Sosyal Medya Hesaplarımız

Firmalardan

“Türkiye’nin bal ihracatını arı zehiri ve arı sütü artırır”

Editör
Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen
Abone Ol:

Türkiye’nin en büyük bal üreticilerinden olan Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, ihracatın artması için arıcıların katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi gerektiğini belirtiyor.

Türkiye, dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi olmasına rağmen 3 milyar dolarlık global bal ihraç pazarından yalnızca yüzde 1,1 pay alıyor. Yıllık 3 bin ton üretim ve 6 milyon adetlik şişeleme ile Türkiye’nin en büyük bal üreticilerinden olan Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, bal ihracatı için arıcıların arı zehiri, polen, arı sütü gibi katma değeri yüksek ürünlere de yönelmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Sezen, son 2 yılda yaptıkları 10 milyon TL’lik yatırımla bal üretiminde dünyanın ilk 10 tesisinden biri olmayı başardıklarını belirterek “2017 yılını yüzde 15 büyüme ile tamamladık. 2017 yılındaki başarımızdan sonra şimdi hedefimiz 2018 yılında bu başarıyı katlayarak sürdürmek. Üretimimizi, şişeleme kapasitemizi ve geçen yıl gerçekleştirdiğimiz 40 milyon TL’lik ciromuzu 2018 yılında yüzde 40 artırma hedefindeyiz” dedi.

İhracatlarının toplam satışlarının yüzde 5’ini geçmediğini de kaydeden Sezen “Türkiye’nin bal ihracatına paralel olarak ihracatımız ne yazık ki düşük. 2018 yılından başlayarak ihracatımızı iki katına çıkarmak istiyoruz. Bunun için mevcut Irak ve Hollanda pazarının yanına yeni ülke pazarlarını da eklemek için araştırmalarımız ve girişimlerimiz sürüyor. Öte yandan 2017 yılında bir ilk olarak piyasaya sunduğumuz toz bal gibi katma değere sahip ürünler geliştirmeye devam ediyoruz”

Türkiye’de 500’e yakın endemik ballı bitki çeşidi olduğunu da sözlerine ekleyen Sezen “Dünyanın başka hiçbir coğrafyası bu kadar zengin değildir. Bu avantajı kullanmalıyız. Şu an 105 bin ton olan Türkiye bal stoğunun artması için gerekli çalışmaların devlet ve özel sektör işbirliği ile yapılması büyük önem taşıyor” diyerek şunları söyledi;

“Türkiye, 3 milyar doların üzerindeki dünya bal ihracat pazarında ürettiği balın yüzde 3,4’ünü ihraç ediyor ve bu pazardan yüzde 1,1 pay alıyor. Bu çok düşük bir oran. Mevcut şartlarda dünya ile rekabet edebilmek için bir dizi iyileştirmeye gerek var. Türkiye’de arıcılık ile uğraşanların tüm gelirlerini baldan elde ettikleri için bal pahalı. Bu pahalı bal ile dünya ile rekabet edemiyor ve yurtdışına satamıyoruz. Arı zehiri, polen, arı sütü gibi katma değeri yüksek ve gelirlerini artıracak ürünlerin üretimine yönelmesi ile ihracatta arzu ettiğimiz seviyeye ulaşabiliriz. Bunları ürettiğimiz takdirde dünya fiyatları ile rekabet edebiliriz. Ayrıca ihracat içir bir diğer konu da süzme balda katma değer oluşturabilmemiz için monofloral balları ülkemizin tanıtması ve kimliklendirme çalışmalarını yapabilmesi gerekmektedir.”

Türkiye bal pazarının 500 milyon TL’lik büyüklükte olduğunu da dile getiren Sezen “Ancak üretim miktarının yaklaşık yüzde 25’i organize perakende. Kalan büyük miktar ise yol kenarları gibi yerlerde açıkta satıldığı için sektör büyüklüğü konusunda bir belirsizlik de söz konusu” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Firmalardan

Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı

Editör

Yazar:

Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.

Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.

Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.

Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.

51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’

Devamını Oku

Firmalardan

DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir

Editör

Yazar:

DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.

DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.

Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.

DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”

DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.

Devamını Oku

Firmalardan

Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor

Editör

Yazar:

Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.

Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER