Firmalardan
Unilever’den Konya’ya dev yatırım
Unilever Türkiye Konya’da, tedarikçileriyle birlikte 350 milyon Euro yatırım değerine sahip bir tedarik zinciri ekosistemi kurdu. Türkiye’de sekiz fabrikası ve beş bini aşkın çalışanıyla faaliyet gösteren Unilever, Konya’daki ikinci yatırımını Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri fabrikasıyla yaptı. Tedarikçileriyle birlikte Konya’da güçlü bir tedarik zinciri ekosistemi oluşturan Unilever, toplamda 350 milyon Euro’ya ulaşan entegre yatırım değeriyle Türkiye’de hızlı tüketim sektöründe son 10 yılın en büyük fabrika yatırımını hayata geçirmiş oldu. 100 yılı aşkın süredir Türkiye’deki faaliyetlerini sürdüren Unilever, yeni fabrika yatırımı ile ev bakım ve kişisel bakım ürünleri kategorilerinde toplam üretim kapasitesini 750 bin tona çıkaracak.
Unilever Global CEO’su Paul Polman: “Türkiye’nin ve ekonomisinin 100 yılı aşkın bir süredir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya için bölgesel bir merkez olma rolüyle önceliğimiz olan bir ülke. Konya da altyapısı, konumu ve yenilenebilir enerji tedariki konusunda sahip olduğu potansiyel ile Unilever’in geleceği için stratejik bir rol üstleniyor, sürdürülebilir büyümemizi destekliyor” açıklamasında bulundu.
2013 yılında 95 Milyon Euro yatırımla açılan Algida dondurma fabrikasının ardından Konya’daki ikinci Unilever yatırımı olan Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri Fabrikası, tedarik zinciri yönetimine yeni bir standart getiriyor. 4 mega üretim tesisi, 2 şişe üretim tesisi, 1 dolum tesisi, 1 mega depolama-dağıtım merkezi ve 1 hammadde lojistik merkezi ile toplamda 9 tesisten oluşan ‘Konya Tedarik Köyü’, zaman ve enerjiden tasarruf sağlıyor, maliyetleri azaltıyor.
Dünya standartlarında sürdürülebilir teknoloji
Unilever Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya, Kafkasya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Bölge Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Nihal Temur açıklamasında: “Tüm fabrikalarımızda olduğu gibi bu yeni fabrikamız da çöplüğe ‘sıfır atık’ gönderme hedefine ulaşacak şekilde tasarlandı. Ayrıca en iyi bina stratejilerinden ve uygulamalarından oluşan bir yeşil bina sertifikasyon programı olan LEED sertifikasyonunu da (LEED- Leadership in Energy and Environmental Design) hazır şekilde inşa edildi. Yenilikçi tasarımı ve üretim sistemleriyle karbon emisyonu ve su tüketimi, benzeri üretim merkezlerine kıyasla %50 azaltılacak şekilde hayata geçirildi” diyerek ekledi:
“Uçtan uca dijital teknolojiler, akıllı üretim hatları ve üstün kalitede tedarik zinciri yönetimi ile gerek fabrikanın kendisi gerekse Konya Tedarik Köyü’nün bütünü, iyi bir sürdürülebilir tedarik örneği sergiliyor. Bu model tüm paydaşlar için zaman, enerji ve maliyet tasarrufu sağlıyor.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.