Genel Haberler
Macaristan perakende pazarında kıran kırana rekabet yaşanıyor
27 ay Makro Cash&Carry Polonya’da gıda satın alma direktörlüğü ve yönetim kurulu üyeliği yapan Mustafa Kalkandelen, artık bu görevini Macaristan’da sürdürüyor. Kalkandelen’in Polonya’daki çalışmalarını daha önceki yıllarda, eski dergimizde haber yapmıştık. Macaristan’da görevini başarıyla sürdüren Kalkandelen, orada da gururumuz olmaya devam ediyor. Kalkandelen, duygularını şöyle dile getiriyor:
“Öncelikle hepinize Macaristan’dan, Budapeste’den selam ve saygılarımı yolluyorum. Sizlere en son Cengiz ve İbrahim’in ortak oldukları diğer dergi kanalıyla Polonya’dan haberler yollamıştım. Şimdi Cengiz ve İbrahim yeni dergileriyle karşımızdalar ve ben de bu defa kendimle ve perakendeyle ilgili haberleri başka bir ülkeden yolluyorum.
2 yıl 3 ay Makro Cash&Carry Polonya’da gıda satın alma direktörlüğü ve yönetim kurulu üyeliği yaptıktan sonra bana teklif edilen bu görevi kabul ettim. 1 Ağustos 2008 tarihinde Metro Cash&Carry Macaristan’da hem gıda hem de gıda dışı satın alma direktorü (offer management director-yeni bir pozisyon) ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya basladım. Polonya, benim ilk yurt dışı tecrübemdi ve çok güzel geçirdim. Ekip arkadaşlarımla birlikte Makro Cash&Carry Polonya tarihinin en başarılı dönemine imza atanlardan biri olmaktan gurur duyuyorum. Ayrıca çok önemli deneyimler edindim. fiimdi Macaristan’dayım ve Metro Cash&Carry Macaristan’ın başarısı için çalışıyorum. Yeni şeyler öğrenmeye, deneyimler kazanmaya devam ediyorum. Türkiye, Polonya ve Macaristan. Değişik ülkelerde çalışmış olmak gerçekten insana farklı değerler katıyor. Farklı ülkelerin ekonomileri, müşteri eğilimleri ve farklı kültürler çok öğretici ve geliştirici.”
Macaristan’ın 10 milyonluk nüfusu olduğunu ifade eden Kalkandelen, “Merkez Avrupa’daki ideal coğrafi konumu, eğitim ve kültür seviyesi yüksek halkıyla güzel bir Avrupa ülkesi. Diğer Doğu Avrupa ülkelerinden çok daha önce gelişimini hızlandırmış olan Macaristan, 1 Mayıs 2004 tarihinden bu yana da Avrupa Birliği üyesi. Bunların yanı sıra Avrupa Birliği üyesi olmak sorunsuz olmak anlamına gelmiyor. Hem Polonya’da hem de Macaristan’da gördüğüm manzara böyle. Aşılması gereken yüzlerce problem var. İki ülkenin de ekonomik durumu Türkiye’den çok fazla iyi değil. İşsizlik, bütçe açığı, politik problemler, enflasyon, kayıt dışı ekonomi bu ülkelerin de belli başlı sorunları. Fakat AB’nin çok üzerinde durduğu ‘demokrasi ve insan hakları’ konularında sorun gözükmüyor” dedikten sonra Metro Cash&Carry’yi şöyle tanıttı:
“Metro Cash&Carry Macaristan ilk 2 marketini 1994’te Budapeşte’de açmış. fiu anda 4’ü iki milyon nüfusu olan Budapeşte’de olmak üzere toplam 13 marketimiz var. Doğu Avrupa’da çok başarı kazanılan bir ülke Macaristan. MediaMarkt & Saturn de toplam 22 mağazaya sahip. Kayıtlı 700 bin müşterimiz var. Başarılı biten 2008 yılı sonrası global krizin en çok etkilediği ülkelerden birinde olmamıza rağmen diğer perakendecilerden çok daha az etkilenmiş durumdayız. Gelecek 5 yılda en az 5 market açabilecek kapasitemiz var.
Macaristan’da perakende pazarı gerçekten büyük bir rekabet ortamında. Nüfusa ve gelire göre çok fazla sayıda perakendeci var. Bizdeki bakkal ya da küçük süpermarketlerle karşılaştırılabilecek 28 bin perakendeci var. Bunların 11 bine yakını 4 değişik franchising zincirinin (Match, Coop, CBA, Real) çatısı altında toplanmış durumda. Bir zamanlar Türkiye’de Migros’un denediği ‘Bakkalım’ projesi gibi. Sistem kabaca şöyle işliyor. Dükkanın yatırımını ana şirket yapıyor. Dükkanlar minimum yüzde 60 ana şirketlerden satın alma yapmak zorundalar. Ana şirkete verilen siparişler iki gün içinde teslim ediliyor. Raf fiyatları ve promosyonlar ana şirket tarafından belirleniyor. Bu dükkanlar ana şirkete yıllık bir bedel ödüyorlar. Ana şirket ayrıca yüksek satın alma hacminden doğan ilave gelirleri de bünyesinde tutuyor. Gözlemlerime dayanarak sistemin başarıyla yürüdüğünü rahatlıkla söyleyebilirim.
Geriye kalan 17 bin bağımsız bakkalın ise durumları çok parlak değil. Biz Metro Cash&Carry Macaristan olarak onları ayakta tutabilmek için çok çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Onlara yönelik sadakat programları, promosyonlar, eğitimler en önemli aktivitelerimizden üçü. Bunların durumu da Türkiye’deki bakkalların durumuna çok benzer. Polonya’daki bağımsız perakendeciler ise bambaşkaydı. Onlar, her türlü zorlu koşula rağmen işlerini nasıl yapacaklarını, ayakta nasıl kalabileceklerini çok iyi biliyor ve gerekeni yapıyorlardı. Moralleri de Türkiye veya Macaristan’dakilere göre çok daha yüksekti ve başarılıydılar.”
Yaşanılan global krizin tüm ülkeleri etkilediğini kaydeden Kalkandelen, “Macaristan da fazlasıyla etkilenmiş durumda. Bir Türk olarak her ne kadar geçmişte sayısız kriz yaşamış biri de olsam, bunların faydasını görmeme rağmen bu defa durum farklı. Çünkü yalnız bulunduğum ülke değil, dünya kriz içinde. İşimize sahip çıkmak, her zamankinden daha fazla çalışmak, olumlu tavır sergilemek, etrafınızdakilere destek ve moral vermek ise sanıyorum bu durumda yapılması gereken en önemli şeyler. Bu kriz de sonuçta aşılacak ve iyi günler tekrar gelecek. Belki her şey eskisinden de daha iyi olacak. Üç yıldır yurt dışında çalışmaya ve yaşamaya uyum sağlayıp, kendime göre başarılı işler yapmamda Türk olmanın çok önemli bir katkısı olduğunu ifade etmeliyim. Çünkü biz sahip olduğumuz esnekliğin, kıvrak zekanın yanı sıra her şeye önce ‘Neden olmasın?’ sorusuyla yaklaşan ve bir şeyi yapmak için her türlü zorlukla savaşan bir kültüre sahibiz ve gerçekten amatör bir ruhla çalışıyoruz. Unutamadığım bir anımla yazımı bitirmek istiyorum. 2008 Haziran ayında oynanan ve Türk Milli Takımı’nın Avrupa üçüncüsü olduğu Avrupa Futbol fiampiyonası sırasında; takımımızın mağlup durumdan son dakikalardaki inancı ve inadıyla galip çıktığı ve üst üste kazandığı zorlu maçlar sonrasında, Polonya’lı satın alma müdürlerimden biri bana gelerek dedi ki; ’Anladım Mustafa, çok iyi anladım, her şey mümkün!’. Bu benim için gurur verici ve çok mutlu olduğum bir andı. 2 yıl 3 ay kaldığım ve birçok konuda ‘bu mümkün değil!’, ’bu çok zor, hatta imkansız!’, ’biz bunu denedik, olmadı!’ laflarıyla reaksiyon gördüğüm bir çok konuyu gerek telkinlerim ve gerekse baskı ve takiplerim neticesi gerçekleştirmiş ve hepsinde de başarılı olmuştuk. Onların düşünce yapılarını bir ölçüde de olsa değiştirebilmek benim için çok büyük bir mutluluk ve kişisel tatmin nedeni olmuştu” dedi.
Genel Haberler
İstanbul PERDER’in katılmadığı TPF genel kurulu yapıldı

18 Haziran tarihinde Halkalı Wyndham Otel’de gerçekleşen TPF 8. Olağan Genel Kurulu’na 16 Haziran’da delegelere ilettiği yazılı bilgilendirme sonrasında İstanbul PERDER üyeleri/delegeleri katılmadı!
Genel Kurul sonucunda mevcut başkan Ömer Düzgün, katılan delegelerin oy birliğiyle 3. dönem başkan seçildi.
Ömer Düzgün, genel kurulda yeni döneme ilişkin yaptığı konuşmasında bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da yerel zincirlerin sesi olmaya, sorunlarına çözüm üretmeye ve sektörü daha güçlü bir konuma taşımaya kararlı olduklarını dile getirerek, yerel perakende sektörünü ilgilendiren başlıklara da değindi.
Düzgün: “TPF yeni yol haritasını belirledi”
Rekabet koşulları, ekonomik gelişmeler ve perakende yasasındaki beklentiler gibi konularda hızlı bir yol haritası izleyeceklerini belirten Düzgün, “Federasyon olarak bugüne dek hep sahada olduk, üyelerimizin dertlerini yerinde dinledik, çözüm üretmek için ilgili kurumlarla güçlü bir diyalog kurduk. Yeni dönemde bu diyaloğu daha da derinleştireceğiz. Yerel zincirler olarak hem ekonomik hem sosyal kalkınmanın anahtarıyız. Yerli sermayeyi ayakta tutmak sadece bir ekonomik tercih değil, aynı zamanda bir milli duruştur. Bu bilinçle, daha güçlü, daha dirençli bir sektör için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Yerel zincirler olarak hem ekonomik hem sosyal anlamda ülkemizin dört bir yanında değer üretmeye devam ediyoruz. Adil rekabetin sağlanması, yerli sermayenin korunması ve sürdürülebilir büyüme için yasal düzenlemeler en büyük beklentilerimiz arasındadır” diye konuştu.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) 8’inci Olağan Genel Kurulu, dün gerçekleştirildi ve yeni dönem yönetim kurulu belirlendi. Federasyon çatısı altında bulunan 14 dernek arasındaki İstanbul PERDER, Genel Kurul’a katılmama kararı alarak seçim sürecinde yer almadı.
İstanbul PERDER, TPF’nun etkinliklerine katılmayacak!
İstanbul PERDER Başkanı Rahmi Kartal, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Bildiğiniz gibi Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun bugüne kadar gerçekleşen tüm genel kurulları önceden sağlanan uzlaşı ile tek liste üzerinden gerçekleşmiş ve hiçbir başkan iki dönemden fazla aday olmamıştır. Sekizinci Olağan Genel Kurul’un da bu geleneğe uygun şekilde ilerlemesi için öncesindeki hazırlık sürecinde görüşlerimizi ilettik. Ancak birinci ve ikinci dönem başkanının üçüncü dönemde de başkanlık ısrarının son güne kadar devam etmesi neticesinde Genel Kurul’un yeni bir başkan adayı üzerinde uzlaşılarak tek liste ile gerçekleşme ihtimali kapandı. İstanbul PERDER in bir adayı vardı, hatta İstanbul PERDER dışından bir isim daha önerdik o da kabul görmedi. Bunun neticesinde İstanbul PERDER Yönetim Kurulu olarak ilke ve teamüllere bağlı kalmak için genel kurula katılmama kararı aldık; bu kararı da tüm delegelere ilettik, seçime de katılmadık. Çünkü Federasyonda tazelenmek için yeni bir başkan olmasını adaylar üzerinden değil ilkesel olarak istedik. Ayrıca İstanbul PERDER den sadece ben katılarak Genel Kurul’un sonuçlanmasının ardından kısa bir söz alarak bu kararımızla ilgili katılımcıları tekrar bilgilendirdim.
Bundan sonraki süreci İstanbul PERDER in İstişare ve Yönetim Kurulu’nda değerlendireceğiz; şimdilik şunu söyleyebilirim ilkelerimize ters şekilde gerçekleşen genel kurul sonucunda, bir başka kararımıza kadar Federasyonun etkinliklerine katılmayacağız. Dün Genel Kurul’da bulunup en sonunda söz alarak bilgilendirme yapmamın amacı da ilkelerimizin, teamüllerimizin sürdürülmesinin önemini ve kurumsal duruşumuzu aktarmaktı.”
Yönetim Kurulu Asil Üyeler: Ömer Düzgün, Ali Kaya, Recai Kesimal, Haşim Kılıç, Vahdet Sarıkaya, Mehmet Feyzi Başdaş, Ahmet Çetin, Ali Yıldız, Aytunç Sunguroğlu, Cengiz Bildirici, Cevat Durmaz, Edip Balcı, Fatih Ayhan, Faysal Tatlı, Hasan Basri Çelik, Hüseyin Kalafat, İbrahim Özhan, İsmail Hakkı Toscu, Mehmet Buçukoğlu, Oktay Akyüzlü, Ramazan Gülhan, Tekin Irmaksever, Yaşar Cergibozan, Yusuf Çizmelioğlu, Yusuf Ekmiş.
Yönetim Kurulu Yedek Üyeler: Özer Düşünüklü, Habib Güngör, Selçuk Tazgel, Mustafa Başıbüyük, Hacı Hamza Kalkancı, Necdet Torun, Yusuf Öztürk, Cengiz Ulupınar, Ahmet Sadak, Emre Abdik.
Denetim Kurulu Asil Üye: Yavuz Güney, Mustafa Altuner, Cihan Kılbaş.
Denetim Kurulu Yedek Üyeler: Abdullah Oktay, Sami Emre Topçu, Hulusi Gözütok.
Disiplin Kurulu Asil Üyeler: Murat Urkuç, Mehmet Karali, Kudret Aydın.
Disiplin Kurulu Yedek Üyeler: Atamer Kızıl, Abdullah Murat Akan, Veysi Topuz.
Genel Haberler
A101 sosyal medyada zirvedeki yerini korudu

13.500’ü aşkın marketiyle Türkiye’nin en yaygın perakende zinciri olan A101, sosyal medyadaki etkili performansıyla bu yıl da Brandverse Awards’dan ödülle döndü. Instagram’da 15 milyona yaklaşan takipçi sayısıyla alışveriş kategorisinde zirvede yer alan A101, Brandverse Awards’un SocialBrands Veri Analitiği Bölümü kapsamında “Zincir Marketler” kategorisinde Altın Ödül’e layık görüldü.
Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle, Deloitte Türkiye uzmanlığında gerçekleştirilen Brandverse Awards’da bu yıl 1 Nisan 2024 – 1 Nisan 2025 dönemine ait 51 bini aşkın sosyal medya marka hesabı; takipçi artışı, ileti türü, etkileşim oranı gibi objektif metriklerle değerlendirildi. Analitik ve bağımsız verilere dayalı olarak oluşturulan değerlendirme sonucunda A101, 2025 yılında da başarı elde ederek üst üste üçüncü kez prestijli ödülün sahibi oldu.
A101 Pazarlama Müdürü Yeliz Yahşi Bilgiç ödüle dair yaptığı açıklamada; “Dijital dünyadaki güçlü varlığımızı sürdürüyor olmak bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Üç yıl üst üste bu ödüle layık görülmek, ekibimizin ve paydaşlarımızın özverili çalışmasının sonucu olmakla beraber, takipçilerimizin de bize duyduğu güvenin önemli bir göstergesi. Sosyal medyadaki bu istikrarlı başarıyı korumak ve daha ileriye taşımak için daha yüksek bir motivasyonla çalışmaya devam edeceğiz. Emeği geçen tüm paydaşlarımıza ve bizi bu ödüle layık gören Marketing Türkiye ekibine tekrar teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Genel Haberler
Tour de France ruhu ikinci kez Türkiye’de

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de ilk kez düzenlenen ve katılımcılarına Tour de France deneyimi yaşatan L’Étape Türkiye by Tour de France’ın 2025 yılı edisyonunun tanıtımı için basın lansmanı düzenlendi. 12 Ekim Pazar günü ikinci kez İstanbul’da gerçekleşecek organizasyonun detayları, düzenlenen lansmanla paylaşıldı.
Sarı siyah renkleri ile 112 yıldır düzenlenen ve bir dünya markası olan Tour de France’ın amatör serisi L’Etape Türkiye bisiklet yarışına Türkiye İş Bankası’nın ve Visa Maximiles Black’in yanı sıra CarrefourSA, SPX, Asperox, Mosso Bisiklet, Shimano gibi güçlü markalar eşlik edecek. Fransa Büyükelçiliği İstanbul Başkonsolosluğu bu önemli organizasyonun paydaşı olurken organizasyonun kupalarına imza atan Mardin, kültürel paydaşı olmaya devam edecek.
SPX CEO’su Barış Andırınlı, şunları söyledi:
“SPX olarak 36 yıldır amacımız, daha fazla insanın sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir şekilde sporla iç içe yaşamasını sağlamak. Bisiklet bizim için yalnızca bir ulaşım aracı değil; özgürlüğün, çevikliğin ve doğayla uyumlu bir yaşam biçiminin simgesi. Faaliyet alanımız içinde bisiklet, sadece bir kategori değil, aynı zamanda markamızın duruşunu yansıtan bir değer haline geldi. L’Étape Türkiye, bu vizyonla birebir örtüşen, amatör tutkuyu profesyonel ruhla birleştiren olağanüstü bir organizasyon. Bu iş birliğini yalnızca sponsorluk olarak değil, spora ve topluma katkı sağlayan bir sorumluluk olarak görüyoruz. Tüm paydaşlara ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, yarışa katılacak tüm sporculara başarılar diliyorum.” dedi.
-
Ercüment Tunçalp5 ay önce
Fahiş fiyat nedir, nasıl anlaşılır?
-
Genel Haberler5 ay önce
“Gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildiğinde karara karşı derhal tüm yasal yollara başvurulacaktır.”
-
Ercüment Tunçalp6 ay önce
Fırsatçı enflasyonu nedir, nasıl gelişir?
-
Firmalardan6 ay önce
Mopaş’ın halka arz başvurusu onaylandı