Firmalardan
“Türk Makarna ihracatçısı, buğday kalitesinden endişeli”
Türkiye’de makarna pazarında 3. büyük marka, 2007 ve 2008’de ülkemizin en büyük makarna ihracatçısı olan ve 113 ülkeye ihracat gerçekleştiren Selva Gıda, makarnalık buğdayda kalitenin düşmesinden dolayı, Türk makarna ihracatçısının dış pazarda kalite ve fiyat avantajını kaybedebileceği uyarısında bulundu.
Selva Gıda Genel Müdürü Mehmet Karakuş, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) öngörüsüne göre, kuraklık sorunu yaşanmayan bu yıl Türkiye’de buğday üretiminin 17 milyon tondan 20-21 milyon tona çıkmasının beklendiğini söyledi. Buğdayda verimin yüksek olmasına rağmen, kalite sıkıntısının yaşandığını ifade eden Karakuş, “Harman dönemi olmasına rağmen kaliteli buğday sıkıntısı yaşıyoruz. İç Anadolu’da 1 ton buğdayın yüzde 10-15’i birinci kalitede. İkinci kalite ürünü de dahil edersek makarna için 1 ton buğdayın ancak yüzde 30-35’i kullanılabiliyor” dedi.
‘İthal etmek zorunda kalabiliriz’
Makarna üretiminde kullanılan durum buğdayının lezzeti ve fiyatı konusunda Türkiye’nin İtalya ile yarıştığını anlatan Mehmet Karakuş, sözlerine şöyle devam etti:
“İki yıl önce kuraklık nedeniyle dünya çapında üretim ve kalite düştüğünde İtalya ile şartlarımız eşitlenmişti. Geçen yıl durum toparlanır gibi oldu. Ancak bu yıl kalite sorunumuz baş gösterdi. Harman döneminde aşırı yağış alan tarlalarda buğday verimi çok yüksek ancak buğdayın protein başta olmak üzere diğer kalite değerleri düşük seviyelerdedir. Bu nedenle yurtdışında elde etmeyi beklediğimiz ihracat avantajını kaybedebiliriz. Kaliteli buğdayı iç pazardan bulamaz ve hiç istemediğimiz halde ithal etmek zorunda kalırsak, o zaman dünya fiyatları üzerinden İtalya ile rekabet etmemiz zorlaşır”
Türkiye’de kuraklığın yaşandığı 2007 yılında yıllık buğday üretimi 17.5 milyon tondan 15 milyon tona kadar geriledi. IGC (Uluslar arası Hububat Konseyi) ve TMO’nun tahminlerine göre, 2008 yılında 17 milyon tona çıkan üretim, bu yıl 18-20 milyon ton seviyesinde seyredecek. Bu rakamla birlikte Türkiye’nin dünya buğday üretimindeki payı yüzde 2.8–3 civarında olacak.
Makarna, durum buğdayından üretiliyor
Ülkemizde makarnanın undan yapılması yasaktır. Türkiye’de üretilen makarnalarda durum buğdayı kullanılıyor. Durum buğdayı, ekmeklik buğdaya göre protein açısından daha zengin olup, dünyanın belirli coğrafyalarında özel şartlarda ve toplam dünya buğday üretiminin yüzde 6-7’si civarında yetişebiliyor. Dünya üzerinde Akdeniz havzasında, Kuzey Amerika,Kuzey Afrika, Ortadoğu ülkeleri, Avustralya gibi ülkelerle birlikte Türkiye’de üretilebiliyor. Yapılan tarımsal arkeolojik araştırmalarda ve Japon bilim adamlarının tespitlerinde; Durum buğdayının ilk yetiştiği orijin bölge, Anadolu ve Mezopotamya bölgesidir. Durum buğdayının birçok çeşidi olmakla birlikte, makarna için en üstün vasıflı olanı, Anadolu Amber Durum Buğdayı’dır. Makarna ise, sadece durum buğdayından elde edilen irmikle en lezzetli şekilde üretilebilir.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.