Genel Haberler
“Çöp değil ham madde ithal ediyoruz”
“2018’de 725 bin ton hurda kâğıt ithalatına karşın 868 bin ton kâğıt mamul ihraç ettik.”
Son yıllardaki küresel ekonomik etkiler birçok sektörü küçültürken Türkiye’de kâğıt geri dönüşüm sanayii kendi alanında liderliğe koşuyor. Sektör hakkında bilgi vermek için medya ile bir araya gelen Atık Kâğıt ve Geri Dönüşümcüler Derneği (AGED) Başkanı Mustafa Saral, “Türkiye’de birçok sektör küçülürken biz hızla büyümeye devam ediyoruz. Son açılan fabrikalarla birlikte Türkiye’de bir milyon kişiye istihdam sağlar hale geldik” dedi. Türkiye’de birçok işletme küçülürken kâğıt sektörünün %7 civarında büyüdüğünü belirten Saral, “Biz yeni yatırımlarla büyümemizi sürdüreceğiz ve ülkemize olan katkımızı artıracağız. Büyüyen her sektör, ham madde ihtiyacı duyar. Biz ham madde ihtiyacımızın %80’ini iç piyasada toplanan hurda kâğıttan karşılıyoruz. Geri kalan %20’sini ithal ediyoruz. Sektör büyüdükçe ham madde ihtiyacı da artıyor. Biz daha çok istihdam sağlamak için ve ülkemizi bu alanda dünya lideri yapmak için ihtiyacımız olan ham maddeyi nereden karşılayacağız?” diye sordu.
Sıfır atık kampanyası önemli
Geri dönüşüm sürecinin ve Sıfır Atık Projesi’nin önemli bir ayağı olduklarını da hatırlatan Saral, “Sayın Emine Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık Girişimi bu açıdan önemli. Türkiye’de sistem daha fazla hurda kâğıt toplarsa bunun tamamını biz almaya hazırız ve bunu da isteriz. Çünkü hurda kâğıt çöp değil, ülkemiz için değerli bir ekonomik kaynaktır. Bu kaynak ancak bizim gibi fabrikalar olduğu sürece ekonomiye kazandırılır. Bizim fabrikalarımız üretim yapamazsa, iç piyasadan toplanan kâğıtları kim alıp, bir ürün haline dönüştürüp ihraç edecek?” diye sordu.
İhtiyaç 4 milyon ton
Hurda kâğıdı dönüştürerek katma değer yaratan kâğıt sanayiinin ham madde ihtiyacının bugün 4 milyon tona ulaştığını sözlerine ekleyen Saral, “Yurt içinde toplanan hurda kâğıt miktarı 3,3 milyon ton. Açığımız 700 bin ton, bunu da ithal ederek karşılıyoruz. Durum böyleyken, hurda kâğıt ithalatına kota konacağı ve ayrıca ton başı bir vergi getirileceği konuşuluyor. Bu adım sektörün Avrupa’ya karşı elde ettiği avantajı kaybetmesine, gerilemesine yol açacaktır. Sektör, ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edemeyecek hale gelecektir. 10 milyar dolar aktif büyüklüğü olan bir sektörün sırf ham madde bulamadığı için çarklarını durdurması, ülkemizin menfaatlerine hizmet etmez. Bizim bu dönemde daha çok üretmeye, daha çok istihdama ve ülkemiz için katma değer yaratmaya ihtiyacımız var. Biz idareden maddi bir destek beklemiyoruz, beklentimiz üretim süreçlerini etkileyecek kararlarda bize de kulak vermesi.”
Çöp değil ham madde
Avrupa’dan çöp ithal edildiğine dair haberleri de hatırlatan AGED Başkanı Mustafa Saral, “Diğer sektörleri bilmem ama biz kâğıt sanayicileri olarak çöp ithal etmiyoruz, ham madde ithal ediyoruz. Gelen kâğıt haberlerde anlatıldığı gibi çöp değil, çok temiz, kullanıma hazır kâğıt. Türkiye’de en fazla 20 kâğıt fabrikası bulunuyor. Dolayısıyla, idare bu durumu kolayca denetleyebilir. Bütün kâğıt fabrikaları, emisyon, gürültü, su analizi gibi birçok konuda zaten düzenli olarak denetleniyor. Bunun böyle olmadığını düşünen varsa gelsin fabrikalarımızı kontrol etsin, yerinde görsün. Tertemiz üretim yapıyoruz.”
Zaten kâğıt yapısı itibariyle doğada sonsuza kadar kalan bir emtia değil, çevre dostu bir üründür. Ayrıca hiçbir sanayici de çöpe atacağı bir ham maddeye para ödemez. Bu ticaretin de ruhuna aykırı. Yani ithal ettiğimiz her ham madde, ürün haline gelerek ihraç ediliyor. Aldığımızdan daha fazlasını ihraç ediyoruz. Sadece 2018’de 725 bin ton hurda kâğıt ithalatına karşın 868 bin ton kâğıt mamul ihraç ettik. Türkiye yıllardır çeşitli sektörlerde ham madde olarak gönderdiği ürünleri işlenmiş olarak geri aldı ve hepimiz bundan şikayet ettik. Şimdi ne güzel ki bir sektör ham madde olarak aldığını, değerli ürün haline getirerek geri satıyor. Sektörün yaptığı bu ticaret hem ülkemiz için hem de dünya için geri dönüşümün önemli bir parçası. Hem milli menfaatler için hem de çevresel etkiler için herkesin bu sektörün yanında olması gerekiyor,” dedi.
Sokak toplayıcıları için yasal altyapı şart
Konuşmasında sokak toplayıcılarına da ayrıca yer veren Mustafa Saral, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Zaman zaman sokak toplayıcıları işsiz kalacak diye haberler çıkıyor. Kâğıt sektörünün varlığı onların iş teminatıdır. Geri dönüşüme omuz veren herkes bizim için değerlidir. Biz sokak toplayıcılarının emekçi insanlar olduğunu biliyoruz ve onların daha iyi şartlarda yaşaması için daha iyi para kazanmalarını arzuluyoruz. Sokak toplayıcılarının topladıkları hurdaları, pazarda serbestçe ve doğrudan satabilmelerine imkân sağlayan yasal alt yapının bir an önce hazırlanması gerekmektedir. Ancak bu durumda sokak toplayıcıları rekabet edebilecek hale gelecek ve hak ettiklerinin karşılığını kazanabileceklerdir.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.