Firmalardan
Ecco Türkiye: Ayakkabıda daha gidecek çok yolumuz var
Yılda yaklaşık 150 milyon çift ayakkabının satıldığı Türkiye’de, kişi başı tüketim 2 çift olarak gerçekleşiyor. Bu rakam AB ülkelerinde ise 8-9 çifte kadar yükseliyor. Yani daha ayakkabı tüketiminde daha gidecek çok yolumuz var gibi görünüyor.
Zaman zaman kendimizi ‘tüketim toplumu’ olarak eleştirsek de rakamlar ayakkabı tüketiminde hala AB ülkelerinin dörtte biri seviyelerinde olduğunu söylüyor. Türkiye’de yıllık kişi başı 2 çift ayakkabı satılırken, satılan ayakkabıların ise %50’sinin sadece kadınlar tarafından satın alınıyor. Onu %35 ile erkek ayakkabı satışları ve %15 ile çocuk ayakkabı satışları takip ediyor. Ancak Türk kadınının bu satın alma üstünlüğüne rağmen yine Avrupalı hemcinslerinin çok gerisinde kaldığını görüyoruz.
ECCO Türkiye Genel Müdürü Deniz Necati Erda “Türkiye’deki büyüme stratejimiz çerçevesinde 2014 yılı içerisinde İstanbul’da 5 mağazaya açmayı ve 5 yıl içinde de Türkiye’de 35 mağazaya ulaşmayı planlıyoruz” derken ayakkabı sektörü ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de yılda yaklaşık 2.5 milyar Euro’luk perakende ayakkabı satışı gerçekleşiyor. Bu rakam Almanya’da 9.7 milyar Euro. Yani hala Avrupa satışlarının çok gerisinde olduğumuzu söyleyebilirim. ECCO dünyada yılda 20 milyondan fazla ayakkabı satan bir marka. Bu günde 55 bin ayakkabı satışı demek. Önümüzdeki sezondan itibaren çocuk ve spor koleksiyonumuzla reyonlarımızı genişleteceğiz.”
ECCO, dünya çapında sahip olduğu 5 üretim tesisi ve 1.200 mono-brand satış mağazası, 15.000’in üzerinde satış noktası ile dünyanın ikinci en büyük ayakkabı üreticisi konumunda bulunuyor. Yılda 20 milyon çiftten fazla ayakkabı satan ECCO, ilk mağazasını mart ayında İstanbul Marmara Forum’da açarak Türk tüketicisi ile tanıştı. Daha sonra dünyaca ünlü markanın Forum İstanbul mağazası açıldı. ECCO, son olarak haziran ayında, üstün kaliteli ayakkabı ve deri ürünlerini Mall of İstanbul’daki yeni mağazasında tüketicileriyle buluşturdu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.