Tasarım ile krizi fırsata çevirebilir miyiz?

Mayıs ayı içinde İstanbul Swissotel’de düzenlenen ‘Perakende Tasarım Konferansı’nı izledim. Konferans, bir mimar gözüyle çok başarılıydı, ufkumuz gelişti. Toplantıyı izlerken bazı ilginç notlar tuttum. Sizlere de satırbaşlarıyla bu tuttuğum notları aktaracağım.

Amerika’da bulunan bir firma için ‘kriz dolayısıyla ya işlere son verecek ya da işçilerin maaşlarından yüzde 20 kesecek’ dendi. Maaşların düşürülmesiyle firma ayakta kaldı. İşçiler çıkartılmadan firmanın ayakta kalması çok önemli bir hadisedir. Türkiye’deki firmaların da bu konuda titiz bir çalışma yapması gerekiyor.

Önce hikaye yazmalı, sonra oynamalı. Bu hikayede tüketiciyi artık ortak olarak görmeliyiz.

Önce ruhun sonra da beynin beslenmesi gerek. Aksi takdirde başarı sağlanmaz.

İnsanları şaşırtın! Öyle ki sizden açıklama istesinler. Bu size başarıyı getirecektir. Etrafınıza en iyilerin, en iyilerini alın.

Tasarım, rakiplerinden daha iyi olmayı gerektirir. Tasarıma değer katılınca para kazanılır. Tasarım insanlar tarafından konuşulmalıdır.

Sadece fiyat yeterli değil, erişebilirlik de çok önemli.

Reyonların lüks gözükmesi çok önemli. Burada farklılaşma öne çıkıyor. Arada kalmak iyi değildir. Yatırım müşteriyi getiriyorsa, sonuca gidilmiş demektir.

Müşteri ile duygusal ilişkiye girmek önemlidir. Bunu da farklı tasarımlarla sağlayabilirsiniz. Önce müşteriyi dış görünüm ile çekmek, sonra iletişimi sağlamak gerek. Bunu yaparsanız başarıyı yakalarsınız.

Önceden cep telefonları cam fanustaydı, şimdi müşteri onlara dokunuyor, temas ediyor ve satın alıyor.

Perakendeciler, tüketicilerin ihtiyacını karşılamak zorunda. Alışveriş merkezlerinin de bazı sorumlulukları var. Ulaşımı kolay olmalı, fonksiyonel olmalı, markalar bulunmalı ve keyif alınmalıdır. Bunları sağlayanlar, başarıyı yakalar.

Müşteriyi analiz eden, marka olan, doğru algılanan ve müşterinin bilinmeyen ihtiyaçlarını bulan, fark yaratıp başarıya bir adım daha yaklaşabilecektir.

Perakendeciler ve AVM merkezi yöneticileri, müşterinin dikkatini çekmeli, AVM’den içeri girmesini sağlamalıdır. Müşteriyi mümkün olduğu kadar içerde tutmak gerek. Müşteri AVM içinde kendini rahat hissetmelidir. Perakendeciler, ürünü göstermelidir.

AVM’lerin ve perakendecilerin ön cephe girişi çok önemlidir. Burada;

– Doğru planlama,

– Optimal alan kullanımı,

– Mekan büyüklüğü,

– Doğru malzeme seçimi,

– Aydınlatma, peyzaj ve mobilya,

– Tabela yönlendirme,

– Yatırım-işletme maliyet ilişkisi çok önemlidir.

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nin Haziran 2009 – 4. sayısında yayınlanmıştır.