Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Perakendede dijital dönüşüm, 675 bin kişiye yeni iş kapısı açacak

Editör
Abone Ol:

BMD, Vodafone ve PwC Türkiye, “Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu”nu açıkladı.

Türkiye ekonomisinin kaldıraç sektörlerinden perakendenin sürdürülebilir gelişim ve büyüme beklentisini karşılamak hedefiyle Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Vodafone ve PwC Türkiye tarafından hazırlanan “Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu” açıklandı. Perakende sektörünün ana konularını ve gelişim alanlarını ortaya koyan raporda, dünyada ve Türkiye’de perakende sektörünü etkileyen mega trendler değerlendirilerek, Türkiye perakende sektörünün ana değişim alanları ve yol haritası tespit edildi. Markalaşma, danışmanlık ve teknoloji olmak üzere 3 ayrı disiplinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan rapor, geleceğe hazırlanmak isteyen perakende firmaları için bir rehber niteliği taşıyor.

Türkiye perakende sektörünün önde gelen firmalarıyla yapılan değerlendirmelere dayanılarak hazırlanan “Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu”, BMD Başkanı Sami Kariyo, BMD Başkan Yardımcısı Jaklin Güner ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy’un katılımıyla düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı.

“Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu” ile sektöre bir yol haritası sunduklarını belirten BMD Başkanı Sami Kariyo, şunları söyledi:

“2015 sonu itibarıyla 700 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan toplam perakende pazarı 2 milyondan fazla kişiye istihdam imkânı sağladı. En çok gelir ve kurumlar vergisi yaratan sektörler arasında ilk sıralarda yer aldı. 2015 yılını 47 milyar dolar satış büyüklüğüyle tamamlayan BMD üyesi markalar ise 350 binden fazla kişiye istihdam yarattı ve 90 ülkede 3 binden fazla satış noktasına ulaştı. BMD üyelerinin, 2023 yılında 114 milyar doların üzerinde bir ciroya ulaşmasını öngörüyoruz. 2023 yılına kadar yurtiçinde mağaza sayımızı 65 binden 157 bin çıkarıp 675 bin kişiye yeni istihdam imkânı yaratacağız. Böylece, BMD üyelerinin çalışan sayısı 1 milyonu aşacak. Yurtdışında ise halen 3 binin üzerinde olan mağaza sayımızı 20 bine taşıyıp uluslararası alanda daha da rekabetçi olacağız.Teknolojinin bireyleri ve kurumları güçlendirmesi sonucunda, daha evvel örneği olmayan sosyal organizasyonlar, alışveriş formatları beliriyor.Teknolojinin sunduğu imkânlar sayesinde güçlenen birey, perakendecilerden sadece ürün değil, bir alışveriş deneyimi de bekliyor. Dünyanın dijital şekilde yeniden yazıldığı bir dönemde, tüketici markaya güvenmek, bunun sağladığı iç huzuruyla alışveriş yapmak, hızlı hizmet almak, doğru ürün dizisine erişmek istiyor; aldığı ürünün verdiği paraya değmesini arzu ediyor. ‘Geleceğe Hazırlanırken Türkiye Perakende Sektörü Raporu’ ile değişen dünyayı daha kolay anlamamızı sağlayacak, perakendede hızlı dönüşümü yakalamamızı kolaylaştıracak, bir anlamda gelişmeleri hepimize tercüme edecek bir çalışma kurgulayarak, markalarımıza bir yol haritası oluşturmaya çalıştık. Markalarımıza yeni trend ve uygulamaları aktarmaya çalışırken, organizasyonlarını bu düzene nasıl uyarlayabileceklerinin ipuçlarını verdik. Öte yandan müşteri beklentilerinin karşılanması ve güçlü biçimde nasıl ayakta kalınabileceğine dair öngörüleri paylaşmayı hedefledik.”

BMD Başkan Yardımcısı Jaklin Güner de şu tespitlerde bulundu:

“Kuramsal bir temele dayanmayan yöntemlerle bilgiyi işleme dönemi artık geride kaldı. Kitlesel ve geometrik olarak büyüyen veri tabanından anlamlı sonuçlar türetecek modellemeleri yapabilecek ‘yetkin matematikçileri’ istihdam etmemiz gerekiyor. Şirketlerde yeni bir birim olarak ‘kurumsal zeka’ departmanlarının kurulmasını kaçınılmaz bir değişim olarak görüyoruz. Dijital zeminde buluşan tüketici-müşteri gruplarını tanımak, onların duygularını ve beklentilerini anlamak zorundayız.Sektördeki liderlerin dijital dönüşümü gerçekleştirecek insan kaynağını bulup sürece katmaları gerekiyor.Modern perakendenin toplam perakende içindeki payı %33 civarında. Organize perakende Türkiye ekonomisine göre 2,5 kat daha hızlı büyüyor. Bunun en önemli nedeni Türkiye’deki hızlı nüfus artışı ve ekonomik büyüme. Gelecek 3 yılda yıllık harcanabilir geliri 25 bin doların üzerinde olan hanelerin toplam haneler içindeki payı %41’den %62’ye çıkacak. 50 bin doların üzerinde olanların payı ise %13’ten %27’ye yükselecek. Türkiye’de halen %2 olan e-ticaret pazarının da toplam organize perakendecilik içindeki payının yükselmesini bekliyoruz.”

Perakende sektörünü bekleyen temel değişim alanlarından birinin Dijital Dönüşüm olduğuna dikkat çeken Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ise şöyle konuştu:

“Vodafone olarak dünya çapında 15 bin 500 mağazamız, 450 milyon müşterimiz, aktif olduğumuz 26 ülkeye ek olarak 50 ülkede daha sürdürdüğümüz iş ortaklıklarımız ve 50 bin perakende uzmanımız ile büyük bir perakende şirketiyiz. Gerek online ortamda gerekse mağaza ortamında kesintisiz akan bir perakende deneyimi yaratmanın ne kadar önemli olduğunu iyi biliyoruz. Bu bakış açısıyla, mağazalardan depolara, perakende sektörünün tüm bileşenlerini birbirine bağlayan, her şeyin ve herkesin daha iyi bağlantılı olmasını sağlayan teknolojiler sunuyoruz. Türkiye’de de Dijital Dönüşüm vizyonumuzla, her sektörde olduğu gibi perakende sektöründe de dijitalleşmenin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Perakende sektörünün, karşı karşıya olduğu temel zorlukları etkili ve sürdürülebilir bir biçimde çözmek için, teknolojik gelişime ayak uydurmak ve dijitalleşerek gelişme fırsatını çok iyi değerlendirmek zorundayız. Araştırmalarımıza göre, dünyada değişimi tetikleyen, alışveriş davranışlarını etkileyen ve yeni fırsatlar vaat eden 6 temel trend bulunuyor: Kolaylık, mağaza, müşteri etkileşimi, dinamik tedarik zinciri, güçlü-güvenilir-esnek arka plan sistemleri, dijital donanımlı insan kaynağı. Bu trendlerin ortak paydasını ise dijitalleşme oluşturuyor. İşletmeleri dijital yarına hazırlama hedefiyle hayata geçirdiğimiz Dijitalleşme Endeksini perakende sektörü için hesapladık ve sektörün dijitalleşme skorunu %63 olarak tespit ettik. Firmaların yaklaşık %50’sinin aynı sektörde rekabet ettikleri diğer firmalara göre ortalamanın altında kaldıklarını ve gelişime açık yönleri olduğunu gördük. Bu veriler, perakende sektörünün yeni nesil teknolojilerle buluşmasında ve geleceğin dijital dünyasına hazırlanmasında önemli rol oynayacak. Kapsamlı, doğru ve net olarak oluşturulmuş Dijital Dönüşüm stratejisi ve eylem planı, perakende firmalarının rekabette farklılaşabilmesini, müşteri deneyimini iyileştirmesini ve gelirlerini artırmasını sağlıyor.”

Rapordan dikkat çekici bazı başlıklar şu şekilde:

  • Sektörde modernleşme ve gelişme artıyor. Ancak, pazar payları, mağaza sayıları ve benzeri göstergelerde sektörün hedeflenen modernleşme seviyesine ulaşması için hâlâ yol kat etmesi gerekiyor.
  • Türkiye, 30 yaş ortalaması ve yüksek potansiyeli ile perakende sektörü açısından büyük potansiyel gösteriyor.
  • Türkiye’de ekonomik büyüme ve şehirleşmenin artmasıyla birlikte orta sınıfın büyümesinin ve AB sosyoekonomik segmentin yoğun olarak yaşadığı metropollerin güç kazanmasının, müşteri davranışlarını ve dolayısıyla perakende sektörünü etkilemesi bekleniyor.
  • Özellikle kadın müşterilerin farklı kanallarda ve kanal içinde farklı noktalarda fiyat araştırması yapmaya eğilimli olması, ürün içerikleri konusunda gösterilen hassasiyet, eğitim ve gelir seviyesi ile artan kalite ve kolaylığa yönelim, perakende şirketlerini hizmet sunumunda etkiliyor.
  • Türkiye’de sıcaklığın ülke genelinde 2,5°-4°C artması ve bu durumun özellikle hem ürün sezonu hem de tedarik zinciri yönetimi üzerinde baskı yaratması öngörülüyor.
  • Türkiye’de %2 seviyesinde olan e-ticaret pazarının toplam organize perakendecilik içindeki payının yükselmesi bekleniyor.
Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

LEAD Network Türkiye, sektörün sesi olma yolculuğunda 50=50 için el ele verdi

Editör

Yazar:

LEAD Network, perakende ve FMCG sektöründe faaliyet gösteren markaların CEO ve üst düzey yöneticilerini Liderlikte Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Konferansı’nda bir araya getirdi.

LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak’ın açılış konuşması ile başladı. Ulak “Endüstrinin sesi olma yolculuğunda daha kapsayıcı, çeşitli ve hakkaniyetli bir kültür oluşturmak ve her bir üyemizin gelişimine katkı sağlamak için değişen dünyaya uyum sağlayabilen bir liderlik anlayışını kazandırmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla gerçekleşen konferansımızın asıl amacı, kadın ve erkeğin el ele yürüdüğü ve toplumumuzun hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaştığı bir dünya. Tam da bu sebepten 50 = 50 için el ele diyerek taşın altına elimizi koyup bundan sonra neler yapabiliriz, neleri değiştirebiliriz, kurumlara ve kadın liderlere nasıl yol gösterici olabiliriz konusunda başta liderlerimizle sırt sırta vererek tüm paydaş ve üyelerimiz ile yeni proje ve çalışmalar yapmayı hedefliyoruz” dedi.

Konferans, iş dünyasının duayen CEO’su ve Yazar Paul Polman ile Global Teknoloji Lideri Ayşegül İldeniz’in yaptıkları konuşmalar ile devam etti. Polman panelde “Hem pratikte hem de ahlaki olarak, kurumsal liderler artık büyük toplumsal değişimlerin kenarında oturamaz, seyirci kalamaz veya insanlığın ve gezegenimizin sorunlarını ‘başkalarının sorunu’ olarak ele alamaz. İnsanlarımız ve gezegenimiz gelişmediği sürece ekonomi gelişmeyecektir” şeklinde konuştu.

LEAD Network Türkiye Saymanı Filiz Bülbül’ün moderatörlüğünde gerçekleşen “50 = 50 İçin El Ele: Uluslararası İş Birlikleri” konulu panelde UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü, çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.

“Yetenekleri Global Rekabete Hazırlamak” konulu panelde, Ülker ve MD Pladis TREECA CEO’su Mete Buyurgan ile Ülker ve Pladis TREECA İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Gözleveli globalde yetenek yönetimini masaya yatırdı.

“Satışta Kadın: Yol Gösterici Hikayeler” konulu panele ise Unilever Türkiye Müşteri Geliştirme Sorumlu Başkanı ve Orta Asya Genel Müdürü ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Bilgehan Çevik, Unilever İş Geliştirme Direktörü Gülsüm Orbay, Unilever Türkiye İndirim Marketleri İş Geliştirme Müdürü Ayşegül Acar Yıldız ve Unilever Türkiye Distribütör Bölge Müdürü Ayşe Görman katıldı.

Ardından başlayan “50 = 50’ye Yolculuk” konulu panelde; La Lorraine Bakery Group Türkiye, Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı Sotiris Yannopoulos ile beraber La Lorraine Türkiye Finans Direktörü Başak Benli, davetlilerle La Lorraine’in 50 = 50’ye giden yolculuklarına dair deneyimlerini paylaştı.

Bir sonraki panelde ise başarılı paralimpik sporcular Sevda Altunoluk ve Sevtap Altunoluk, Procter & Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve LEAD Network Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Sünerli ile sahneye gelerek sporun birleştirici gücünün altını çizdi.

Konferans, LEAD Network Danışma Kurulu Üyesi, Araştırmacı ve Yazar Evrim Kuran ile LEAD Network Danışma Kurulu Üyesi, Egon Zehnder Türkiye Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere’nin konuk oldukları “Ne İnkâr Ne İtiraf Bu Yalnızca Sitem” konulu panelde ise “Çeşitliliği sık konuşuyoruz. Peki ya kapsayıcılık? Kapsayıcılık için kalıcı çözümler bulabildik mi?” soruları değerlendirildi.

NIQ Türkiye Genel Müdürü, EEMEA E-Ticaret Bölge Başkan Yardımcısı ve LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Didem Şekerel Erdoğan, NIQ Türkiye Tüketici ve Pazarlama İçgörü Direktörü Nur Serenli ile “Nextgen: Geleceği Şekillendiren Gençler” konulu araştırmanın çarpıcı sonuçlarını paylaştı. Erdoğan, Z kuşağının tarihteki en büyük nesil olduğunu ve muhtemelen 2 milyar insana ulaşan tek nesil olacağını belirtti. Bireysellik, Z kuşağının değer sisteminde merkezi bir rol oynuyor; bununla birlikte esneklik, ahlaki değerler, iyi yaşam, sağlık değer sisteminin diğer bileşenleri olarak öne çıkıyor. Erdoğan, Z kuşağının %66’sının satın alma kararı vermeden önce, ürünler hakkında yaşıtlarından ve diğer tüketicilerden yorum ve puanlamaları okuduğunu da sözlerine ekledi. Serenli ise dijital dünyanın ilk gerçek yerlileri olan Z kuşağının etkisinin katlanarak arttığını belirterek, bu kuşağın %68’inin yeni ürünleri sadece yaşıtlarına değil, ailelerine ve arkadaşlarına da önerdiklerini görmekteyiz” dedi ve sözlerini “GenZ’nin çoklu kanal deneyimini artan bir ivme ile yaşadıklarını görüyoruz” diyerek tamamladı.

Devamını Oku

Genel Haberler

Aysad Başkanı Sait Salıcı: “Bugün dünün eseridir”

Editör

Yazar:

AYSAD-Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği’nin, Hilton Mall of İstanbul’da düzenlediği “Peki Şimdi Ne Olacak?” başlıklı toplantıya sektör temsilcileri ile sektör sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve dernek üyeleri katılım sağladı.

AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı yaptığı açılış konuşmasında, “Bugün dünün eseridir. Bugün, her sektörde olduğu gibi ayakkabı sektöründe de sorunlar var. Kaldı ki resesyon, daralma, alım gücünün azalması gibi sorunlar tüm dünyada yaşanmakta. Sektörümüz, hepimizin bildiği gibi, emek yoğun bir sektör. Bazı devletler emek yoğun sektörlere tam destek verdiği için bizden hep bir adım öndeler.

Maalesef son 2 yılda ihracatımızda inanılmaz bir düşüş var. 2023-2024 Ocak – Temmuz dönemi karşılaştırıldığında yüzde 27,1 düşüş gözlemlenmekte. İhracattaki daralmanın tek etkeni tabii ki döviz değil; ölçek ekonomisi, genel giderler, yeterli üretim kapasitesinin olmaması gibi sebepler de bu daralmanın bir parçası. İhracatta düşüş olmasının yanı sıra ithalatta da artış var.

Hepinizi sektörel milli seferberliğe; zihniyet değişimine davet ediyorum. Ayakkabı yan sanayi ürünleri markalaşmaz diye bir şey yok. Ancak bunun için de hep dile getirdiğimiz gibi bir zihniyet devrimine ihtiyacımız bulunuyor. Sektörün ihtiyacı olan nitelikli personelin yetişmesi için eğitimde, üretimin daha verimli olabilmesi için finansmana erişimlerde, yerel üreticilerin daha fazla artması için de yatırım kolaylıklarının sağlanmasında zihniyet değişikliklerine ihtiyacımız var.

Emek yoğun sektörlerde ekonomik milli seferberlik içinde olmamız lazım ki, sektörler gelişebilsin, diğer ülkelerle rekabet edilebilsin. Türkiye üretim gücü olarak dünyada markalaştı ancak bir elin parmaklarından daha fazla ürün markası çıkaramadı. Daha çok üretip kazanalım dönemi sona erdi.

Para kazanmak için dünya raflarına markalarımızı yerleştirebilmemiz için Türkiye artık maliyetler açısından ucuz bir ülke değil. Bunu artık kabullenip daha inovatif, markalaşmış, farklılaştırılmış ürünler ile dünya pazarlarına çıkarmamız gerekiyor.

Önceliğimiz kaliteli ürün ve iş gücü ile küresel pazarda bir marka değeri oluşturmak ve bu doğrultuda yurt dışından gelecek talebi artırmak olmalı” dedi.

Ekonomist Ali Ağaoğlu yaptığı konuşmada, dünya ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi. En büyük sorun gibi algılanan “Kara Kuğu” Çin’in büyümesinin ve nüfusunun düştüğünü buna karşın Çin’in devlet politikası olarak şirketleri desteklendiğini ve bu şekilde pazar payı kazanmaya devam ettiğini ve ülkeye dolar çektiğine ancak batan şirketler sebebi ile ekonomiyi artık büyütemediğini belirtti. Türkiye’nin en borçlu ülkelerden biri olmadığını ve 2020 yılından bu yana “net borç ödeyicisi” ülke olduğunu belirten Ağaoğlu, Türkiye’de kurun serbest bırakılmasının müthiş bir enflasyon dalgası yaratacağını ancak gençlere düşük enflasyon bırakılması gerektiğini söyledi.

Ekonomist Meliha Okur’un moderatörlüğünü yaptığı panelde Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, ProLab Ayakkabı Kurucu Ortağı Levent Sipak ve AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı görüşlerini paylaştılar.

Devamını Oku

Genel Haberler

Sektörün acı kaybı

Editör

Yazar:

Hasan Ardıç

AVM ve perakende sektörünün duayen isimlerinden, dergimiz ve internet sitemizinde yazarı olan Hasan Ardıç yaşama gözlerini yumdu. Uzun yıllar perakende ve alışveriş merkezleri sektörlerinde deneyimleri bulunan Hasan Ardıç, Dati Yatırım Holding A.Ş. bünyesindeki Galleria AVM’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu.

Hasan Ardıç’ın cenazesi bugün Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nden öğle namazını takiben kaldırılıp Merkez Efendi Mezarlığı Aile Kabristanı’na defnedilecek.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER