Firmalardan
Erdoğan: Pirinçte Türkiye’nin ithal ihtiyacı azalıyor

Tarımda üretimi arttırma çabaları meyvelerini vermeye başladı ve yıllardır pirinçte ithalatçı bir ülke olan Türkiye, bu yıl çeltikte rekoltenin artışı ile birlikte ilk kez pirinçteki ithalat miktarını azaltıyor.
Gıda sektörünün bir yılını değerlendiren Mehmet Erdoğan Türkiye açısından tarımsal anlamda pozitif bir yıl geçtiğini belirterek “Üretimde beklenen artış ve verimliliğin gerçekleştiğini söyleyebiliriz, rekolte beklenenin üzerinde. Türkiye’nin ithal pirinç ihtiyacı giderek azalıyor” dedi.
Türkiye’de yıllık pirinç tüketiminin 650 bin ton civarinda olduğunu hatırlatan Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, bu yıl Türkiye’deki üretim miktarı ve potansiyelinin iyi durumda olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Geçen yıl Türkiye’de 760 bin ton çeltik üretildiği hesaplanmıştı, bu yıl 850 -900 bin ton civarında bir çeltik rekolte beklentisi var. Dolayısıyla Türkiye’nin ithal ihtiyacının giderek azaldığını söyleyebiliriz.”
Bakliyat ürünlerinin ihracatını geliştirmek ve buğday, mısır gibi hububat ürünlerinin üretimini maksimize etmek adına özel sektör ve devletin çaba göstermesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bu şekilde Türkiye, uluslararası pazardaki konumunu da güçlendirecektir. Türkiye kendi kendine yetebilme açısından birçok ülkeden daha şanslı konumdadır. Daha kapsamlı tarım politikalarıyla ithalatçı ülkeler kategorisinden sıyrılabileceği kanaatindeyim” dedi.
Ciromuz yüzde 25 arttı
Sezon Pirinç açısından 2011 yılının olumlu geçtiğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl ciromuz yüzde 25 civarında artış ile devam etmektedir. Yılsonu beklentimiz durumun bu şekilde tamamlanacağı yönünde. Yılın ilk çeyreğinde ihracatımız 7,5 milyon dolar civarında. Ayrıca bu sene yeni ve sürpriz bir ürünün lansmanını gerçekleştirdik. Siyah ve kırmızı pirinç ile siyah fasulyenin ardından Sezon siyah gurme serisine siyah beluga mercimeğini de ekledik. Bu ürünlerde yüksek volümde satış beklemekten ziyade öncelikli olarak tüketiciyi farklı tatlarla tanıştırmayı hedefliyoruz.”
Gıda sektörü gözde sektör olmayı sürdürecek
2012 yılı içerisinde yeni yatırım planları olmadığını sözlerine ekleyen Erdoğan, “Makro ekonomik dengesizlikler nedeniyle 2012 yılını yatırım anlamında kendimizi koruma yılı olarak değerlendireceğiz. Yeni yatırım düşünmüyoruz ancak satışlardaki pazar payımızı yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. Talep elastikiyeti olmayan ürünler olmasından ötürü gıda sektörü ekonomik dengesizliklerden minimum düzeyde etkileniyor bu nedenle gıda sektörü gelecek yıl da gözde sektör olmaya devam edecektir” dedi.
Firmalardan
Merrell Belgrad Ultra 2025, bu yıl 4 bin sporseveri ağırlayacak

Sporu, eğlenceyi ve doğayı bir araya getirerek spor tutkunlarına benzersiz bir deneyim sunmaya hazırlanan Merrell Belgrad Ultra 2025, SPX’in sponsorluğunda İstanbul Kemerburgaz Kent Ormanı’nda 5-6 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en büyük patika koşusu olan etkinliğin detayları; SPX CEO’su Barış Andırınlı, İBB Sportif Değerlendirme Şube Müdürü İlker Öztürk, Boğaziçi Yönetim Genel Müdürü Sema Akça Oflas, Anadolu Sigorta Pazarlama ve Müşteri Yönetimi Müdürü Elif Banu Kocaoğlu, Multisport Partner İlişkileri Direktörü Bünyamin Aysoy, Romatem Sağlık Grubu Operasyonel Direktörü Sinem Çamur’un katılımıyla gerçekleşen lansmanda aktarıldı.
Merrell Belgrad Ultra 2025’in lansmanında konuşan SPX CEO’su Andırınlı, etkinliğin Türkiye’deki patika koşusu kültüründe önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Merrell Belgrad Ultra’nın sporun birleştirici gücünü doğayla buluşturan ve insanları aktif yaşam tarzına teşvik eden bir yaşam biçimi hareketi olduğunu ifade eden Andırınlı, “Katılımcı sayısının üç yılda 1200’den 4 bine yükselerek Türkiye’nin en büyük patika koşusu hâline gelen etkinliğimiz, her yaştan ve her seviyeden sporsevere doğanın içinde unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sloganımız ‘Herkes için doğa ve spor’. Bu doğrultuda, etkinliğimizi mümkün olduğunca kapsayıcı hale getirmeyi hedefledik ve katılımcı sayısına baktığımızda da bu hedefe ulaştığımızı görüyoruz. Katılımcılar sadece parkurlarda mücadele etmiyor; doğa ile bütünleşiyor ve şehir hayatının temposundan uzaklaşarak kendilerini tazeliyor. SPX olarak, böylesine anlamlı ve etkileyici bir organizasyonun ana sponsoru olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Amacımız, sağlıklı yaşamı teşvik ederken katılımcıların doğa ile bağ kurmasını sağlamak ve toplumu spor etrafında bir araya getirmeyi desteklemek” diye konuştu.
İBB Sportif Değerlendirme Şube Müdürü İlker Öztürk, “2019 yılından bu yana ‘Sporun Başkenti İstanbul’ mottosuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Arazi koşusu gibi önemli branşların, bu vizyonun merkezinde yer aldığını görmek bizim çok değerli. Bu organizasyon, üçüncü yılına kadar adeta bir kartopu gibi büyüyerek bugünlere geldi.” dedi.
Firmalardan
İşNet’ten afetlere karşı dijital kalkan: “Safe Force”

İşNet, büyük ölçekli afetler karşısında hizmet sürekliliğini sağlamak amacıyla Safe Force projesini devreye aldı. Doğal afetler gibi kritik durumlara karşı hizmet sürekliliğini sağlamak amacıyla geliştirilen Safe Force, sanal bir yönetim organizasyonu. Proje, şirketin yönetiminin Marmara bölgesi dışındaki illerde ikamet eden uzman idari ve teknik personel tarafından sürdürülmesini mümkün kılarak, çevik ve sürdürülebilir bir yapı sunuyor.
İşNet’in iş sürekliliği protokolü kapsamında, olası bir kriz anında İstanbul’daki merkez yönetim bir saat içinde toplanmadığı durumda, tüm operasyonel ve yönetsel süreçler Safe Force ekibi tarafından özel bir protokol ile devralınıyor. Bu özel yapı; teknik operasyonların yanı sıra, çalışan iletişimi, müşteri bilgilendirmesi, lojistik destek ve hizmet sürekliliği gibi kritik alanları da kapsıyor.
Safe Force kapsamında görevlendirilen ekipler, düzenli aralıklarla çevrimiçi ve saha tatbikatlarına katılıyor; AFAD Farkındalık Eğitimleri ile İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kapsamında afet hazırlığı konusunda sürekli olarak destekleniyor.
Safe Force’u değerlendiren İşNet Ürün ve Yazılım Geliştirme Direktörü Erkut Balcı, “Safe Force bizim için sadece bir iş sürekliliği planı değil, çalışanlarımıza ve müşterilerimize duyduğumuz sorumluluğun bir yansımasıdır. Dolayısıyla bu yapıyı sadece teknoloji üzerine değil, insan odaklı olarak da planladık.” dedi.
Afet anlarında çalışanların sağlık durumu, konumu ve ihtiyaçlarının anlık olarak takip edilmesini sağlamak için ise İşNet, Softtech tarafından geliştirilen acil durum mobil uygulamasını kullanıyor. SMS altyapısıyla da çalışabilen bu uygulama, mobil şebekelerin zayıfladığı durumlarda dahi iletişimin sürdürülebilmesini sağlayarak fark yaratıyor.
İşNet’in afetlere karşı dayanıklı hizmet yapısı, uluslararası sertifikasyonlara ve teknik temellere dayanıyor. Şirket coğrafi olarak dağıtık ve yedekli veri merkezleri ile aktif çalışan teknik altyapı mimarisiyle hizmet sunuyor. Bu yapı; ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetimi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetimi ve KVKK’ya uyumlu ISO 27701 Veri Gizliliği Yönetimi sertifikalarıyla belgeleniyor.
Firmalardan
Kınık Maden Suları’ndan spora destek

İnegölspor, stadyum isim sponsorluğu için Kınık Maden Suları A.Ş. ile anlaştı. Kulüp tesislerinde düzenlenen imza törenine Kulüp Başkanı Kani Ademoğlu, Futbol Şube Sorumlusu Olcay İleri, Kınık Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Berna Arıç Çokusuğlu, Kınık Maden Suyu Yönetim Kurulu Üyesi Berhan Çokusuğlu ile Fabrika Müdürü Mustafa Çavuş katıldılar.
İmza töreni sonrası açıklama yapan Kulüp Başkanımız Kani Ademoğlu, şunlar söyledi:
“Bugün İnegölspor’umuzun stadyum isim sponsorluk anlaşması için buradayız. İnegöl’ümüzün ve ülkemizin değerli bir markası olan Kınık Maden Suyu ailesine, İnegölspor’umuzun bu kötü günlerden geçtiği süreçte yanımızda bulundukları için şahsım ve yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum. Biz Kınık farikasını ziyaret edip İnegölspor’umuzun dertlerini paylaştığımız zaman yanımızda bulunacaklarını samimi olarak belirttiler ve o hissiyatı da verdiler. Kendilerine tekrardan teşekkür ediyorum. İnsanlar kötü günlerden geçerken, yanında kim oluyorsa unutulmaz. Tarihte de yerini alır. İyi günde herkes insanların yanında olur. Özellikle bu sene sancılı ve gergin bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizde ve dünyada olan ekonomik daralmadan dolayı da sıkıntılı bir süreç var. Bundan dolayı Kınık Maden Suyu ailesine tekrardan teşekkür ediyorum. İşlerinde, ticaretlerinde bereketler diliyorum.”
Kınık Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Berna Arıç Çokusuğlu ise “Kökleri İnegöl’e dayanan bir marka olarak, doğup büyüdüğümüz, 3 kuşaktır burada yetiştiğimiz, bu bereketli topraklarda beslendiğimiz, bu topraklarda yatırım yaptığımız Kınık Maden Suları olarak İnegölspor’a destek vermekten ve sponsor olmaktan büyük onur ve gurur duymaktayız. Spor demek mücadele demek, teşvik demek, gençleri desteklemek demek. İnegölspor’umuzu tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Bizde bu mücadelede yerimizi aldığımız için çok mutluyuz” şeklinde konuştu.