Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

İzmir Büyükşehir’den 8 “Halkın Bakkalı”

Editör
Abone Ol:

Yerel kalkınma için kooperatiflere alım garantisi veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halkın Bakkalı ile ürünleri tüm ülkeye satmaya hazırlanıyor.

Tarımda yerli ırk ve yerli tohumla yerel kalkınma modelini benimseyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bu yolda kooperatiflere verdiği desteği bir ileri aşamaya taşıyor.

Tarımsal kalkınma kooperatiflerine alım garantisi veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, kooperatiflerden aldığı ürünleri satmak için kentte 8 adet Halkın Bakkalı kurdu. Tunç Soyer, Halkın Bakkalı uygulamasını bundan sonra internet üzerinden satış portalı ile tüm Türkiye’ye yayacaklarını açıkladı. İhracat da yapılabilecek bir çalışmaya girdiklerini söyleyen Soyer, burada mandalina kurusu gibi katma değeri 5-6 kat artan yeni endüstriyel ürünlerin de satışının yapılacağını belirtti.

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği toplantıda soruları yanıtlayan Tunç Soyer, Hollanda kadar bir tarım toprağı bulunan Ege Bölgesi’nin tarımda dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı olan ülkeden çok geride olmasını hazmedemediğini belirtti.

Kısa süre önce buğday, arpa ve mısırda ithalatta gümrüklerin sıfırlanmasını eleştiren ve bu adımın Türk tarımını ithalatın kısır döngüsüne soktuğunu belirten Soyer, “İthalatta vergiyi sıfırlayarak üretimi güçlendiremezsiniz. Bu büyük yanlışla siz kendi çiftçinizi Fransız ve Alman çiftçisi ile haksız rekabete sokuyorsunuz. O üretimden vazgeçtikçe daha çok ithal etmek zorunda kalıyorsunuz” dedi.

Tunç Soyer, tarımda en önemli eksikliğin planlama olduğunu vurgulayarak, İzmir’de havza bazlı üretim planlaması için bir envanter çalışması başlattıklarını açıkladı. Soyer, “İlgili bakanlık böyle bir çalışma yapmıyor, maalesef burada büyük bir eksik var. Biz İzmir’de hangi havzada en iyi ne yetişir, buna ne kadar destek verebiliriz, bunu ortaya koyacağız” dedi. Soyer, yerel tohum ve yerel ırkı desteklediklerini belirterek, “1 avuç karakılçık buğdayı ile başladığımız bu yolculukta 1000 dönümü aştık” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

Yazar:

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Devamını Oku

Genel Haberler

EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor

Editör

Yazar:

Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.

EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.

İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.

Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.

Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.

Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.

EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”

EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Devamını Oku

Genel Haberler

“Markalar eylül ayında buz kesti”

Editör

Yazar:

Organize perakende sektöründe yılın ikinci yarısıyla birlikte başlayan daralma, Eylül ayında hızlanarak devam etti. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, geçen ay karşı karşıya kaldıkları tabloyu, “Markalar eylül ayında buz kesti.” sözleriyle özetledi.

Çatısı altındaki 516 marka ile gıda dışı perakende sektörünün en önemli temsilcisi olan BMD’nin üyeleri arasında gerçekleştirdiği Eylül ayı anketinin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Anketi değerlendiren BMD Başkanı Sinan Öncel, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için uyguladığı talebi kısmaya yönelik önlemlerin etkilerini yılın ikinci yarısıyla birlikte hissetmeye başladıklarını hatırlattı. Öncel, şöyle devam etti:

“Organize perakende için temmuz, adet satışlarının sert düştüğü bir ay olmuştu. Genel olarak yatay seyreden Ağustos’un ardından Eylülde de satışlarda çok ciddi bir düşüşle karşı karşıya kaldık. Yeni sezona rağmen hazır giyim, ayakkabı ve kozmetik kategorilerinde her üç markamızdan ikisi Eylül ayında adet satışlarının düştüğünü beyan etti. Yeme içme markalarımızın ise tamamının adet satışlarında düşüş görülüyor. Adet satışları bir yana eylülde cirolardaki artış da genel olarak enflasyonun gerisinde kaldı. Ekonomi yönetiminin talebi kısmaya yönelik önlemleri nedeniyle gıda dışı organize perakendede talebin gerileyeceğini öngörüyorduk. Ancak Eylülde bu kadar sert bir daralma, bu kadar hızlı bir soğuma beklemiyorduk. Özetle, markaların Eylül ayında soğumadan da öteye buz kestiğini söyleyebiliriz. Gelişmeler bize ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede temel olarak ‘talebi soğutmaya’ odaklandığını gösteriyor. Oysa her fırsatta dile getirdiğimiz gibi ülkemizde en önemli sorun maliyet enflasyonu. Sonuçta fiyat artışlarının da bir üst sınırı var ve bu gıda dışı perakende enflasyon oranlarında görülüyor. Ancak maliyetler daha yüksek oranlarda artıyor. Ham maddeyi dünya ortalamasının çok üzerinde fiyata mal ediyoruz. Ticari mülklerde yüzde 500’e varan fahiş kira artışları ile karşı karşıya kalıyoruz. Şeffaf olmayan genel giderler nedeniyle AVM’lere her ay 700 milyon lira fazladan ödeme yapıyoruz. Bütün bu maliyetlerin tamamı olmasa da bir bölümü eninde sonunda ürün fiyatına yansıdığı için enflasyonu artırıyor. Dolayısıyla soruna önce doğru teşhisi koyup ona göre tedavi uygulamalıyız, aksi takdirde hastayı kaybedebiliriz.”

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER