü yaptığı ‘Gıda Savunma Planı’nı Türkiye’de ilk hazırlayan ve uygulayan şirketlerden biri olmak için çalıştıklarını ifade etti. ABD’de kongreden geçen bir yasa ile bu ülkeye ihracat yapan tüm firmalardan en geç 2 yıl içinde ‘Gıda Savunma Planı’ talep edileceğini, ABD’nin bu konuda Avrupa Birliği ülkelerinde de lobi çalışmaları yaptığını hatırlatan Elif Çoban, “ABD yetkilileri tüm ülkeleri dolaşarak bu eğitimleri veriyor ve AB ülkelerinin de bu konuya sıcak bakmasını sağlamaya çalışıyor. Şölen olarak, biz bu konuyla ilgili tüm eğitimlere katıldık ve kendi ‘Gıda Savunma Planı’mızı oluşturmak için önemli adımlar attık. Bu kapsamda yapılan zafiyet etütleri ve tedbir aksiyonları ile içeriden ve dışarıdan gelebilecek her türlü gıda güvenliği tehdidine karşı güvenlik ağımızı tamamlamak üzere çalışmalara başlayacağız” dedi.
2012 ciro hedefimiz 600 milyon TL
Şölen’in rekabet ettiği segmentlerin toplam büyüklüğünün Türkiye’de 6.5 milyar TL civarında olduğuna dikkat çeken Elif Çoban, 2012 yılı sonu toplam ciro hedeflerinin 600 milyon TL, ihracat hedeflerinin ise 200 milyon dolar olduğunu ifade etti. Elif Çoban, 2012 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre toplam satışlarının yüzde 66 arttığını, ihracat gelirlerinin ise 2011’in aynı dönemine göre yüzde 53 artış gösterdiğini belirtti.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.