Firmalardan
Kipa’nın satışlarında büyüme gerçekleşti
Kipa CEO’su Bill O’Neill, “Kipa olarak, işimizin özü kabul ettiğimiz müşterilerimize yaptığımız yatırımların karşılığını almaya başladık” dedi.
Kipa, 2015-2016 finansal yıl sonuçlarına göre satışlarını arttırdı. Kipa’nın çizgi üstü maliyeti yüzde 7 oranında düşerken; stok değer düşüşü ise yüzde 22.3 oldu. En çok satış büyümesi ise yüzde 29.8 ile spor malzemeleri, yüzde 27.6 ile elektronik ürünleri ve yüzde 22.1 ile çanta kategorilerinde gerçekleşti.
Sonuçlarla ilgili bir açıklama yapan Kipa CEO’su Bill O’Neill, “Müşterilerimize yaptığımız yatırımın sonuçlarını alıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu yıl tüm ekibimizle birlikte stratejimizi, işimizin kalbini oluşturan müşterilerimize her gün biraz daha iyi hizmet sunabileceğimiz koşulları yaratmak olarak belirledik. Bir yandan mağazalarımızdaki hizmet ve ürün kalitemizi arttırırken diğer bir taraftan da müşterilerimize sunduğumuz teklifleri ve kampanyaları çeşitlendirdik. Bu adımların müşterilerimiz tarafından da takdir edildiğini görmekten dolayı çok memnunuz. Önümüzdeki yıl da rekabet gücümüzü arttırmaya odaklanarak çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
2015 Haziran ayında Türkiye’ye gelmesinin ardından bir dizi önemli yapısal düzenlemeyi hayata geçiren Bill O’Neill, bir yıl boyunca hayata geçirilen çalışmaları ise şöyle özetledi:
– İŞKUR ile ortak “İşbaşı Eğitim Programı” başlattık. Bir yıl sonunda 1.000 kişiye uygulamalı perakende eğitimi vermeyi, bunun % 20’sini de istihdam etmeyi hedefledik.
– Taze Gıda kategorisinde yaptığımız yenilikçi çalışmalarımız kapsamında, Kipa’nın sütlü şarküteri özmarkası Kipa Mandıra’nın lansmanını yaptık. Ezine, klasik beyaz, İzmir ve Bergama tulum gibi 11 ürün çeşidinden oluşan Kipa Mandıra kısa sürede müşterilerimizin büyük beğenisini kazandı. Kipa’da satılan sütlü ürünlerin yaklaşık yüzde 10’u Kipa Mandıra ürünleri oldu.
– Yüzde yüz yerli tekstil markamız BradforD’un lansmanını yaptık. Türk insanının beğenisine ve vücut yapısına uygun ürünleri, ulaşılabilir fiyatlarla müşterilerimize sunduk. Böylece Türkiye’de kendi tekstil markasını yaratan ve mağaza içinde “giyim mağazası” kuran ilk perakendeci olduk.
– Alışveriş merkezlerimizde, çocuklara ve ailelerine güzel vakit geçirebilecekleri ortamlar sunmaya devam ettik. “Çocuk Krallığı” ve “Vikingler” gibi oyunlarla İzmir’in bugüne kadar gördüğü en büyük temalı alan etkinliklerini getirdik, binlerce çocuğu eğlendirdik.
– AVM’lerimizi ve hipermarketlerimizi “Aile Dostu” konseptiyle düzenlemeye devam ettik. Çocuklara özel oyun alanlarının yanı sıra çocuklara özel yemek alanları kurduk, bebek odalarını yeniledik.
– Kipa’nın 23‘üncü yaşgünü, yeni yıl ve dini bayramlar başta olmak üzere tüm özel dönemlerde müşterilerimize cazip kampanyalar ve renkli etkinlikler sunduk. Mevcut kampanyalarımıza ek olarak ürün bazında günlük sürpriz indirimlerimizle müşterilerimizin sevdiği yenilikçi bir kampanya oluşturduk.
– Müşterilerimize, sadece promosyon dönemlerinde değil, her gün ucuz fiyat sunmak için ‘Yok Böyle Fiyat’ lansmanını yaptık. Bu kampanya ile müşterilerimize üç ay boyunca sabit fiyatlar sunabiliyoruz.
– Çevre dostu enerji düzenlemelerimiz ile tüm mağaza ve dağıtım merkezinde metrekare başı karbon salınımını yüzde 50 oranında azaltma sözümüzü planlanandan altı yıl önce yakaladık. Karbon salınımımızı azaltarak doğaya 100 bin ağacın yapabileceği katkıyı sağladık.
– Kipa adı ile özleşen “1 TL Günleri” ve “Teknokipa Günleri” gibi kampanyaları hem süre hem ürün kapsamı olarak genişlettik. Yeni ürünlerimizi, rekabetçi fiyatlarla sene boyunca farklı dönemlerde müşterilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz.
– Yerelleşme stratejimiz bu yıl da devam etti. Ürün gamımızı yerel lezzetlerle zenginleştirdik ve yerel ürün satışlarımız 15 milyon TL’ye ulaştı.
– İzmir’in kültürel hayatının çok önemli bir parçası olan “İzmir Uluslararası Kukla Günleri”nin ana sponsoru olduk. Binlerce izleyicinin dünyaca ünlü sanatçıların gösterilerini ücretsiz izlemelerini sağladık.
– TEGV ile birlikte hayata geçirdiğimiz ‘İyi Yaşam Programı’ aracılığıyla 60 bin çocuğa sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin önemi ve kişisel farkındalık alanlarında eğitim sağladık.
– Sosyal sorumluluk alanında belirlediğimiz; ‘gençler için yeni fırsatlar yaratmak’, ‘sağlıklı yaşamı desteklemek’ ve ‘gıda israfının azaltılmasına öncülük etmek’ önceliklerine uygun olarak birçok projeyi hayata geçirdik. Ege Bölgesi’ndeki girişimcilere yönelik olarak hayata geçirilen ‘Girişim Kampüsü’ projesinin ana sponsoru olduk. Türkiye’de ilk kez Kipa tarafından oluşturulan ve eğitim, sağlık gibi birçok konuda projeler hayata geçiren Aile Kulüplerimiz 12 bin üyeye ulaştı. Toplum Elçilerimiz ise yine toplum yararına birçok önemli projeyi hayata geçirdi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.