Genel Haberler
‘Dijital Değişimin Liderleri Buluşuyor!’ etkinliği gerçekleşti
Tüm dünyada yaşanan ‘Dijital Değişim’ Süreci, Samsung Türkiye ve CDO Turkey’nin birlikte düzenlediği ‘Dijital Değişimin Liderleri Buluşuyor!’ etkinliğinde masaya yatırıldı.
Öncü teknolojilerin üreticisi Samsung, kurumlara yönelik çalışmaları kapsamında, şirketlerin sürdürülebilir ve doğru dijital stratejilerine destek olan, Türkiye’nin en önemli dijitalleşme platformlarından CDO Turkey ile birlikte dünyada yaşanan dijital değişimi ve bu süreçte CDO’ların oynadığı rolü ele almak üzere ‘CDO Buluşması’ düzenledi.
İstanbul Levent Wyndham Hotel’de yoğun bir katılımla gerçekleşen kahvaltılı buluşmanın açılış konuşmasını Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı ve CDO Turkey Danışma Kurulu Başkanı Tansu Yeğen yaptı.
CDO Turkey Danışma Kurulu Üyesi, TÜBİYAD Başkanı ve EuroCIO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Malaz’ın evsahipliğinde Türkiye’ye gelen ve tüm dünyada CDO hareketinin başlatıcılarından biri olarak kabul edilen CDO Club kurucusu David Mathison’ın da konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte; CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı Bülent Kutlu moderatörlüğünde “Türkiye’de Dijital Değişimin Yol Haritası” başlıklı bir panel de gerçekleşti.
“Kurumlarda Dijital Değişim” başlıklı konuşmasıyla etkinliğin açılışını yapan Tansu Yeğen; CDO (Chief Digital Officer-Dijital Değişim Direktörleri) pozisyonunu şirket içinde yapılan tüm dijital işlerin ‘patronu’ olarak tanımladıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“CDO, pozisyonu ve sahip olduğu nitelikleri itibariyle çerçevesi çizilmiş, limitleri belli bir alana sığdırılabilecek bir konum değil. Çünkü dijital işler dediğimiz zaman; pazarlamadan üretime, finansal süreçlerden İK’ya kadar içinde dijital bulunan her yapı günümüz kurumlarının çekirdeğine etki ediyor. Bu yüzden CDO’luk görevinin bazı zamanlarda CMO, CIO ve COO’lar tarafından icra edildiğini söyleyebiliriz.”
Tansu Yeğen, teknolojik gelişimlerden fayda sağlamayı bekleyen şirketlerin mutlaka dijital değişimin bir parçası olması gerektiğini vurguladı: “Her geçen gün gelişen ve değişen teknolojiyle birlikte tüm dünyada yaşanan dijital değişim sürecinin artık tüm kurumsal şirketler için daha da önemli. Bir CDO dijital yeteneklerin stratejik önceliklere göre haritalandırılması, dijital proje portföyünün geliştirilip yönetilmesi, verimlilik ve yatırım geri dönüşlerinin ölçümlemesine ek olarak, en üstün yeteneklerin korunması için yollar geliştirir ve dijital süreç inovasyonunun da en önemli destekçisi olur. Dolayısıyla; bu alana öncülük ve liderlik edecek yöneticilerin belirlenmesi, görev tanımlarının yapılması ve bu yeni oluşan pozisyonla ilgili farkındalık oluşturulması günümüz rekabetçi piyasa koşullarında öne çıkabilmek için son derece önemli. Türkiye’deki kurumsal dijital değişimi hızlandırmak için CDO’lara büyük görev düşüyor. Bizler de kurumların dünyadaki dijital değişime, doğru ve hızlı şekilde ayak uydurabilmesinde öncü rol oynayan CDO’ların sorumluluklarını en etkin şekilde gerçekleştirebilmeleri için her türlü desteği vermek üzere çalışıyoruz.Samsung Türkiye olarak CDO Turkey ile birlikte; önümüzdeki 5 yıl içinde her kurumda bir CDO olması vizyonunu hayata geçirmek için gerekli tüm çalışmalarımıza da devam ediyor olacağız.”
David Mathison: Sahip olduğunuz dijital strateji, kurumsal stratejinizdir
Tüm dünyada CDO hareketinin başlatıcılarından biri olarak kabul edilen ve dünya çapında CDO pozisyonunda görev yapanların %65’nin bağlı olduğu CDO Club’ın kurucusu David Mathison ise etkinlikte “CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi olan CDO’lar” başlıklı bir konuşma yaptı. Şirketlerin veya yapıların sahip olduğu dijital stratejilerin, aslında şirketlerinin stratejileri olduğuna dikkat çeken Mathison; konuşmasında şunları söyledi:
“Tüm dünyada çok ciddi bir dijital değişim süreci yaşanıyor. Bu gelişmelerle birlikte CDO kavramı da özellikle son yıllarda hızla yaygınlaşan, çok büyük şirketlerin devlet ve kamu kuruluşlarına kadar farklı kurumlarda yapılan atamalarla büyük bir önem kazanan bir pozisyon haline geldi. İlk olarak 2003 yılında medya ve reklam sektöründe yapılan konumlandırmalarla dikkat çeken bu pozisyon; tüm dünyada bankacılıktan, ilaç, kimya ve perakendeye kadar farklı birçok sektörde hızlı bir şekilde gelişimini sürdürmekte. Artık dünya devi diyeceğimiz kurumlarda CDO pozisyonları açılarak hızla dolduruluyor. Hatta 2015 Şubat’ında Twitter Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan Jason Goldman, Beyaz Saray’a CDO olarak atandı.”
Bugünün CDO’ları yakın zamanın Yönetim Kurulu Üyeleri hatta CEO’ları olabileceğine de değinen ve tüm dünyada CDO pozisyonunda görev yapan yöneticilerin %88’nin Kuzey Amerika’da görevlendirildiğini ifade eden David Mathison, konuşmasını şu bilgileri vererek tamamladı: ”Şu an dünyada 2.000 kadar CDO var ve bu sayı hızla artıyor. Bir şirketin sahip olduğu dijital stratejinin şirket stratejisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle de şirketlerin geleceği, dijital stratejiye verdikleri öneme bağlıdır; bu noktada da CDO pozisyonu kritik bir öneme sahiptir.”
Dijital Değişim artık tüm sektörlerde!
Etkinliğin son bölümünde ise Citibank Global İşlem Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gülru Atak Gündem, LC Waikiki BT Direktörü Mehmet Demir, MEC Global Dijital ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Eda Önsel, Pfizer Avrupa Çok Kanallı Pazarlama Direktörü Gökhan Salmanoğlu ve Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen’in katılımıyla “Türkiye’de Dijital Değişimin Yol Haritası” konulu bir panel de gerçekleştirildi.
CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı Bülent Kutlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde; dijital değişim süreçlerinin bankacılıktan, perakendeye, ilaçtan medyaya kadar farklı birçok sektördeki etkisi ve gelişimi ele alınırken; panelistler kurumlarında yaşanan dijital değişim çalışmalarından da örnekler verdiler.
Dijtal Çağın Liderlik Sırları kitabının yazarı ve aynı zamanda CDO Turkey Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Toduk, gelinen noktada Türkiye’de CDO pozisyonuna büyük ihtiyaç olduğunu ve önümüzdeki yıllarda benzer pozisyonların daha da yaygınlaşacağını söyledi. Toduk, bu alanda çalışma yapanların gelecekte önemli kariyer fırsatları yakalayacağına dikkat çekerek, dijital değişimde teknolojik gelişmeler kadar insan kaynakları politikasının da önemini vurguladı.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.