Firmalardan
Gölbaşı’nın kardeş şehri Tata, Türk yatırımcı bekliyor
TÜMİŞAD, iki ülke arasında ekonomik işbirliklerinin yanında kültürel ve sosyal bağların oluşmasında da etkin rol üstleniyor.
Macaristan ile Türkiye arasındaki işbirliği her geçen gün artıyor. Macaristan Kayseri Fahri Konsolosu ve Türk Macar İşadamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı Osman Şahbaz, daha önce Komárom-Esztergom Megye Bölgesinde iktidar partisi FİDESZ’den milletvekilliği de yapan Tata Belediye Başkanı Michl József’in daveti üzerine Budapeşte’nin batısında bulunan Tata şehrini ziyaret etti.
Başkan Michl József, Fahri Konsolos onuruna verdiği yemekteki konuşmasında, ”Sizi şehrimizde misafir etmekten büyük onur duyuyorum. Türkiye’nin Başkenti Ankara’ya ilk defa, her yıl yapılmakta olan Avrupa’dan tek şehre verilen Avrupa Şehir Kalkınma Fonundan hak kazanmıştık. Bu ödül ve desteği almaya geçen yıl gittim. Belediye Başkanı Melih Gökçek ve birçok yetkili ile görüşme imkanım oldu. Bizim şehrimizin Osmanlı Döneminde adının ‘Gölbaşı’ olduğunu kaynaklardan biliyoruz. Türkiye’de de birçok Gölbaşı isimli kent olduğunu okuyorum. Şehrimizi Türkler ilk defa 1596 yılında, toplamda dört defa fethetmişler, her defasında geri vermek zorunda kalmışlar.
Gelişen, güçlü, güven veren ekonomiye sahip dost ülke Türkiye ile daha yakından işbirliği içinde olmayı arzularız. Şehrimizin Hollanda, Almanya, İtalya, Polonya, Slovakya, Sırbistan, Romanya, Fransa ve Çek Cumhuriyeti olmak üzere toplam 9 ülkeden kardeş şehrimiz bulunuyor. Türkiye ile de böyle bir işbirliğini başlatabiliriz. Şehrimizde her yıl sayısız, Tata Patara Türk Dönemi Günleri Festivali, 15 km. lik kısa maraton etkinlikleri gibi kültürel, sosyal ve sportif programlar düzenliyoruz. Göçmen yaban ördeklerinin konaklama ve geçiş bölgesiyiz. Üç adet sanayi bölgemiz bulunmaktadır. Ülkenin en büyük otomobil yedek parça, klima ve beyaz eşya üreticisi şehrimizde bulunuyor. Türkiye’den de yeni yatırımcıları şehrimize bekliyoruz. Her türlü desteği vermeye hazırız. Şehrimizde 18 delikli golf sahamız, 300 hektarlık gölümüz mevcuttur. Kaynak su bölgesi oluşumuzdan ve iklimin uygun olmasından dolayı Macaristan Olimpiyat takımımız 1954 yılından bu yana antremanlarını şehrimizdeki Olimpiyat Spor Merkezinde hazırlıklarını yapıyorlar. Viyana havalimanına 1,5, Budapeşte’ye 1 saat mesafedeyiz. Dört tane dört yıldızlı hotelimizle turistlerin her zaman cazip merkeziyiz. Tata şehri 18. yy.’da Esterházy ailesinin yönetiminde iken, şehir plancısı ve bilim adamı Magyary Zoltán’ın Gölbaşı bölgesini şehir ile birleştirerek büyüttüğü imar planlanlarıyla bugün de sürdürülmektedir”dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.