Firmalardan
WaterGarden İstanbul, Anadolu lezzetlerini de çatısı altında buluşturuyor
Ülkemizde ilklere imza atacak merkez, bu amaçla Anadolu Lezzetleri Buluşması’nın ikincisini Mersin, Hatay ve Antalya illerinin de katılımıyla Adana’da gerçekleştirdi.
Ülkemizin marka olmuş, nadide mutfaklarına sahip olan şehirleri Mersin, Hatay ve Antalya’nın da katılımıyla gerçekleşen buluşma; yerel lezzetleri keşfetmeyi ve bu lezzetleri WaterGarden çatısı altında buluşturmayı hedefliyor. Gurme-yazar Mehmet Yaşin ve Ziylan Gayrimenkul Genel Müdürü Mehmet Mutlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen Anadolu Lezzetleri Buluşması’nın ikincisinde Adana’da binbir lezzeti bir araya geldi.
Anadolu lezzetleri konusunda uzman olan Mehmet Yaşin sözlerine; tüm dünyada moda olan gastronomi turizmi, lezzet turizmi ya da kendi deyimiyle “lezzetli turizm” hakkında bilgiler paylaşarak başladı. Ziylan Grup ve Ziylan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan’ın bu konuyla ilgili öncülük yapmak üzere çalışmalarını hızlandırdığını söyleyen Yaşin, konunun öneminin anlatılması için geçen ay başlayan Anadolu Lezzetleri Buluşması’nın öneminden söz etti. Adana’dan Antakya’ya kadar, Akdeniz çanağını temsilen bir araya gelinen bu yeni buluşmada yöresel lezzetlerin ülke turizmine ve tanıtımına katkısını anlattı.
Mehmet Yaşin; “Turizm sektörü güneşi satar, denizi satar, coğrafyayı ve tarihi satar. Son yıllarda buna bir de lezzet eklendi. Şimdi tüm ülkeler özel lezzetlerini dünyaya duyurmak, kendilerini yemekle tanıtabilmek için bir takım faaliyetlere başladılar. Bunun adına da “gastro-diplomasi” adı verildi. Lokanta ve yemekler aracılığıyla gidilen ülkelerde aslında ülke tanıtımı yapılıyordu. Bunu en iyi yapan Tayland’dı. Devlet ve özel sektör bir araya gelerek Tayland mutfağının dünyaya yayılmasını sağladılar. Böylece Tayland yemeklerini yiyenler, ülkeyi merak ettiler ve ülkeyi ziyaret etmeye başladılar. Yemeğin peşine akılan insanlar iyi para harcayan insanlardır. Artık lezzet başkentleri doğuyor. İstanbul’da bu başkentlerden bir tanesi… Yılda 15 milyon yabancı turist ve bir o kadar yerli turist İstanbul’a geliyor. Türkiye’nin tüm lezzetlerini İstanbul’da tadıyor. Adana kebabını yediğinde çok beğenince de o şehre giderek yerinde deneyimliyor. Anadolu’nun yüzlerce yıllık lezzet neferleri İstanbul’da olmalı ve kendi şehirlerinin tanıtılmasına katkıda bulunmalı” dedi.
Ziylan Gayrimenkul Genel Müdürü Mehmet Mutlu; WaterGarden İstanbul projesinin Ziylan Gayrımenkul için öneminden söz ederek sözlerine başladı. İstanbul Ataşehir’de 750 milyon TL yatırım bedeli olan merkezin açıldığında, gastronomi ve eğlence alanında ülkemizde pek çok ilke imza atacağını söyledi. Anadolu’da kalmış, özlenen lezzetlerin İstanbul’da, Ataşehir’de, WaterGarden’ın en önemli bölümlerinden olan Nostalji Sokağı’nda bir araya geleceğini anlatan Mutlu, en az 50 yıllık lezzetlerin yer alacağı bambaşka bir lezzet alanı kurulacağını söyledi. “Bugün; Adana, Antakya, Mersin, Hatay’dan gelip bizlerle bir arada bu buluşmayı gerçekleştiren mekan sahibi dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu lezzetlerin tüm Türkiye ve dünyaya WaterGarden ile açılmasına destek olmak istiyoruz” dedi.
WaterGarden İstanbul Genel Müdürü Tolga Alişoğlu; “Dünyayı araştırdığımızda gerçekleştirmeye aday olduğumuz yeme-içme ve eğlenceyi bir arada sunan böyle bir yatırım göremedik. O anlamda WaterGarden İstanbul çok önemli bir misyon üstleniyor” dedi. Dünyada eğlence ve gastronominin artık bir arada ilerlediğini anlatan Alişoğlu; “Yeme içme ve eğlence alanları bir arada olduklarında yarattıkları sinerji birbirini destekliyor. Biz de projemizde yeme-içme ve eğlenceyi bir arada sunuyoruz. Sektörde yıllık 24 milyar dolar harcanıyor yani insanlar dışarıda yemek yemek için para harcamaktan çekinmiyor. Bunun da yarısı, 12 milyar doları İstanbul’da harcanıyor. Her gece yaklaşık 350 bin kişi sadece yemek yemek için İstanbul’da dışarı çıkıyor. Evet biz İstanbul’da çok önemli bir çalışmanın altına imzamızı atıyoruz, yaptığımız işte hem bir gönüllülük esasıyla çalışıyoruz hem öncü olma misyonu üstleniyoruz ama diğer taraftan da buraya yatırım yapan kiracıları düşünmek zorundayız” dedi. Tolga Alişoğlu; “İşte tam da bu yüzden eğlence ve gastronomiyi WaterGarden İstanbul’da bir araya getirdik. İstanbul Ataşehir’deki yeni finans merkezinin yanındayız, çevremizde 1,5 milyon insan yaşıyor. Ve biz burada yeme içme alanlarını; bir futbol sahası büyüklüğünde şov havuzu, şehir parkı, 11 sinema salonu, tiyatro salonu, organik ürünlerin satılacağı Taze Pazar, mutfak sanatları okulu, extreme park, çocuk eğlence alanları ve çeşitli bölümlerle destekliyoruz. İnsanların WaterGarden’a gelip yemek yiyip eğlenmelerini istiyoruz. Eskiden insanlar yaşamak için yerlerdi, şimdi ise yemek için yaşıyorlar” diyerek sözlerini tamamladı.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.