Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Global Restoran Yatırımları: Dünyanın en pahalı etini yiyoruz!

Editör
Emrah Sarıtaş
Abone Ol:

Global Restoran Yatırımları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Sarıtaş, Türkiye’deki kırmızı et fiyatlarının dünyanın en yükseği olduğunu belirterek, “Bunu toparlayabilmek için ithal ete yüksek vergi koyup oluşan fonla yerli hayvancılık desteklenmeli” dedi.

“Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz” sloganıyla yola çıkan KasapDöner’in de sahibi olan Global Restoran Yatırımları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Sarıtaş, kırmızı et sektörünü değerlendirdi. Sarıtaş, Türkiye’nin kırmızı et fiyatlarında “dünya şampiyonu” olduğunu ifade ederek, “Bu fiyatların kontrol altına alınması için piyasanın dışa açık hale getirilerek alınacak yüksek vergiyle yerli hayvancılığın sübvanse edilmesi gerek” diye konuştu.

Karkas etin fiyatlarında artışın son dönemlerde yüzde 10’u geçtiğini, yaklaşan Ramazan ayı nedeniyle bu fiyatların daha da artabileceğini ifade eden Sarıtaş, “Karkas etin kilogram fiyatı 25 lirayı geçmiş durumda. Halbuki Türkiye şartlarında bu rakamın en fazla 20 TL civarında olması lazım. Piyasa dinamikleri bunu gösteriyor çünkü. Buna kâr payı, vergiler ve nakliye gibi kalemleri de eklediğinizde fiyat 38 lirayı geçiyor. Böyle iki kata yakın bir rakam dünyada yok. Bunun en önemli sebebi, kırmızı et piyasasının dışa kapalı bir piyasa olmasından kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.

Et fiyatlarının daha makul seviyelere çekilmesinin en uygun yolunun kırmızı et piyasasını dünyaya açarak alınacak vergilerle yerli hayvancılık sektörünün fonlanması olduğunu belirten Sarıtaş, “Eğer ithal karkas ete ve canlı hayvana, mesela yüzde 80 gibi yüksek bir vergi veya fon koyarsanız, ciddi bir kaynağa sahip olursunuz. Bu kaynağı da yerli hayvan üreticilerini destekleme ve fonlama yönünde kullanırsanız hem daha çok, hem de daha kaliteli et elde edersiniz. Kısa vadede olmasa da orta vadede fiyatları bu şekilde aşağı çekmemiz mümkün” dedi.

“Hazır gıda kriz dinlemez!”

Türkiye’de yaklaşık 22 milyon çalışan olduğuna dikkat çeken Sarıtaş, “Bu 22 milyonluk büyük ailenin büyük bir kısmı dışarıda yemek yiyor. Bu insanlara hizmet verebilecek yeme-içme mekanlarının yaklaşık 50 bin olduğu tahmin ediliyor. Bu da yaklaşık 54 milyar TL kadar bir pazar ediyor ve bu mekanların sadece yüzde 5 kadarı organize zincir markalara ait. Gördüğünüz gibi hala gidecek çok yeri olmasına rağmen bu hali ile bile son derece büyük bir pazardan bahsediyoruz. Hazır gıda sektörü krizlerden etkilenmeyen nadir sektörlerden biri olarak göze çarpıyor. Zira insanlar yemek yemekten vazgeçemez. Bu büyük pazarın yüzde 60’ı da tek başına dönerden oluşuyor” diye konuştu. “Dönem, döneri markalaştırma dönemi” diyen Sarıtaş, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında hükümet, ilgili Sivil Toplum Kuruluşları ve marka zincirleri birlikte döneri hem tüm dünyada sahiplenmek hem de kalitesini artırmak için birlikte çalışması ve örgütlenmesi gerektiğini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

Bursalı perakendecilerden bağımlılıkla mücadeleye destek

Editör

Yazar:

Sosyal sorumluluk çalışmalarına hızla devam eden Bursa Perakendeciler (PERDER) Derneği, bağımlılıkla mücadele eden bireylere destek amacıyla harekete geçti.

Ruhsal ve fiziki hasarların yanı sıra ölümle sonuçlanabilen bağımlılık ile mücadele eden Bağımsız Yaşam Derneği (BAY-DER) Bursa Şubesine perakendecilerden destek geldi. Bursa PERDER yönetimi; tedavilerini başarıyla tamamladıkları için sertifika verilen bireylerin, çöküşten zirveye giden yolda yaşadıklarına tanıklık ederken duygusal anlar yaşadı. Perakendeciler; yeniden özgüven sahibi olan bireylerin, yeni hayatlarını inşa etmelerinin desteklenmesi için BAY-DER’in çalışmalarına aktif katkı sağlamaya başladı. BAY-DER Bursa Şube Müdürü Yakup Aişeoğlu, Bursa PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Kılıç’ı ziyaret ederek sağlanan desteklerden dolayı teşekkür plaketi takdim etti.

Sosyal sorumluluk bilinciyle ihtiyaç sahibi vatandaşlara akülü tekerlekli sandalye bağışı yaptıklarını hatırlatan ve bağımlılıkla mücadeleye de odaklandıklarını belirten Haşim Kılıç, “Ağzındaki bir damla su ile yangını söndürme yoluna çıkan karınca misali, uzun ama yürümeye değer bir yolda ilerleyen BAY-DER’de yürütülen faaliyetler takdire şayan. Ücretsiz ve ilaçsız tedavi yöntemiyle yüzlerce bağımlının adeta yaşama döndürüldüğü BAY-DER’de bu illetten kurtulan bazı bağımlıların, danışmanlık yaptığını da gördük. Tüm üyelerimiz ile bu anlamlı yolculukta onları hiç yalnız bırakmayacağız. ‘Maddeden manaya’ mottosuyla çalışmalarını sürdüren BAY-DER’in bu önemli mücadelelerinde her zaman yanlarında olacağız. Yeter ki başka canlar yanmasın.” diye konuştu.

Devamını Oku

Genel Haberler

Yılmaz Attila’dan “Perakende Yaşamımdan Damıttıklarım” kitabı

Editör

Yazar:

Yılmaz Attila. 1951 doğumlu. 1976 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ziraat Makineleri

Bölümünden mezun oldu. Pazarlamaya olan ilgisi nedeniyle plastik borudan janta, hayvan yeminden et ve ürünlerinin satışına kadar değişik sektörlerde çalıştı.

1994 yılında Bornova Kipa’nın acılış ekibinde yer aldı, tekstil reyonlarının hazırlanmasına nezaret etti. 1996 yılında Bornova Kipa’nın mağaza müdürü oldu. 1998’den 2003 yıllına kadar Kipa’nın Genel Müdürlüğünü yaptı. 2003 yılında Kipa Tesco’ya satıldıktan sonra Pazarlama direktoru olarak Kipa’da calışmaya devam etti. 2010’a kadar değişik görevlerden sonra emekli oldu.

Yılmaz Attila, tüm sektör tecrübe ve birikimlerini “Perakende Yaşamımdan Damıttıklarım” kitabında topladı. Attila, kitabıyla ilgili şu bilgilere yer veriyor:

“Kitabı perakende dünyasında çalışan firma yöneticileri ve perakende dünyasına yeni girmiş meraklı gençlerle tecrübelerimi, çok gerilerde kalsa da paylaşmak için yazıyorum.

Perakende dünyasının tümünü değil, gıda ağırlıklı perakendecilikle ilgili konuları yazdım.

Gıda perakendeciliği üzerine bazı yerlerde gereğinden fazla, bazı yerlerde de gereğinden az, lojistik gibi tecrübemin olmadığı konularda ise çok az detay bulacaksınız.

Elinizdeki akademik bir kitap değil; bir el kitabı diyebiliriz. Konularla ilgili yazarların görüşlerinin yanında kendi görüşlerimi de koyarak, kararı okuyucuya bırakan bir yaklaşım bulamayacaksınız. Sık sık iş yaşamımda zevk alarak çalıştığım Kipa’dan örnekler vermemi okuyucunun hoş karşılamasını umuyorum.”

Kitabı aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

www.attiladanismanlik.com.tr

Devamını Oku

Genel Haberler

Perakende Zirvesi 2025, yarın başlıyor

Editör

Yazar:

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından 15 yıl boyunca düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) bu yıl Perakende Zirvesi adıyla 10-11 Eylül’de Haliç Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Zirvenin gündem başlıklarından biri enflasyonla mücadele

TPF Başkanı Ömer Düzgün, açılış öncesi yaptığı açıklamada, gıda perakendesinin toplumun en hassas alanlarından biri olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Enflasyonla mücadelede sadece fiyat denetimleri değil, üretimden tüketime kadar tüm zinciri içine alan kalıcı düzenlemelere ihtiyaç var. Tedarik süreçlerinin şeffaflaştırılması, lojistikte verimliliğin artırılması, kayıt dışı ekonominin önlenmesi ve haksız rekabetin ortadan kaldırılması tüketiciye doğrudan yansıyacak önlemlerdir. Ayrıca gramaj oyunları ve aldatıcı fiyat uygulamalarına karşı yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor. Biz yerel zincirler olarak hem üreticinin emeğini hem de vatandaşın sofrasını koruyacak adımların destekçisiyiz.”

“Rekabeti mağaza sayılarıyla değil, sunduğumuz değerlerle yapmalıyız”

Düzgün, yaptığı açıklamada, “Bu yıl Perakende Zirvesi adıyla daha geniş kapsamlı bir açılım yapıyoruz. Sektörümüzün ortak sesi olmayı hedefliyoruz. Burada ortaya konacak fikirler ve alınacak kararlar, üreticilerimizden tedarikçilerimize, perakendecilerimizden tüketicilerimize kadar herkese dokunacak. Rekabeti mağaza sayılarıyla değil, sunduğumuz değerlerle yapmalıyız” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER