Firmalardan
DHL Supply Chain’den perakende sektörüne özel depo yatırımı
DHL Supply Chain Türkiye, depolama alanının büyüklüğünü 425.000 metrekareye çıkaracak.
Sağlık, teknoloji, perakende, tüketici ürünleri, otomotiv, kimya ve sanayi gibi sektörlerdeki uzmanlığıyla şirketlere rekabet avantajı sağlayan DHL Supply Chain Türkiye, perakende ve teknoloji sektörlerine hizmet vermek üzere inşa ettiği Esenyurt 3 deposunun açılışını gerçekleştirdi. DHL Supply Chain Türkiye’nin Esenyurt’ta konuşlanan 20.000 metrekarelik yeni tesisi, İstanbul’a olan yakınlığıyla perakende ve teknoloji sektörlerinin lojistik ihtiyaçlarına çok hızlı yanıt verecek. Şirket böylece depolama kapasitesini de artırarak toplam depolama alanını 400.000 metrekareye çıkardı. Tesisin tamamı faaliyete geçtiği zaman bulunduğu bölgede 200 kişiye istihdam sağlayacak.
En yeni lojistik ve tedarik zinciri yönetimi teknolojilerinin kullanılacağı tesisin, perakende ve teknoloji sektörlerine yönelik depolama uygulamaları konusunda bir lojistik üssü olması bekleniyor. TEM’e ve Atatürk Havalimanına çok yakın mesafede olan tesis, 2013 yılı Mayıs ayında hizmete girdi. Avantajlı konumu ile dikkat çeken tesis, 12 metre yüksekliğinde ve 21 rampaya sahip.
DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı yeni tesis açılışı hakkında düşüncelerini, “DHL Supply Chain olarak ülkemizde sektörlerin dünya klasmanında rekabet edebilmesi için yatırımlarımıza devam ederek, halihazırda verdiğimiz tüm depolama ve dağıtım hizmetlerinde Avrupa ve dünya ile yarışacak standartları yakaladık. Esenyurt’ta açılan yeni tesisimiz de ülkemizdeki firmalara dünya standartlarında hizmet vermek üzere tasarlandı ve hizmete açıldı. Bu tesisimizde müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel optimal çözümler sunacağız. Moda ve teknoloji sektörlerindeki hızlı değişen trendlere uygun olarak üretim/ithalat sürecinden pazara ulaşıma kadar geçen zamanı miminuma indirgemek hedeflerimiz arasında. DHL Supply Chain Türkiye olarak bu yıl içerisinde yapacağımız yeni bir depo açılışı ile toplam depolama alanımızın büyüklüğünü 425.000 metrekareye çıkarmayı hedefliyoruz” diyerek paylaştı.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.