Genel Haberler
İyiliğe giden en kısa yol konuşuldu

Sosyal Fayda Zirvesi’nin 6.’sı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ve TBWA\FORGOOD tarafından, 25 Ekim 2019 tarihinde Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlendi.
Sosyal Fayda Zirvesi’nin 2018 İstanbul ayağında sunuculuk yapan Halit Ergenç: “Bütün evrende, üzerinde bu kadar konforla ve sağlıklı şekilde yaşayabileceğimiz başka bir gezegen daha yok. Bir yandan her beş saniyede bir 5 çocuk ölüyor. Kuraklık yüzünden Hindistan’da çiftçiler intihar ediyor. Kaygılanmak veya olumsuzluğa odaklanmak çözüm değil. Yeterli vaktimiz var mı? Buna odaklanmamız lazım” diyerek açılış konuşmasını gerçekleştirdi. “Dünyanın kurtuluşunun neresindeyiz” diye soran Halit Ergenç, dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olması için herkesi küçük bir çözüm önerisinde bulunmaya davet etti.
Dünyanın dört bir yanından gelip Sosyal Fayda Zirvesi için İstanbul’da toplanan alanında yetkin uzmanların daha sürdürülebilir bir dünyada herkesin daha müreffeh, mutlu ve sağlıklı yaşaması için kısa yolları konuşacağını belirten UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi ise: “Aslında tek bir basit soruya cevap arıyoruz: 2030 yılında nasıl bir dünyada yaşamak istiyoruz ve bunu nasıl başarabiliriz?” dedi.
UNDP Türkiye İletişim Koordinatörü Faik Uyanık’ın yönettiği ‘Fayda için Genç Gücü’ oturumunda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: “Gençlerimizin çok büyük potansiyeli var. Bu potansiyeli açığa çıkarmak zorundayız. Gençlerle her buluşmamda gönüllülük esaslı katılımlar konusunda konuşuyoruz. Her şeyden önemlisi gençlerimizde bu gönül olduktan sonra hiçbir engel tanımazlar,” dedi. Sayın Kasapoğlu, oturumun ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın standında gençlerle bir araya gelerek sohbet etti.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Eşi Emine Erdoğan Sıfır Atık Vizyonu kapsamında yaptığı konuşmasında Sosyal Fayda Zirvesi’nde katılımcıların daha iyi bir dünya için iyiliğe giden en kısa yolu bulmak için bir araya geldiğini belirtti. Emine Erdoğan: “Bugün attığımız adımlarla sadece 2030 veya 2050 değil, önümüzdeki birkaç bin yılı tasarlıyoruz. Bilim insanlarının yakın gelecekle ilgili öngörüleri bizim şimdiki davranışlarımızı da şekillendirmelidir. En önemli uyarılardan biri de gelecekte bizi bekleyen iklim krizidir. Gelecekte bizi bekleyen iklim krizi insanların yaşanabilir yer ve su bulmak için kitleler halinde göç etmesi demek. Biz de 2017 yılında Sıfır Atık hedefiyle yola çıktık. Bilinçsiz tüketimden gelen kirliliği ve doğal kaynakları tüketilmiş bir ülkeyi çocuklarımıza miras bırakamazdık. Sıfır Atık Projesi ile sadece atık geri dönüşümünü değil sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun üretimin yapılmasını da amaçlıyoruz. 2023 yılına kadar geri kazanım oranımızı yüzde 35 seviyesine çıkarmayı, böylece yıllık 20 milyar lira ekonomik kazanç ve 100 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı ise sürdürülebilir zihinlerdir. Bu nedenle sivil toplumla yürüttüğümüz çalışmaları çok önemsiyoruz,” dedi.
TBWA Istanbul CEO’su Burcu Özdemir Kayımtu katıldığı panelde: “Katılımcılar, reklam ajanslarından biri neden burada ve bu organizasyonu yapıyor diye sorabilir. 2015’te İhtiyaç Haritası ile tanıştık, yaptığı işlerin ne kadar güzel olduğunu ve bu işe katkı sağlamamız gerektiğini düşündük. Bu süreçte yolumuz UNDP Türkiye ile kesişti. Biz, TBWA İstanbul Ofisi olarak bu güzel işlerin etkilerinin artmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu nedenle Sosyal Fayda Zirvesi’ni başlattık. Türkiye’nin her ortamda sosyal farkındalığını göstermesini bu hareketin kitlelere yayılmasını hedefliyoruz.” dedi.
UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi, İhtiyaç Haritası Kurucularından ve Oyuncu Mert Fırat ‘Eğlen, İz Bırakma’ panelinde yaptığı konuşmada festivallerin, bıraktıkları izler ile şehirlerine birer ceza olarak gelmeye başladığını belirterek “Birlikte eğlenceli festivaller yapıp, birlikte eğlenmek mümkün!” dedi. Fırat: “Daha fazla insana nasıl ulaşabiliriz diye İhtiyaç Haritası’nı ilk açtığımızda sistemi tanıtmak, kullanıcı geri bildirimleri ile ilerlemek istiyorduk. Altyapıyı geliştirdikçe yüz bin insana ulaştık ve cevap veremediğimiz konular oldu. Yapı oturdu, sistem değişti ve bu ilhamla hareketle ‘sorunları neden yerinde çözmeyelim?’ diye sorduk,” dedi.
Genel Haberler
Şubat ayı üretici market fiyatları

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı yazılı basın açıklamasında değerlendirdi.
Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 251,6 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elmadaki fiyat artışını yüzde 229 ile kuru üzüm, yüzde 218,7 ile limon, yüzde 216,9 ile kırmızı mercimek, yüzde 180,8 ile kuru incir, yüzde 176,3 ile pırasa, yüzde 159,7 ile marul, yüzde 159,6 ile ıspanak, yüzde 150,7 ile maydanoz takip etti.
Elma 3,5 kat, kuru üzüm 3,3 kat, limon ve kırmızı mercimek 3,2 kat, kuru incir ve pırasa 2,8 kat, marul ve ıspanak 2,6 kat ve maydanoz ise 2,5 kat fazlaya markette satıldı.
Üreticide 5 lira olan elma 17 lira 58 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 82 lira 24 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan limon 16 lira 73 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 43 lira 86 kuruşa tüketiciye satıldı.”
Market fiyatları
“Şubat ayında markette 41 ürünün 31’inde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı görüldü.
Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 29,4 ile domates oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 28 ile karnabahar, yüzde 21,8 ile lahana, yüzde 20,4 ile dana eti, yüzde 17,7 ile patlıcan takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 15,3 ile ıspanak oldu. Ispanaktaki fiyat düşüşünü yüzde 6,2 ile yeşil mercimek, yüzde 6,0 ile limon, yüzde 2,7 ile mısırözü yağı izledi.”
Üretici fiyatları
“Şubat ayında üreticide 33 ürününün 19’unda fiyat artışı olurken, 5’inde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Şubat ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 22,5 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 12,5 ile limon, yüzde 8,7 ile lahana, yüzde 6,3 ile maydanoz, yüzde 5,5 ile ıspanak izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,9 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 67,6 ile kuru soğan, yüzde 57,5 ile karnabahar, yüzde 54,3 ile domates, yüzde 47,8 ile portakal, yüzde 47,4 ile kabak takip etti.”
Fiyat değişimlerinin sebepleri
“Üreticide patlıcan, domates, kabak ve salatalıkta havaların soğuk gitmesi nedeniyle arzdaki azalma fiyatları yükseltti.
Kuru soğanda depodaki ürünlerin azalması ve yeni ürün hasadının başlamamış olması fiyatları artırdı.
Portakal, karnabahar, havuç ve pırasada hasadın sonuna gelindiğinden arzdaki azalmadan kaynaklı fiyat yükselişi oldu.
Arz ve talepteki değişim et fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Patates, limon, beyaz lahana, maydanoz ve ıspanakta arzdaki artışla birlikte ürünlerin fiyatları düştü.”
Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim
“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre şubat ayında, ocak ayına göre, üre gübresi yüzde 10,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 4,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 3,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 2,2 ve DAP gübresi yüzde 2,1 düştü.
Geçen yılın şubat ayına göre ise son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 71,2, DAP gübresi yüzde 44,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 42,4, üre gübresi yüzde 14,9 ve amonyum sülfat gübresi ise yüzde 1 oranında arttı.
Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 11,5 düştü, son bir yıla göre ise yüzde 38,7 oranında arttı. Besi yemi şubat ayında ocak ayına göre yüzde 0,9, süt yemi yüzde 2,7, son bir yılda besi yemi yüzde 59,5, süt yemi ise yüzde 60,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 23,9 oranında arttı.
Gübre fiyatlarında son dört aydır düşüş yaşanmaya devam ediyor. Üretim sezonunda çeşidine göre yüzde 400’leri aşan fiyat artışları, gübre kullanımının azalması ve geçen yıla göre baz yılı etkisiyle yıllık artış yüzde 1 ile yüzde 71,2 aralığında kaldı. Üretim maliyetlerinin düşürülebilmesi için gübre fiyatlarının tekrar artmamasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Üreticimiz, verim ve kalite unsuru olan gübreye erişimde sorun yaşamamalıdır.
Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekmektedir.”
Genel Haberler
BİM’den deprem bölgesinde ücretsiz ürün dağıtımı

Başta Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Adıyaman ve Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu’yu ağır bir şekilde vuran, son yılların en büyük deprem felaketinin ardından depremzedelere yardım için zamana karşı mücadele ediliyor.
İlk andan itibaren yardım çalışmalarına destek veren BİM resmi kurumlarla işbirliği içinde 20 bin adedin üzerinde battaniye, tek kişilik ve çift kişilik yorganlar, çocuklar için binlerce yorgan, battaniye, atkı, bere, eldiven, sweatshirt, polar, kışlık oduncu gömlek, ayakkabı, yetişkinler için üst ve alt polarlar, kazaklar ve ısıtıcılardan oluşan 100 bine yakın ihtiyaç malzemesini TIR’larla bölgeye gönderdi. Ayrıca afet bölgesindeki depolarından AFAD aracılığıyla temel ihtiyaç maddeleri sevkiyatına da devam ediliyor.
BİM deprem bölgesindeki yüzden fazla mağazasında da temel ihtiyaç ürünlerini güvenlik güçlerinin gözetiminde halka ücretsiz dağıttı.
BİM de depremden ağır etkilendi
Tüm Türkiye’yi yasa boğan depremde çok sayıda BİM çalışanı yaşamını yitirirken, 60’ın üzerinde çalışanı hâlâ enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.
Bölgede bulunan BİM mağazalarından yaklaşık 500’ü ağır hasar gördü. BİM azami sayıda mağazayı tekrar açabilmek için çalışmalarını hızla sürdürüyor.
BİM’den yapılan açıklamada öncelikli hedeflerinin bölge halkının günlük hayatındaki ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapabilmesi için mağazaları çalışabilir duruma getirmek olduğu belirtildi.
Genel Haberler
101: Milletimizin yanındayız

A101, yaşana deprem felaketiyle ilgili şu açıklamada bulundu:
“Ülkemizin güney ve güneydoğu illerinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle derin bir üzüntü içerisindeyiz. Kaybettiğimiz çalışma arkadaşlarımıza, ailelerine ve yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; yaralılara acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyoruz. Bu zor zamanlarda herkese dayanma gücü ve sabır diliyoruz.
Bir taraftan kayıplarımızın yasını tutarken, diğer taraftan yaralarımızı sarabilmek için ülke olarak kenetleniyoruz. Tüm zorlu koşullara rağmen afet bölgesindeki vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması için büyük bir fedakarlık ve sorumlulukla görev yapan kamu görevlilerimize, depremzedelere destek olmak için gönüllü olarak görevinin başından ayrılmayan çalışma arkadaşlarımıza, diğer illerden tırlarca ekipmanlarıyla yardıma koşan gönüllü A101 çalışanlarına ve tedarik zincirinin kesintiye uğramaması için tüm gücü ile destek olan tedarikçilerimize minnettarız.
A101 olarak depremin ilk saatlerinden itibaren yardım çalışmalarına tüm olanaklarımızla destek veriyoruz. Başta AFAD ve Kızılay olmak üzere, resmi kurumlarla koordinasyon içerisinde 50 binden fazla battaniye, on binlerce yorgan, kışlık kıyafet gibi temel ihtiyaçlardan oluşan 350 bine yakın yardım malzemesini depremden etkilenen illerimize ulaştırdık. Ayrıca kurulan sahra mutfaklarına, sağlık kurumlarına ve gönüllü çalışan sivil toplum kuruluşlarına gıda, içecek ve diğer ihtiyaç malzemesi yardımlarımızı sürdürmekteyiz.
Yardım çalışmalarına hız kesmeden devam edeceğiz. A101 ailesi olarak her zaman olduğu gibi tüm olanaklarımızla halkımızın ve devletimizin yanında olacağız. Millet olarak inşallah bu zor zamanları birlikte aşacağız.”
-
Ercüment Tunçalp3 ay önce
Private label enflasyondan korur
-
Genel Haberler6 ay önce
Üretici ile market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 252,9 ile maydanozda görüldü
-
Firmalardan5 ay önce
A101, Müge Anlı ile iş birliğine imza attı
-
Cengiz Çambel6 ay önce
RCK (Rafinera Cloud Kitchen)’da hedef yurtdışına açılmak