Connect with us

Genel Haberler

SETBİR: Et fiyatlarının düşürülmesi için et ithalatı kalıcı bir çözüm değildir

Editör
Zeki Ilgaz
Abone Ol:

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), kırmızı et fiyatlarının düşürülmesiyle ilgili gündemde olan gelişmeleri değerlendirirken, bu sorunla ilgili uzun vadeli çözüm vurgusu yaptı.

Türkiye’deki süt &kırmızı et üretim ve tüketim sektörlerinin gelişimiyle ilgili çalışmalar yapan SETBİR adına açıklama yapan Başkan Zeki Ilgaz, kırmızı et fiyatlarının düşürülmesi noktasında ithalatın kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm olamayacağını ve bu durumun ortadan kalkması için uzun vadeli planlamalar yapılması gerektiğini belirtti. 

Uzun vadeli çözümler yaratabilmek için hayvan varlığımızın ve hayvansal üretim rakamlarının tam bilinmesi gerektiğini, bunun için de öncelikle kayıt dışı üretimin engellenmesi gerektiğini dile getiren Ilgaz, görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
“SETBİR olarak yaptığımız çalıştaylarda et, süt ve hayvancılık sektörlerinin en önemli ve öncelikli sorunu olarak kayıt ve kontrol dışı üretim ve ticaret belirlenmiştir. Bu görüşümüzü TÜİK verileri de desteklemektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Eylül 2014 tarihinde kırmızı et fiyatlarında yaşanan artışı dengelemek için besilik dana ithalatına karar verirken sembolik ve küçük montanlı bir ithalat öngördü. Hayvan varlığımızı tam olarak göremediğimizden dolayı sembolik bir ithalat öngörüldü,  gerekli miktarda (bizce en az 200.000 adet) besilik dana ithalatı yapılamadı. Bu miktar 2014 yılı son çeyreğinde realize edilebilmiş olsaydı kırmızı et fiyatlarında yaşanan artış daha sınırlı olacaktı, belki de 2014 Mayıs dönemi seviyesinde kalacak hatta gerileyecekti. Bu gibi durumların ortadan kaldırılabilmesi için Bakanlığımızın başlatmış olduğu TÜRKVET Hayvan Kayıt Sistemini yenileme çalışmaları süratle hayata geçirilmelidir. Çünkü doğru ölçemediğimiz hiçbir şeyi iyileştiremeyiz.”
“Fiyat artışını yaratan, tetikleyen arzın sığlığı ve yetersizliğidir”
Kırmızı et fiyatlarının bu kadar yüksek seyretmesindeki ana nedenin kesimlik hayvan arzının sığlığı ve yetersizliği olduğunu belirten Zeki Ilgaz, Avrupa Birliği ülkelerindeki 2 aylık sütçü ırk buzağı fiyatının 370 TL (116 avro), ülkemizde 1.500 – 1.700 TL; 250 kg ağırlığında 1 yaşındaki besi danasının söz konusu ülkelerde 1.800-1900 TL, ülkemizde ise 3.800 – 4.000 TL olduğunu belirtti.
SETBİR Başkanı Ilgaz, kesimlik hayvan arzındaki problemlerin çözülmesi için ithal ete yönelmenin kalıcı bir çözüm olmayacağını ifade ederken bu konudaki görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
“Kesimlik hayvan arzındaki açığı kapatmak için kesimlik dana, özellikle de karkas et ithal etmek, tüketicilerimiz açısından fiyat artışlarında belirli bir rahatlama sağlayacak olmasından dolayı düşünülse bile bu iyileşme kalıcı olmayacak, muhtemelen istikrarı bozacak ve ülke besiciliğine orta-uzun dönemde zarar verecektir. Buna karşılık besilik dana açığını kapatmaya dönük genç dana ithalatına bir süre daha ihtiyacımız olabilecektir. Ayrıca etçi ırk damızlık hayvan ithalatı da bu çerçevede yeniden değerlendirilmelidir.”
Zeki Ilgaz, kırmızı et fiyatlarının düşmesi ve hayvancılık sektöründeki üreticilerin yaşadığı problemlerin çözümü için önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Çözüm önerileri
•    Üreticinin öncelikle girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve dengelenmesi gerekmektedir.
•    Besi maliyeti açısından büyük önem arz eden meraların daha etkin kullanımı, kaba yem üretiminin artırılması teşvik edilmelidir.
•    Yemleme ve yem teknolojileri daha etkin bir şekilde kullanılmalıdır.
•    Hayvanlarımızın genetik özelliklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yürütülmelidir.
•    İki doğum arası sürenin kısaltılması ve doğumların yılın bütününe yayılması sağlanmalı, mevsimsellik azaltılmalıdır.  
•    Doğum ve doğumu takip eden günlerde yaşanan buzağı ölümleri azaltılmalıdır.
•    Et üretiminde etçi ırkların kullanımı hayata geçirilmelidir.  
•    Hayvan hastalıkları ile etkin bir şekilde mücadele edilmelidir.  
•    Küçük işletmelerin altyapı zaafları giderilmeli, işletme büyüklüğünün mikro seviyeden optimal seviyeye çıkarılması düşünülmelidir.
•    Besicinin eğitimine yönelik çalışmalar yürütülmeli, yetişmiş eğitimli insan gücünün istihdamının sağlanması teşvik edilmelidir.
•    Kesimhanelerin kesim standardına uyumu sağlanmalı, karkas sınıflandırma sistemi hayata geçirilmelidir.
•    Vadeli işlemler borsasının bünyesinde ileri tarihli ticari işlem yapılabilmesi sağlanmalı ve istikrar yaratılmalıdır.
•    Değer zincirinde sisteme katkı sağlamayan, katma değer yaratmayan her halka yok edilmeli, sistem yalınlaştırılmalı, besicilik zincirinin finans ihtiyacı sorunu çözümlenmelidir.
•    Hayvan kayıt sistemimiz süratle yenilenmeli, veri tabanı zenginleştirilmeli, sürekli güncel kalması sağlanmalı ve sektör oyuncularının erişimine açılmalıdır.
•    Besilik dana envanterimiz sürekli izlenerek, öngörülü davranılarak, gelecek dönemlerin ihtiyaçlarını karşılayacak (açığı kapatacak) kadar besilik dana takviyesine/ithalatına imkân verilmelidir.
•    Ülkemiz kaynaklarının sonuna kadar kullanıldığından emin olunmadıkça ithalat özendirilmemeli, iç kaynakların kullanımına öncelik verilmelidir.
•    Küçükbaş hayvanların kurban edilmesi vatandaşımıza telkin edilmelidir.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak

Editör

By

Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:

“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”

Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.

Continue Reading

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

By

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Continue Reading

Genel Haberler

EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor

Editör

By

Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.

EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.

İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.

Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.

Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.

Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.

EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”

EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Continue Reading
Advertisement

Etiketler

POPÜLER