Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Küresel gıda sisteminin çevre ve toplum sağlığına maliyeti 12 trilyon dolara ulaştı

Editör
Abone Ol:

BCFN Vakfı’nın 10’uncu kez düzenlediği Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu’nda uzmanlar, çevresel zarardan toplum sağlığına kadar gizli maliyetin 12 trilyon dolara ulaştığına dikkat çekti.

Dünyada gıda ve beslenmeye ilişkin sorunları analiz etmek amacıyla kurulan Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN), Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu’nun 10’uncusunu Milano’da düzenledi. Dünyanın dört bir yanından gıda uzmanları, bilim insanları, fikir önderleri, aktivistler, şirket temsilcileri ve genç yetenekleri bir araya getiren etkinlikte Birleşmiş Milletler’in 2030 gündeminde belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDGs) ve 2015 yılında imzalanan Paris İklim Değişikliği Antlaşması gündeme getirildi. Bu yılki etkinlikte ‘Gıda Eğitimi’, ‘Tarımsal Gıdada Dijitalleşme’, ‘Gıda ve Şehirler’, ‘Geleceğin Çiftçileri’, ‘Toprağın Korunması’ ve ‘Gıda Sektörünün İyileştirilmesi’ konuları çözüm önerileriyle masaya yatırıldı.

Yıllık 12 trilyon dolarlık maliyet
Bu yılki etkinliğe “Daha İyi Büyüme: Gıda ve Toprak Kullanımını Dönüştürmek İçin On Kritik Geçiş” raporu damgasını vurdu. Tarımsal gıda sistemleri nedeniyle ekosistemlerde geri dönüşü olmayan zararların arttığına dikkat çeken rapora göre; bu zararlara ek olarak özellikle sağlıksız beslenme alışkanlıklarına bağlı kronik hastalıklardan kaynaklı olarak kamu sağlığı gizli maliyetleri küresel ölçekte 12 trilyon dolara ulaştı. Rapora göre bu rakam tarımsal gıda sistemlerinin ürettiği 10 trilyon dolarlık ekonomik değerin çok üzerine çıkarak 2 trilyon dolarlık bir açık yaratıyor. BCFN’in 10’uncu forumuna konuşmacı olarak katılan uzmanlar, tarım amacıyla kullanılan toprakları 2050 yılına kadar 1,2 milyar hektara çıkarmak ve 10,5 trilyon dolar gizli maliyetten tasarruf etmek için yeni bir devrime ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek “Gıda üretimimiz üzerinde acilen yeniden düşünmemiz gerekiyor” çağrısında bulundu.

“Yapılacak devrim 5,7 trilyon dolarlık ekonomik getiri sağlayacak”
Systemiq’ten Jeremy Oppenheim, forumda paylaştığı “Daha İyi Büyüme: Gıda ve Toprak Kullanımını Dönüştürmek İçin On Kritik Geçiş” araştırmasıyla, atılacak istikrarlı adımların ekonomik faydaları beraberinde getireceğine işaret etti. Tarımsal gıda sistemlerinin dönüşüm süreci için yılda 300-350 milyar dolar (küresel GSH’nın yüzde 0,3’ünden daha az) tutarında yatırım yapıldığı takdirde, 2030’a kadar yaklaşık 5,7 trilyon dolar (başlangıç maliyetinin 15 katından daha yüksek) getiri sağlanabileceğini, yılda 4,5 trilyon dolara varan yeni iş fırsatlarının da yaratılacağını belirtti.

Tarımsal gıda sektörü değişimin merkezinde
BCFN Vakfı, forum sırasında Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN), Columbia Sürdürülebilir Yatırım Merkezi (CCSI) ve Siena Üniversitesi Santa Chiara Laboratuvarı (SCL) ile iş birliği içinde yürütülen “Gıda Sektörünü İyileştirmek: Gıda sektörü ve sürdürülebilir kalkınma mücadelesi” araştırmasını da paylaştı. Araştırma ile tarımsal gıda sektörünün dönüşüm sürecini hızlandırmanın yanında; gıda, toprak, su ve denizlerin sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini sağlamak için yapılması gereken eylemler de açıklandı. Araştırmaya göre belirlenen hedeflere ulaşmak için iş uygulamalarının yanı sıra izleme ve raporlama standartlarında da bir değişim gerekiyor. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla da bunların daha uyumlu, sistematik ve karşılaştırılabilir olması gerekiyor. Bu doğrultuda atılması gereken adımlar ise şöyle sıralanıyor;
– Sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeye katkıda bulunan ürünlerin formüle edilmesi;
– Sürdürülebilir üretim uygulamalarının geliştirilmesi;
– Sürdürülebilir küresel tedarik zincirlerinin oluşturulması;
– İyi kurumsal vatandaşlar olarak faaliyet gösterilmesi.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

Mopaş, halka arz için ilk adımı attı!

Editör

Yazar:

Mopaş Marketcilik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.  halka arzı için 01.04.2024 tarihi itibarıyla Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’na başvuru yaptı. Şirketin paylarının halka arzına ilişkin SPK’ya sunulan Taslak İzahname ile birlikte Fonun Kullanım Yerlerine İlişkin Yönetim Kurulu Kararı ve Raporu’na Şirketin internet sitesinde yer alan “yatırımcı ilişkileri” sekmesinden ulaşılabilmekte. Şirketin çıkarılmış sermayesinin 230.000.000 TL’den 270.650.000 TL’ye artırılması nedeniyle ihraç edilecek olan 40.650.000 TL nominal değerli paylar ile birlikte Şirket’in mevcut pay sahiplerine ait toplamda 27.000.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek. Toplam 67.650.000 TL nominal değerli payların halka arz edilmesi ile Şirket’in halka açıklık oranının %25,00 olması planlanmakta.

Devamını Oku

Genel Haberler

Kaya Üzen, ÇASİAD Başkanı oldu

Editör

Yazar:

Çanakkale Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (ÇASİAD), 16. Olağan genel kurulunda görev dönemi sona eren Başkan Semih Başaran’dan bayrağı Kale Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Kaya Üzen devraldı.

ÇASİAD olarak iş yaşamında entegrasyona büyük önem vereceklerinin altını çizen Üzen, “Rekabetçilikte bir alt lige düşmemek için eğitimlere, bilgilendirme faaliyetlerine ve iş yaşamına entegrasyona büyük önem vereceğiz. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm ajandamızdaki önceliklerimiz arasında yer alacak” dedi.

Devamını Oku

Genel Haberler

İş Gıda, Down sendromlulara istihdam sağlıyor

Editör

Yazar:

İş Gıda’nın; bağımsızlık, kapsayıcılık, çeşitlilik ve eşitlik değerleri ışığında Türkiye Down Sendromu Derneği iş birliği ile 2022 yılı sonunda KFC ile başlattığı Bi’ İşim Var projesi büyüyor. Bi’ İşim Var Projesi için düzenlenen etkinlik İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu ev sahipliğinde, Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin ve Bi’ İşim Var projesi çalışanlarının katılımı ile 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde gerçekleştirildi. Basın toplantısında Bi’ İşim Var projesinin, İş Gıda çatısı altında faaliyet gösteren iki diğer dünya markası Pizza Hut ve Krispy Kreme’i de kapsayacak şekilde genişletildiği duyuruldu.

Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde TDSD Başkanı Gün Bilgin Down sendromlu gençlerin çalışmasının ayakları üzerinde durmasının kendileri, aileleri ve toplum için önemine değinirken; İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu, Down sendromlu bireylerin toplumdaki vazgeçilmez yerlerine dair farkındalığı artırma hedefiyle 2022 yılından bu yana süren Bi’ İşim Var projesinin gelişim yolculuğunu, değişen yapısını, gelecek planlarını ve grup için anlamını aktardı.

Bi’ İşim Var projesinin grup için önemi ışığında 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu panel konuşmasında; “Arka planda çok fazla çalışma olsa da ilk olarak 2022 Eylül ayında İş Gıda çatısı altındaki markalarımızdan KFC ile başlayan Bi’ İşim Var projesinin arkasında İş Gıda’nın bağlı olduğu İş Holding’in öngörüsü yatıyor. İstanbul’da seçili KFC restoranlarında 2022 Eylül’ünde başlayan projemiz, bugün üç ayrı şehirde 16 Down sendromlu çalışana ulaştı. Bi’ İşim Var’ın başarısı sonucunda, restoranlarımızla uluslararası geçerliliği olan ve 2014’ten bu yana Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan “Valueable” (Değerli Bir Ağ) unvanını almaya hak kazandık. Projenin global bir değer ile taçlanmış olmasından mutluluk duyduk.  150 ülkede faaliyet gösteren KFC markası tarafından da örnek gösterilen bir proje olmasıyla göğsümüzü kabartıyor” dedi.

İş Gıda ile iki yıldır süren iş birliğinin Down sendromlu bireylerin bağımsız yaşamları için çok kıymetli olduğunu belirten Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin paneldeki konuşmasında; “Down sendromlu bireylerin özgür, bütünleşik ve bağımsız yaşamlar kurabilmeleri için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Biz dernek olarak ailelerin yaşadığı “Benden sonra çocuğum ne olacak?” kaygısını ortadan kaldıracak projeler üretiyoruz. Avrupa Down Sendromu Federasyonu Başkan Yardımcılığı ile Avrupa’da Türkiye’yi temsil ediyor ve dünyada 133 ülkenin Down sendromu sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim halinde, Down sendromu alanının gelişimine öncülük ediyoruz. En önemli çalışmalarımızdan İstihdam +1 programıyla ise gençlerimizin istihdam edilmesine olanak tanıyoruz. 2012 yılında Türkiye’de uygulamasını ilk başlatan kurum olarak 18 ilde 48 firmaya 170 Down sendromlu bireyin istihdam edilmesini sağladık. Bu bağlamda iş koçları yetiştirmek üzere geliştirdiğimiz eğitim programını yaygınlaştırıyoruz. İŞKUR, istihdam büroları, iş yerlerinin kendi bünyeleri gibi farklı alanlarda iş koçları yetiştirmek üzere iş birliklerimiz devam ediyor” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER