Connect with us

Genel Haberler

TGDF: Tarım ve gıdada ithalat, kısa vadeli düşünülmeli

Editör
semsi_kopuz
Abone Ol:

TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, 2017 yılında gündemden düşmeyen, son olarak Fransa’dan et ithalatı ile yeniden alevlenen ithalat tartışmalarını değerlendirdi.

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, tarım ve gıda sektörü açısından 2017 yılını değerlendirdi, 2018 yılına ilişkin beklentilerini dile getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2017 Yılı Üçüncü Çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerine göre, Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte %11,1 oranıyla dünyada en yüksek büyümeye imza atarken, aynı dönemde en düşük büyümenin %2,8 ile tarım sektöründe gerçekleştiğine dikkat çeken Kopuz, “Tarım sektörü yılın 9 aylık döneminde ise %3,3 büyüme gösterirken, tarımsal hasıla da, geçen yılın aynı dönemine göre %14 artışla 137 milyar TL olarak gerçekleşti” bilgisini paylaştı.

Yıllardır dış ticarette fazla veren sektörlerin başında gelen Türkiye Gıda Sektörü, bu özelliğini 2017 yılında da sürdürdüğünü vurgulayan TGDF Başkanı Kopuz, TÜİK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; 2017 yılının 10 ayında gıda ve içecek ihracatının 8 milyar 715 milyon dolara ulaşırken, ithalat tutarının 3 milyar 942 milyon 971 bin dolar olduğuna işaret etti. Kopuz, “Gıda ve içecek sanayi, 2017’nin Ocak-Ekim döneminde, 4 milyar 772 milyon 419 dolar dış ticaret fazlası verdi” diye konuştu.

2017 yılında çok tartışılan uygulamaların başında bazı tarım ve gıda ürünleri ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesi ya da sıfırlanmasının geldiğini belirten Kopuz, şunları söyledi:

“Tarım ürünleri ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların enflasyona etkisi konusundaki tartışmalara, geçen yıl alınan ithalat kararları da eklendi. Gıda Komitesi kararları doğrultusunda tarımsal üretim açığı olan ürünlerde fiyat artışlarının önüne geçmek amacıyla gümrük vergilerinin düşürülmesi ya da sıfırlanması yoluyla ithalat kolaylaştırıldı.

Çeşitli tarihlerde yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararları ile canlı hayvan, kırmızı et, tahıl, bakliyat ile hayvan yemleri ithalatında gümrük vergileri düşürüldü ya da sıfırlandı. TMO hububatta, Et ve Süt Kurumu da canlı hayvan ve kırmızı ette gümrüksüz ithalat için yetkilendirildi.

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, gümrük vergisinde indirime gidilen ürünlerde Ocak-Eylül döneminde 1.18 milyar dolar tutarında, 4.9 milyon ton gıda ürünü ithal edildi. İthalatın miktar bazında yüzde 80’i, değer bazında ise yüzde 69’u dahilde işleme rejimi kapsamında gerçekleşti. İç piyasada tüketilmek üzere ithal edilen 963 bin ton ürünün parasal tutarı ise 368,7 milyon dolar oldu.

Fiyatlarda istikrar için tarım ve gıda ürünlerinde ithalat, kısa vadeli bir çözüm olarak düşünülmelidir. Uzun vadede ise ithalata dayalı politikalar, çiftçimizin yaptığı tarımsal üretime ve bu ürünleri hammadde olarak kullanan gıda sanayinin aleyhine sonuçlar doğurur. Temennimiz, arz açığı olan ürünlerde üretim artışı sağlanması ve ithalata son verilmesidir.”

2017 yılı biterken, Aralık ayında çıkartılan Torba Yasa ile bazı içeceklere de ÖTV getirildiğini hatırlatan TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, 5 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa kapsamında, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren, sade gazozlar, meyveli gazozlar, limonatalar, nektarlar, alkolsüz biralar, enerji içerecekleri, soğuk çay, meyveli içeceklerden yüzde 10 ÖTV alınmaya başlandığını vurguladı.

Kopuz, “Gıda gibi yaşamımızı sürdürmek için vazgeçilmez olan ürünlerde yeni vergi uygulamaları ya da vergilerin artırılması, sektörün yanı sıra fiyatları da yansıması nedeniyle tüketicileri doğrudan ilgilendirmektedir. Bu yönüyle, yüksek enflasyonun gerekçesi olarak gösterilen gıda enflasyonu ile mücadele kapsamında atılan adımlar ile de çelişmektedir” dedi.

Gıda sektörünü yakından ilgilendiren bir başka düzenlemenin de, OHAL kapsamında 24 Aralık’ta çıkartılan 696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK) kapatılması olduğunu bildiren Kopuz, her iki kurumun görev, yetki ve sorumluluklarının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredildiğini hatırlattı.

Şeker ile tütün ve alkol piyasalarında söz sahibi kurumların artık işlevsiz hale geldiğini, dolayısıyla bu kurumların kapatılarak, yetkilerinin tarım ve gıda alanında büyük yetkinliğe sahip Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devrini “doğru bir karar” olarak nitelendiren Şemsi Kopuz, şunları kaydetti: “Devlette devamlılık esastır. Şeker Kanunu kapsamında kotaları belirlemek de dahil çeşitli görevleri yerine getiren Şeker Kurumu ile tütün ve alkol piyasasında sahte ve kaçak ürünlerle mücadelede söz sahibi TAPDK’ın görev alanları, boşluk kaldırmayacak kadar önemlidir. Bu nedenle beklentimiz, Bakanlığın kısa süre içerisinde gerekli organizasyonu yapıp, işler hale getirmesidir.”

Türkiye gıda sektörünün üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla dünya pazarlarında daha fazla yer alabilmesi adına çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kopuz, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye gıda ve tarım üretimini de doğrudan etkileyen iklim değişikliğinin de gündemlerinin ilk sıralarında yer aldığını kaydetti. Kopuz, “Bu kapsamda, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi sayın Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu başkanlığındaki bir ekip tarafından hazırlanan Türkiye İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilirlik Raporu’nu, sektöre ve kamuoyuna sunduk. Raporumuzun hem sektör firmalarımızın hem de kamunun bu konuda atacağı adımlar için yol gösterici olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak

Editör

By

Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:

“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”

Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.

Continue Reading

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

By

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Continue Reading

Genel Haberler

EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor

Editör

By

Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.

EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.

İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.

Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.

Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.

Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.

EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”

EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Continue Reading
Advertisement

Etiketler

POPÜLER