Firmalardan
Starbucks Türk ürünleri satacak
Starbucks, müşterilerine daha sağlıklı gıda ürünleri sunma konusunda atağa geçti.
Akdeniz damak tadını da sağlıklı atıştırmalık yeni ürün çeşitlerine ekleyen Starbucks, bu kararının ilk uygulamasını Türk girişimci Çetin Amato’nun kurucusu olduğu Milas Foods şirketi ile hayata geçirdi.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre Starbucks, Milas Food şirketiyle çoğunluğunu Türkiye’nin Ege bölgesinden ithal ettiği Akdeniz atıştırmalıklarını perakende satış mağazalarında satılması konusunda anlaşma imzaladı. Anlaşmanın ardından Türk ve Akdeniz atıştırmalıkları ünlü kahve zincirinin perakende satış mağazalarının raflarında yer almaya başladı.
Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun olduktan sonra CUNY Baruch College’da MBA yapan 32 yaşındaki İzmirli genç girişimci Çetin Amato, macera için geldiğini söylediği Amerika’da 13 bin dolarla başladığı girişimcilik öyküsünü Amerika’nın Sesine anlattı; “Amerika’da eğitimimi tamamladıktan sonra kendimi 13 bin dolar sermaye ile başladığım iş hayatının içinde buldum. 2008 yılında yaşanan ekonomik krizde en az etkilenen sektörlerin başında gıda sektörü geliyordu. Amerika’da gıda sektörüne girmemizin temel sebebi budur. Buradan yola çıkıp kurduğumuz firmanın adını da Milas koyduk. Hem baba memleketi, sapına kadar Türk hem de Turko-Grek bir algısı vardı. Özelikle başta İzmir olmak üzere Ege’de Türk üreticilerle çok ciddi çalışmalar ve planlamalar içerisine girdik. Türkiye de değerli imalat partnerlerimiz oluştu. Onların da hakkını vermemiz lazım. 3-6 ayda bir ürünleri yenileyerek oldukça başarılı olduk. 2009 yılında piyasaya ilk girdiğimizde İtalyan ürünleri çok popülerdi fakat biz bir sonraki trendin Yunan mutfağı olduğunu o günlerde anlamaya başladık. Hep beraber gayret edersek, Amerika’da bir sonraki dalga kesinlikle Türk mutfağı dalgası olacaktır.’’
Milas’ı gökyüzünde uçurdu
Amerika’da başarılı bir şekilde çoğunluğu Türkiye’den gelen Akdeniz ürünlerini aralarında Walmart, Costco, Wholefoods, Target gibi mağaza zincirlerine satan Amato, Milas markasını da gökyüzünde adeta uçurmuş. Milas ürünleri çeşitli havayollarının uçuşlarda yolcularına verdiği atıştırmalıklar arasında yer almış. Amato,’’şu an biz Delta, United, Jet Blue, Air Canada, Brisith Airways, Easy Jet başta olmak üzere irili ufaklı 15 havayoluna ürünlerimizi satıyoruz. Dinamik bir sektör. Sürekli sevkiyat, sürekli ürün yenileme ve sürekli yaratıcılık gerekiyor. Gıda toptancısı gibi değil de catering firması gibi çalışmanız gerekiyor’’
‘ABD’de gıda devrimi başlamak üzere‘
Ürünlerinin çoğunun başta İzmir olmak üzere Ege’de üretildiğini belirten Amato, “Ürettiğimiz ürünler ya organik ya da katkı maddesi düşük, yağ ve şeker oranı azaltılmış ve taze sebze ve hammaddeden üretilmiş sağlıklı gıda ihtiva ediyor. Amerika’da obezite ile mücadele bizi sağlıklı ürünler üretmeye sevk ediyor. Starbucks’ın bizi tercih etmesindeki en önemli neden sağlıklı ürün üretme stratejimiz, trendi takip etmemiz ve onların vizyonuyla örtüşmemiz oldu. Son dönemde Amerika’da gıda devrimi başlamak üzere, 1950’li yılların karakteri endüstrileşmiş hazır tek tip yiyeceklerin milyonlara satılmasıydı, o yıllarda çocuk olan Amerikalılar bugün 80’li yaşlarda. Çoğunun kalp, şeker ve kilo fazlalığı sorunları var. Yeni kuşakların ise beslenmeyle ilgili sorunları bir önceki kuşaklardan çok daha fazla” diye konuştu.
“Starbucks sağlıklı atıştırmalık atağına geçti”
Gıda devrimi hem Amerikan toplumunun derinlerinden gelen bir talep olduğunu belirten Amato, “Avrupa’daki öncüllerini yakından takip eden kentli bir kıyı şeridi yaşayanları ve bu satın alma gücü yüksek kesimin alternatif tüketim talepleri ön plana çıkmaya başladı. Starbucks boşuna Seattle’dan çıkmadı, bugün gezenler bilir; Seattle batı yakasının en “Avrupai” şehridir. Bugün gıda devlerin yakalamaya çalıştığı porsiyon kontrolü, dünya mutfağı lezzetleri, yüksek protein ve düşük kalori gibi özellikler bizim kuruluşumuzdan beri vizyonumuzu oluşturan varoluş sebeplerimiz” diyor.
‘Oloves’ Starbucks raflarında
“Starbucks 8 bini aşkın şubesiyle elli eyalete ve 300 milyon kişiye ulaşabilen dağıtım kanallarını bu yeni beklentileri karşılayacak şekilde çok iyi kullandı ve sağlıklı atıştırmalık atağına geçti. Bizi de en hızlı gelişen genç sağlıklı yemek firmalarından biri olarak iş geliştirme ortağı olarak seçti, Starbucks ile yaptığımız yeni anlaşma çerçevesinde ilk ürün olarak atıştırmalık olarak hazırladığımız Akdeniz zeytiniyle işe başladık. ‘Oloves ‘ markasıyla sunduğumuz yeşil zeytin atıştırmalıkları Starbucks perakende zincirlerinin raflarında yer almaya başladı ve çok daha büyük projeler üzerinde beraber çalışıyoruz.’’
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.