Genel Haberler
Migros 2010’da raflarını sertifikalı meyve-sebze ile dolduruyor
T.C Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın başlattığı ‘İyi Tarım Ürünleri’ uygulamasıyla büyük bir işbirliğine imza atan Migros’ta tüm meyve ve sebzeler sertifikalı olarak satılmaya başlandı. Migroslar aracılığıyla tüketici ile buluşacak olan ‘İyi Tarım Ürünleri’ logolu meyve ve sebzelerle ilgili işbirliğinin detayları, önümüzdeki günlerde T.C Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı’nın katılımıyla düzenlenecek bir toplantıda açıklanacak.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile uyum sürecinin adımlarından biri olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından başlatılan “İyi Tarım Uygulamaları”, Türk tarımında çığır açacak bir dönemin de başlangıcı oluyor. 1997’de Avrupa’da oluşturulmaya başlanılan ve halen tüm dünyada en yaygın kabul gören GLOBALGAP normlarının ülkemiz tarımı için de aynen geçerli olması anlamına gelen ‘İyi Tarım Uygulamaları’ Türk tarımında büyük bir değişimin temel kilometre taşı olacak.
Tarım Bakanlığı ile perakende sektörünün lider kuruluşu Migros, ‘İyi Tarım Uygulamaları’ için tarihi bir dönüşüme imza attılar. Tarım Bakanlığı’nın ‘İyi Tarım Uygulamaları (İTU) adı ile düzenlediği standartlara uygun üretim yapmayı seçen ve Migros ile sözleşme imzalayan çiftçiler, bundan böyle ürettikleri yaş meyve sebzenin tamamını Migros’lara satacak. Migros 55 yıldır, sattığı malları sağlık ve güvenilirlik açısından sıkı denetimden geçirirken, bu yeni standartlar ile meyve sebzenin tamamı üretimden sofraya kadar kayıtlı hale geliyor.
Migros’un sadece İTU sertifikalı üreticiden ürün satın alma kararı ile birlikte yaklaşık 2 bin çiftçi , “İyi Tarım Uygulamaları” standartlarına göre üretim yapmaya başladı.
55 yıllık Migros kalite garantisinin devamı: Bu logonun peşini bırakmayın!
Migros, 55 yıldır kalite sistemleri ile güvenilir gıda ve ürünler sunmak için kendi denetim mekanizmalarından geçirdiği sağlıklı gıdaları müşterilerine sunuyor. Bugüne kadar meyve sebzede pestisit analizleri, hormon analizleri, izlenebilir ürünler gibi pek çok uygulamayı ilk kez başlatan Migros, raflarındaki meyve sebzelerin tamamının ITU standartlarında üretilmesi kararı ile hem çiftçiyi hem dünya standartlarında tarımı hem de tüketicilerin sağlık önceliğini destekliyor. Tüketiciler bundan böyle Migros raflarında yer alan tüm meyve sebzelerde ‘İyi Tarım Ürünleri’ logosunu görerek en sağlıklı meyve sebzeyi alabilecekler.
Türk çiftçisinin standartları yukarılara taşınacak
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türk çiftçisinin hem verimlilik hem de kalite odaklı üretim yaparak, dünya standartlarını yakalamasını hedefliyor. Bu hedef için ‘İyi Tarım Uygulamaları‘ ürünün güvenliği kadar üretim şartları, çiftçinin gelişimi gibi pek çok unsuru da içerip tamamen kayıtlı hale sokarken, Türk tarımının dünya ölçeğinde gelişmesini sağlayacak. Türk perakende sektöründe en büyük meyve sebze satış hacmine sahip kanal olarak, yılda 270 bin ton yaş meyve sebzeyi tüketicilere ulaştıran Migros ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ’İyi Tarım Uygulamaları’ sayesinde Türk çiftçisinin dünya standartlarında üretim yapması ve ürettiği ürün için toplumdaki bilincin artması yoluyla talebin yaratılmasını hedefliyor. Bu noktada, Türkiye’nin 70 ilinde mağazası olan lider bir kuruluşun alıcı konumuna geçmede öncülük yapması, çalışmanın başarısına önemli katkılar sağlayacak.
Üretici sayısı arttıkça, uygulama tüm formatlara yayılacak
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Türk tüketicisine dünya standartlarındaki tarım ürünlerini sunma iradesi doğrultusunda, Migros’un yenilikçi anlayışı büyük bir dönüşüm hamlesi başlatıyor. Yeni dönemde İyi Tarım Uygulamaları’na uygun üretim yapan 2 bin üreticiden alım yapan Migros Ticaret, satın aldığı meyve-sebzeyi ilk etapta Migros ve Macrocenter mağazalarından tüketicilerine ulaştırıyor. İTU sertifikalı üretici sayısı arttıkça, diğer Migros Ticaret formatlarında da bu ürünler yer alacak.
Yılda 130 bin ton İTU’lu meyve sebze müşteriyle buluşacak, ürünler verimlilikle ucuzlayacak…
Türkiye geneline yayılmış olan Migros mağazalarında, halen yılda toplam 270 bin ton meyve sebze alımı yapılıyor. Bundan böyle mağazalarındaki meyve sebzeyi İTU sertifikalı üreticilerden alacak olan Migros, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile işbirliği yapan kuruluşlar arasında en büyük alıcı perakende kanalı olarak, Türkiye’nin dört bir yanındaki bu normlara uygun faaliyet gösteren üretici için de önemli bir adres olacak. Yıllık 130 bin ton ITU’lu meyve sebze tüketici ile buluşacak. Sertifikalı çiftçilerin hacmi genişledikçe Migros tüm alımını sertifikalı ürünlerden gerçekleştirecek. Migros’un bu büyük alım ve pazar gücü sayesinde, meyve sebze fiyatlarında bir yükselme olmayacağı gibi, yarattığı verimlilik ile çiftçiler daha ucuz fiyatları sağlayabilecekler.
Genel Haberler
LEAD Network Türkiye, sektörün sesi olma yolculuğunda 50=50 için el ele verdi
LEAD Network, perakende ve FMCG sektöründe faaliyet gösteren markaların CEO ve üst düzey yöneticilerini Liderlikte Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Konferansı’nda bir araya getirdi.
LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak’ın açılış konuşması ile başladı. Ulak “Endüstrinin sesi olma yolculuğunda daha kapsayıcı, çeşitli ve hakkaniyetli bir kültür oluşturmak ve her bir üyemizin gelişimine katkı sağlamak için değişen dünyaya uyum sağlayabilen bir liderlik anlayışını kazandırmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla gerçekleşen konferansımızın asıl amacı, kadın ve erkeğin el ele yürüdüğü ve toplumumuzun hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaştığı bir dünya. Tam da bu sebepten 50 = 50 için el ele diyerek taşın altına elimizi koyup bundan sonra neler yapabiliriz, neleri değiştirebiliriz, kurumlara ve kadın liderlere nasıl yol gösterici olabiliriz konusunda başta liderlerimizle sırt sırta vererek tüm paydaş ve üyelerimiz ile yeni proje ve çalışmalar yapmayı hedefliyoruz” dedi.
Konferans, iş dünyasının duayen CEO’su ve Yazar Paul Polman ile Global Teknoloji Lideri Ayşegül İldeniz’in yaptıkları konuşmalar ile devam etti. Polman panelde “Hem pratikte hem de ahlaki olarak, kurumsal liderler artık büyük toplumsal değişimlerin kenarında oturamaz, seyirci kalamaz veya insanlığın ve gezegenimizin sorunlarını ‘başkalarının sorunu’ olarak ele alamaz. İnsanlarımız ve gezegenimiz gelişmediği sürece ekonomi gelişmeyecektir” şeklinde konuştu.
LEAD Network Türkiye Saymanı Filiz Bülbül’ün moderatörlüğünde gerçekleşen “50 = 50 İçin El Ele: Uluslararası İş Birlikleri” konulu panelde UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü, çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
“Yetenekleri Global Rekabete Hazırlamak” konulu panelde, Ülker ve MD Pladis TREECA CEO’su Mete Buyurgan ile Ülker ve Pladis TREECA İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Gözleveli globalde yetenek yönetimini masaya yatırdı.
“Satışta Kadın: Yol Gösterici Hikayeler” konulu panele ise Unilever Türkiye Müşteri Geliştirme Sorumlu Başkanı ve Orta Asya Genel Müdürü ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Bilgehan Çevik, Unilever İş Geliştirme Direktörü Gülsüm Orbay, Unilever Türkiye İndirim Marketleri İş Geliştirme Müdürü Ayşegül Acar Yıldız ve Unilever Türkiye Distribütör Bölge Müdürü Ayşe Görman katıldı.
Ardından başlayan “50 = 50’ye Yolculuk” konulu panelde; La Lorraine Bakery Group Türkiye, Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı Sotiris Yannopoulos ile beraber La Lorraine Türkiye Finans Direktörü Başak Benli, davetlilerle La Lorraine’in 50 = 50’ye giden yolculuklarına dair deneyimlerini paylaştı.
Bir sonraki panelde ise başarılı paralimpik sporcular Sevda Altunoluk ve Sevtap Altunoluk, Procter & Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve LEAD Network Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Sünerli ile sahneye gelerek sporun birleştirici gücünün altını çizdi.
Konferans, LEAD Network Danışma Kurulu Üyesi, Araştırmacı ve Yazar Evrim Kuran ile LEAD Network Danışma Kurulu Üyesi, Egon Zehnder Türkiye Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere’nin konuk oldukları “Ne İnkâr Ne İtiraf Bu Yalnızca Sitem” konulu panelde ise “Çeşitliliği sık konuşuyoruz. Peki ya kapsayıcılık? Kapsayıcılık için kalıcı çözümler bulabildik mi?” soruları değerlendirildi.
NIQ Türkiye Genel Müdürü, EEMEA E-Ticaret Bölge Başkan Yardımcısı ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Didem Şekerel Erdoğan, NIQ Türkiye Tüketici ve Pazarlama İçgörü Direktörü Nur Serenli ile “Nextgen: Geleceği Şekillendiren Gençler” konulu araştırmanın çarpıcı sonuçlarını paylaştı. Erdoğan, Z kuşağının tarihteki en büyük nesil olduğunu ve muhtemelen 2 milyar insana ulaşan tek nesil olacağını belirtti. Bireysellik, Z kuşağının değer sisteminde merkezi bir rol oynuyor; bununla birlikte esneklik, ahlaki değerler, iyi yaşam, sağlık değer sisteminin diğer bileşenleri olarak öne çıkıyor. Erdoğan, Z kuşağının %66’sının satın alma kararı vermeden önce, ürünler hakkında yaşıtlarından ve diğer tüketicilerden yorum ve puanlamaları okuduğunu da sözlerine ekledi. Serenli ise dijital dünyanın ilk gerçek yerlileri olan Z kuşağının etkisinin katlanarak arttığını belirterek, bu kuşağın %68’inin yeni ürünleri sadece yaşıtlarına değil, ailelerine ve arkadaşlarına da önerdiklerini görmekteyiz” dedi ve sözlerini “GenZ’nin çoklu kanal deneyimini artan bir ivme ile yaşadıklarını görüyoruz” diyerek tamamladı.
Genel Haberler
Aysad Başkanı Sait Salıcı: “Bugün dünün eseridir”
AYSAD-Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği’nin, Hilton Mall of İstanbul’da düzenlediği “Peki Şimdi Ne Olacak?” başlıklı toplantıya sektör temsilcileri ile sektör sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve dernek üyeleri katılım sağladı.
AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı yaptığı açılış konuşmasında, “Bugün dünün eseridir. Bugün, her sektörde olduğu gibi ayakkabı sektöründe de sorunlar var. Kaldı ki resesyon, daralma, alım gücünün azalması gibi sorunlar tüm dünyada yaşanmakta. Sektörümüz, hepimizin bildiği gibi, emek yoğun bir sektör. Bazı devletler emek yoğun sektörlere tam destek verdiği için bizden hep bir adım öndeler.
Maalesef son 2 yılda ihracatımızda inanılmaz bir düşüş var. 2023-2024 Ocak – Temmuz dönemi karşılaştırıldığında yüzde 27,1 düşüş gözlemlenmekte. İhracattaki daralmanın tek etkeni tabii ki döviz değil; ölçek ekonomisi, genel giderler, yeterli üretim kapasitesinin olmaması gibi sebepler de bu daralmanın bir parçası. İhracatta düşüş olmasının yanı sıra ithalatta da artış var.
Hepinizi sektörel milli seferberliğe; zihniyet değişimine davet ediyorum. Ayakkabı yan sanayi ürünleri markalaşmaz diye bir şey yok. Ancak bunun için de hep dile getirdiğimiz gibi bir zihniyet devrimine ihtiyacımız bulunuyor. Sektörün ihtiyacı olan nitelikli personelin yetişmesi için eğitimde, üretimin daha verimli olabilmesi için finansmana erişimlerde, yerel üreticilerin daha fazla artması için de yatırım kolaylıklarının sağlanmasında zihniyet değişikliklerine ihtiyacımız var.
Emek yoğun sektörlerde ekonomik milli seferberlik içinde olmamız lazım ki, sektörler gelişebilsin, diğer ülkelerle rekabet edilebilsin. Türkiye üretim gücü olarak dünyada markalaştı ancak bir elin parmaklarından daha fazla ürün markası çıkaramadı. Daha çok üretip kazanalım dönemi sona erdi.
Para kazanmak için dünya raflarına markalarımızı yerleştirebilmemiz için Türkiye artık maliyetler açısından ucuz bir ülke değil. Bunu artık kabullenip daha inovatif, markalaşmış, farklılaştırılmış ürünler ile dünya pazarlarına çıkarmamız gerekiyor.
Önceliğimiz kaliteli ürün ve iş gücü ile küresel pazarda bir marka değeri oluşturmak ve bu doğrultuda yurt dışından gelecek talebi artırmak olmalı” dedi.
Ekonomist Ali Ağaoğlu yaptığı konuşmada, dünya ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi. En büyük sorun gibi algılanan “Kara Kuğu” Çin’in büyümesinin ve nüfusunun düştüğünü buna karşın Çin’in devlet politikası olarak şirketleri desteklendiğini ve bu şekilde pazar payı kazanmaya devam ettiğini ve ülkeye dolar çektiğine ancak batan şirketler sebebi ile ekonomiyi artık büyütemediğini belirtti. Türkiye’nin en borçlu ülkelerden biri olmadığını ve 2020 yılından bu yana “net borç ödeyicisi” ülke olduğunu belirten Ağaoğlu, Türkiye’de kurun serbest bırakılmasının müthiş bir enflasyon dalgası yaratacağını ancak gençlere düşük enflasyon bırakılması gerektiğini söyledi.
Ekonomist Meliha Okur’un moderatörlüğünü yaptığı panelde Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, ProLab Ayakkabı Kurucu Ortağı Levent Sipak ve AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı görüşlerini paylaştılar.
Genel Haberler
Sektörün acı kaybı
AVM ve perakende sektörünün duayen isimlerinden, dergimiz ve internet sitemizinde yazarı olan Hasan Ardıç yaşama gözlerini yumdu. Uzun yıllar perakende ve alışveriş merkezleri sektörlerinde deneyimleri bulunan Hasan Ardıç, Dati Yatırım Holding A.Ş. bünyesindeki Galleria AVM’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu.
Hasan Ardıç’ın cenazesi bugün Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nden öğle namazını takiben kaldırılıp Merkez Efendi Mezarlığı Aile Kabristanı’na defnedilecek.