Firmalardan
Türk Patent Enstitüsü “Şahin” i Tanınmış Marka” olarak tescil etti
Türk Patent Enstitüsü “Şahin” markasını “Et ürünleri sektöründe, özellikle sucuk ve pastırma ürünleri üzerindeki bilinirliği nedeniyle, T-02650 seri numarası ile tanınmış marka” olarak tescil etti.
Türk Patent Enstitüsü (TPE), “Şahin’ i” Tanınmış Marka” olarak kabul etti. TPE’nin, Dr. İbrahim Yaşar Başkanlığı’nda, üyeler Ali Küçükşahin ve H. Tolga Karadenizli’den oluşan İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun kabul kararı tutanaklarda, “Şahin markasının tertip tarzı ve şekil unsuru ile birlikte et ürünleri sektöründe, özellikle sucuk ve pastırma ürünleri üzerindeki bilinirliği nedeniyle tanınmış marka olarak tespit edilmesi talebinin kabulüne oybirliği ile karar verilmiştir” olarak kayıt altına alındı.
TPE Tanınmış Marka talebini kabul ettiği andan itibaren, söz konusu markanın kaydı “Özel Korunan Markalar” siciline de yapılıyor. Böylece, TPE tarafından “Tanınmış Marka” olarak olarak tescil edilen her marka aynı zamanda, “Özel Korunan Marka” olarak da tescil ediliyor.
TPE’nin Şahin markasını “Tanınmış Marka” olarak kabul edip, “Özel Korunan Marka” kapsamında tescil etmesinin “bir tesadüf olmadığını” vurgulayan Şahin Sucukları Yönetim Kurulu Danışmanı Hakan Sinangil, TPE kararından kısa süre önce uluslararası bağımsız araştırma kurumu GfK’nın Şahin Sucukları’nı, tüketici gözünde sucuk alanında Türkiye’ nin “en prestijli markası” olarak belirlediğini ve prestijli uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in de 2016 verileri üzerinden yaptığı marka değerlendirme çalışmasında “AA derecesi” verdiğini anımsattı.
Sinangil, uluslararası düzeyde kabul görmüş, prestijli araştırma kuruluşu GfK tarafından, tamamen bilimsel temellere dayalı araştırma çalışmalarının, ulusal markalar için son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Şahin markasının mevcut ve gelecekteki konumlanmasının bu çalışmalar sonucu şekillendiğinin altını çizen Sinangil, “Siz markanızı nereye konumlandırırsanız konumlandırın, bir markanın değeri tüketicinin gözündeki algıdır. İnsanların satın alma kararı tamamen o markaya karşı duydukları insani sıcak ilişkiler çerçevesinde gerçekleşir” diye vurguladı ve ekledi:
“Marka-tüketici ilişkisi, insan ilişkilerine indirgenerek incelendiğinde, GfK araştırmasının sonuçları, Şahin’ in tüketicisi ile en güçlü ilişkiye sahip marka olduğunu ortaya koydu. Tüketici gözünde Şahin’in ‘sosyal çevre-yakın arkadaş-evden biri” olarak algılanması bizi çok mutlu etti. Ulusal marka yolculuğu günümüzde son derece uzun ve artık çok daha zor bir yolculuk. Amerika da 10 yıl önceki en büyük şirketlerin yarısı artık listede dahi yok. Bu anlamda sürdürülebilir marka–tüketici ilişkileri, değişen koşullarda şirketlerin en fazla önem vermesi gereken konudur. Biz de Şahin’ i tüketicimize, halkımıza soruyoruz, istekleri, talepleri doğrultusunda pilotluk yapıyoruz; kısacası Şahin’ i halk yönlendiriyor ve yönetiyor.”
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.