Firmalardan
Markette yetişen ürünleri müşterileriyle buluşturuyor
CarrefourSA, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek “Yerinde Üretim ve Dikey Tarım” serası yöntemi ile müşterilerine market içinde yetiştirilen ürünleri sunuyor.
CarrefourSA, yüzde 100 yerli yazılım ve Türk mühendislerinin ürettiği tamamı yerli olan özel yapay zekâ teknolojisi ile kıvırcık, marul, fesleğen, reyhan, maydanoz, kekik vb. CarrefourSA Bizim Bahçe ürünlerini “Yerinde Üretim ve Dikey Tarım” yöntemiyle sağlıklı bir şekilde üretip müşterilerine sunuyor.
Hızla çoğalan nüfus, yıllardır ağır gübre kullanımı ve ilaçlamanın yanı sıra kış aylarında iklime bağlı zorluklara karşın yaş sebze – meyve ürünlerinin yoğun nüfus olan şehirlere taşınması esnasında zaman, iş gücü ve lojistik giderler çıkması, günümüzde yıpranmış topraklarda tarım yapabilmek için teknolojik açıdan alternatif çözümler üretiliyor.
Bu çerçevede CarrefourSA, Türkiye’de perakende sektöründe bir ilke imza atarak yaklaşık 6 ay önce İstinye Hipermarketi’nde “Yerinde Üretim ve Dikey Tarım” sistemi sayesinde yetiştirdiği ürünlerin satışına başladı. CarrefourSA, bu sistemle aylardır başarılı bir şekilde ürünler üretip reyonlarına taşırken müşterilerimizden de çok sayıda olumlu görüş alıyor. Gelişen yoğun talep sayesinde geçen ay CarrefourSA MKM Akatlar Gurme marketinde ikinci bir üretim dolabı açıldı.
Yüzde 100 yerli yazılım ve Türk mühendislerinin ürettiği tamamı yerli olan bu ekipmanlar ile öncelikle en taze ürün, hiç tarım ilacı kullanmadan üretilebiliyor. Sistem, yapay zekâ program sayesinde alıcılar ile sürekli üretim alanını takip etme, ihtiyaç anında gerekli mineral ısı ve ışık gibi faktörleri devreye alarak üretim yapma mantığı üzerine kurulu.
Sistem içinde su dönüşümü sağlanması nedeni ile geleneksel üretim yöntemlerine göre yüzde 90 tasarruf sağlanıyor. Lojistik maliyetleri azaldığı için bu ürün, satış fiyatlarının düşmesini sağlıyor. Dış etkenlerden etkilenilmediği için de sürekli ve düzenli hasat yapma imkanı büyük avantajı sunuyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.