Genel Haberler
50’nci yılda hedef 100 mağaza
Antalya’nın ilk süpermarket zinciri Genpa, 50’nci yılını kutlayacağı 2010 yılında, şube sayısını 100’e çıkarmayı hedef olarak belirledi. Genpa, biri Oxford mezunu olan kardeşlerin sırtında yükseliyor.
Sabah Akdeniz’in “Akdeniz’in Markaları” sayfasını, Gencerler Gıda Maddeleri İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Antalya’ya kazandırdığı ilk yerel süper market zinciri olan Genpa’nın 50 yıllık tarihinde yaşadığı büyümeye ayırdı. Korkuteli’nin Çomaklı beldesinde ilk kahvehanenin sahibi olan Güngör Gencer’in 1960 yılında asker dönüşü kurduğu Gencerler firması, 2’nci kuşak çocuklarının elinde yükseldi.
Bir yılda 46 mağaza hedefi
Açılımı Gencerler Pazarlama olan Antalya’nın ilk yerel süper market zinciri Genpa, kuruluşunun 49’uncu yılında şube sayısını 64’e çıkardı. Genpa’nın 50’nci yıl hedefi mağaza sayısını 100’e çıkarmak. Ekonomik kriz nedeniyle 2009 yılı ilk yarısında büyüme trendini sürdüremeyen Genpa’nın hedefini tutturması için 2010 yılı sonuna kadar 46 mağaza açması gerekiyor.
Özellikle 2000 yılının ardından toptan gıda sektöründen çekilen ve distribütörlüklerini sonlandıran Gencerler Şirketler Grubu, süper market sektörüne yoğunlaşarak, 2000 yılı sonrası her yıl ortalama 5 şube açarak büyümesini sürdürdü.
Gelecek ay, Aksu’ya açacağı süper marketle Antalya, İsparta, Burdur ve Muğla’da toplam şube sayısını 65’e çıkaracak olan Genpa’nın toplam 28 bin metrekare satış alanı, 150 kasası ve marketlerinde 15 bin ürün çeşidi var.
2’nci kuşak
Güngör Gencer tarafından 1960 yılında kurulan Gencerler Gıda Maddeleri İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Antalya’nın ilk gıda toptancı. Gencerlerin Antalya serüveni, Belediye İşhanı’nın arkasında, bir tarafı Ali Çetinkaya Caddesi’ne, diğer tarafı da pazara bakan, dönemin belediye çarşısında bir dükkanda başladı. Ailenin 2’nci kuşağı olan Gazanfer ve Gültekin Gencer ile kız kardeşleri Gülsüm Erdek, bu toptancı dükkanında yaz aylarında çalışarak ticaretle tanıştı.
Kardeşler özellikle yaz tatillerinin büyük çoğunluğunu dükkanda çalışarak geçirdi. Toptancı dükkanında açık olarak en çok toz şeker, dökme lokum, nişasta, un ve bakliyat satılırken ürün yelpazesi yıllar içinde çeşitlendi. Toptancı dükkanı piyasanın talepleri doğrultusunda ürün çeşitliliğini artırarak tuhafiye, manifatura, hırdavat ürünleri de satmaya başladı.
Oxford mezunu
İşler bu şekilde büyürken, evin büyük oğlu Gazanfer Gencer’in yurtdışı macerası başladı. Herkesin bilmediği bir gerçek de Gazanfer Gencer’in Oxford Üniversitesi mezunu bir elektrik yüksek mühendisi olduğu. Baba mesleğine devam etmeyi düşünmeyen ve hayali mesleği alanında yükselmek olan Gazenfer Gencer, İngiltere’de okuduktan sonra, yine İngiltere’de General Elektrik’te araştırma mühendisi olarak çalışmaya başladı. Ardından Kanada Elektrik İdaresi’nin açtığı kadroya giren 3 elektrikçiden birisi olarak Kanada’ya ‘elektrik mühendisi bilim adamı’ kontenjanından gitmeye hak kazandı.
Ekşili Bahçe’deki dükkan
Aynı dönemde Antalya Lisesi’nde öğrenimi sürdürürken çalışmaya başlayan Gültekin Gencer, lise sonrası eğitimine devam etmek yerine çalışmaya başladı. Gültekin Gencer, 1979 yılında da ailenin dönemin Ekşili Bahçe’de açılan 2’nci dükkanın başına geçti. Yeni yeni paketli ürünlerin üretilmeye ve raflardaki yerini almaya başladığı dönemde, Ekşili Bahçe’deki dükkan, paketli ürünlerin ve şarküteri çeşitlerinin de yer aldığı ve lüks ürünlerin satıldığı bir mağaza haline geldi.
Memlekete mecburi dönüş
2 kardeşinde işleri Antalya’da yolunda giderken, Gültekin Gencer’in vatani görevi yerine getirmesi, bu süreci sekteye uğrattı. Kardeşinin askere gitmesi, Kanada hayalleri kuran Gazanfer Gencer’in de memlekete mecburi dönüşü anlamına geldi. Kardeşi Gültekin Gencer’in askere gitmesiyle ailesinin 2 dükkanın altından kalkmakta zorlanacağını düşünen Gazanfer Gencer, kardeşi askerden dönene kadar işin başına geçmek için Antalya’ya döndü.
İşlerin başına geçen Gazanfer Gencer, daha sonra yurtdışı hayallerini bir kenara bıraktı ve aile mesleğine devam etmeye karar verdi. Gazanfer ve Gültekin Gencer ile kız kardeşleri Gülsüm Eldek ve eşi Hüseyin Eldek’ten oluşan 2’nci kuşak Türkiye’de ekonomik yapının hızla değiştiği yıllarda, tüm piyasa gereklerini yerine getirdi.
Ekonomide değişim yılları
Yazarkasa kanununun çıktığı yıllarda, Antalya’da ilk yazarkasa satan firma Gencerler oldu. Distribütörlüğün yaygınlaştığı dönemde, Çaykur ve Eti gibi birçok markanın distribütörlüğünü Gencerler aldı. İşte Genpa bu dönemde Gencerler Gıda’nın Antalya’ya kazandırdığı bir marka oldu. 1988 yılında beyaz eşya firması olarak kurulan Genpa, 1 yıl toptan ve perakende beyaz eşya satışı yaptıktan sonra, 2’nci yılında otel ekipmanları ve zücaciye sektörüne geçti. 1990 yılından itibaren ise Genpa perakendeciliğe geçti ve bugünkü anlamıyla Genpa oldu.
İlk marketin adı Gökhan
Genpa, ilk marketini Haşimişcan Mahallesi’nde 1990’da açtı. İlk markete Gazanfer Gencer’in oğlunun adı verildi: Gökhan. Aynı yıl içerisinde Meltem Mahallesi’nde 2’nci market açıldı ve o markete de Gülsüm Erdel’in oğlunun ismi olan Görkem adı verildi. Aynı yıl 3’üncü mağaza açılınca, bir marka altında toplanma düşüncesi ağır bastı ve Antalya’nın turistik bir şehir olduğu göz önüne alınarak Genpa Shopping Center doğdu.
Genel Haberler
LEAD Network Türkiye, sektörün sesi olma yolculuğunda 50=50 için el ele verdi
LEAD Network, perakende ve FMCG sektöründe faaliyet gösteren markaların CEO ve üst düzey yöneticilerini Liderlikte Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Konferansı’nda bir araya getirdi.
LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak’ın açılış konuşması ile başladı. Ulak “Endüstrinin sesi olma yolculuğunda daha kapsayıcı, çeşitli ve hakkaniyetli bir kültür oluşturmak ve her bir üyemizin gelişimine katkı sağlamak için değişen dünyaya uyum sağlayabilen bir liderlik anlayışını kazandırmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla gerçekleşen konferansımızın asıl amacı, kadın ve erkeğin el ele yürüdüğü ve toplumumuzun hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaştığı bir dünya. Tam da bu sebepten 50 = 50 için el ele diyerek taşın altına elimizi koyup bundan sonra neler yapabiliriz, neleri değiştirebiliriz, kurumlara ve kadın liderlere nasıl yol gösterici olabiliriz konusunda başta liderlerimizle sırt sırta vererek tüm paydaş ve üyelerimiz ile yeni proje ve çalışmalar yapmayı hedefliyoruz” dedi.
Konferans, iş dünyasının duayen CEO’su ve Yazar Paul Polman ile Global Teknoloji Lideri Ayşegül İldeniz’in yaptıkları konuşmalar ile devam etti. Polman panelde “Hem pratikte hem de ahlaki olarak, kurumsal liderler artık büyük toplumsal değişimlerin kenarında oturamaz, seyirci kalamaz veya insanlığın ve gezegenimizin sorunlarını ‘başkalarının sorunu’ olarak ele alamaz. İnsanlarımız ve gezegenimiz gelişmediği sürece ekonomi gelişmeyecektir” şeklinde konuştu.
LEAD Network Türkiye Saymanı Filiz Bülbül’ün moderatörlüğünde gerçekleşen “50 = 50 İçin El Ele: Uluslararası İş Birlikleri” konulu panelde UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü, çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
“Yetenekleri Global Rekabete Hazırlamak” konulu panelde, Ülker ve MD Pladis TREECA CEO’su Mete Buyurgan ile Ülker ve Pladis TREECA İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Gözleveli globalde yetenek yönetimini masaya yatırdı.
“Satışta Kadın: Yol Gösterici Hikayeler” konulu panele ise Unilever Türkiye Müşteri Geliştirme Sorumlu Başkanı ve Orta Asya Genel Müdürü ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Bilgehan Çevik, Unilever İş Geliştirme Direktörü Gülsüm Orbay, Unilever Türkiye İndirim Marketleri İş Geliştirme Müdürü Ayşegül Acar Yıldız ve Unilever Türkiye Distribütör Bölge Müdürü Ayşe Görman katıldı.
Ardından başlayan “50 = 50’ye Yolculuk” konulu panelde; La Lorraine Bakery Group Türkiye, Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı Sotiris Yannopoulos ile beraber La Lorraine Türkiye Finans Direktörü Başak Benli, davetlilerle La Lorraine’in 50 = 50’ye giden yolculuklarına dair deneyimlerini paylaştı.
Bir sonraki panelde ise başarılı paralimpik sporcular Sevda Altunoluk ve Sevtap Altunoluk, Procter & Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve LEAD Network Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Sünerli ile sahneye gelerek sporun birleştirici gücünün altını çizdi.
Konferans, LEAD Network Danışma Kurulu Üyesi, Araştırmacı ve Yazar Evrim Kuran ile LEAD Network Danışma Kurulu Üyesi, Egon Zehnder Türkiye Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere’nin konuk oldukları “Ne İnkâr Ne İtiraf Bu Yalnızca Sitem” konulu panelde ise “Çeşitliliği sık konuşuyoruz. Peki ya kapsayıcılık? Kapsayıcılık için kalıcı çözümler bulabildik mi?” soruları değerlendirildi.
NIQ Türkiye Genel Müdürü, EEMEA E-Ticaret Bölge Başkan Yardımcısı ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Didem Şekerel Erdoğan, NIQ Türkiye Tüketici ve Pazarlama İçgörü Direktörü Nur Serenli ile “Nextgen: Geleceği Şekillendiren Gençler” konulu araştırmanın çarpıcı sonuçlarını paylaştı. Erdoğan, Z kuşağının tarihteki en büyük nesil olduğunu ve muhtemelen 2 milyar insana ulaşan tek nesil olacağını belirtti. Bireysellik, Z kuşağının değer sisteminde merkezi bir rol oynuyor; bununla birlikte esneklik, ahlaki değerler, iyi yaşam, sağlık değer sisteminin diğer bileşenleri olarak öne çıkıyor. Erdoğan, Z kuşağının %66’sının satın alma kararı vermeden önce, ürünler hakkında yaşıtlarından ve diğer tüketicilerden yorum ve puanlamaları okuduğunu da sözlerine ekledi. Serenli ise dijital dünyanın ilk gerçek yerlileri olan Z kuşağının etkisinin katlanarak arttığını belirterek, bu kuşağın %68’inin yeni ürünleri sadece yaşıtlarına değil, ailelerine ve arkadaşlarına da önerdiklerini görmekteyiz” dedi ve sözlerini “GenZ’nin çoklu kanal deneyimini artan bir ivme ile yaşadıklarını görüyoruz” diyerek tamamladı.
Genel Haberler
Aysad Başkanı Sait Salıcı: “Bugün dünün eseridir”
AYSAD-Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği’nin, Hilton Mall of İstanbul’da düzenlediği “Peki Şimdi Ne Olacak?” başlıklı toplantıya sektör temsilcileri ile sektör sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve dernek üyeleri katılım sağladı.
AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı yaptığı açılış konuşmasında, “Bugün dünün eseridir. Bugün, her sektörde olduğu gibi ayakkabı sektöründe de sorunlar var. Kaldı ki resesyon, daralma, alım gücünün azalması gibi sorunlar tüm dünyada yaşanmakta. Sektörümüz, hepimizin bildiği gibi, emek yoğun bir sektör. Bazı devletler emek yoğun sektörlere tam destek verdiği için bizden hep bir adım öndeler.
Maalesef son 2 yılda ihracatımızda inanılmaz bir düşüş var. 2023-2024 Ocak – Temmuz dönemi karşılaştırıldığında yüzde 27,1 düşüş gözlemlenmekte. İhracattaki daralmanın tek etkeni tabii ki döviz değil; ölçek ekonomisi, genel giderler, yeterli üretim kapasitesinin olmaması gibi sebepler de bu daralmanın bir parçası. İhracatta düşüş olmasının yanı sıra ithalatta da artış var.
Hepinizi sektörel milli seferberliğe; zihniyet değişimine davet ediyorum. Ayakkabı yan sanayi ürünleri markalaşmaz diye bir şey yok. Ancak bunun için de hep dile getirdiğimiz gibi bir zihniyet devrimine ihtiyacımız bulunuyor. Sektörün ihtiyacı olan nitelikli personelin yetişmesi için eğitimde, üretimin daha verimli olabilmesi için finansmana erişimlerde, yerel üreticilerin daha fazla artması için de yatırım kolaylıklarının sağlanmasında zihniyet değişikliklerine ihtiyacımız var.
Emek yoğun sektörlerde ekonomik milli seferberlik içinde olmamız lazım ki, sektörler gelişebilsin, diğer ülkelerle rekabet edilebilsin. Türkiye üretim gücü olarak dünyada markalaştı ancak bir elin parmaklarından daha fazla ürün markası çıkaramadı. Daha çok üretip kazanalım dönemi sona erdi.
Para kazanmak için dünya raflarına markalarımızı yerleştirebilmemiz için Türkiye artık maliyetler açısından ucuz bir ülke değil. Bunu artık kabullenip daha inovatif, markalaşmış, farklılaştırılmış ürünler ile dünya pazarlarına çıkarmamız gerekiyor.
Önceliğimiz kaliteli ürün ve iş gücü ile küresel pazarda bir marka değeri oluşturmak ve bu doğrultuda yurt dışından gelecek talebi artırmak olmalı” dedi.
Ekonomist Ali Ağaoğlu yaptığı konuşmada, dünya ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi. En büyük sorun gibi algılanan “Kara Kuğu” Çin’in büyümesinin ve nüfusunun düştüğünü buna karşın Çin’in devlet politikası olarak şirketleri desteklendiğini ve bu şekilde pazar payı kazanmaya devam ettiğini ve ülkeye dolar çektiğine ancak batan şirketler sebebi ile ekonomiyi artık büyütemediğini belirtti. Türkiye’nin en borçlu ülkelerden biri olmadığını ve 2020 yılından bu yana “net borç ödeyicisi” ülke olduğunu belirten Ağaoğlu, Türkiye’de kurun serbest bırakılmasının müthiş bir enflasyon dalgası yaratacağını ancak gençlere düşük enflasyon bırakılması gerektiğini söyledi.
Ekonomist Meliha Okur’un moderatörlüğünü yaptığı panelde Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, ProLab Ayakkabı Kurucu Ortağı Levent Sipak ve AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı görüşlerini paylaştılar.
Genel Haberler
Sektörün acı kaybı
AVM ve perakende sektörünün duayen isimlerinden, dergimiz ve internet sitemizinde yazarı olan Hasan Ardıç yaşama gözlerini yumdu. Uzun yıllar perakende ve alışveriş merkezleri sektörlerinde deneyimleri bulunan Hasan Ardıç, Dati Yatırım Holding A.Ş. bünyesindeki Galleria AVM’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu.
Hasan Ardıç’ın cenazesi bugün Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nden öğle namazını takiben kaldırılıp Merkez Efendi Mezarlığı Aile Kabristanı’na defnedilecek.