Firmalardan
Herşey işitme engellileri için!
Gurbet Altay’ın çekmiş olduğu ilk işitme engellilere yönelik şiir klibi de ödüle layık görüldü.
Geçen yıl 1. yapılan ve bu yılda 2. düzenlenen “İşitme Engelliler için Türkiye’nin İlkleri” ödül töreni İstanbul Taksim Hilton Hotelde gerçekleşti. Gece de Gurbet Altay’ın çekmiş olduğu ilk işitme engellilere yönelik şiir klibi de ödüle layık görüldü.
Bu yılda ilginin yüksek olması nedeniyle salonda izleyiciler ayakta izlemek zorunda kaldılar.
Geceye sanat camiasında da ilgi ve destek vardı. Başta Selda Alkor ve Yavuz Karakaş gibi ünlü sanatçılar protokolde yer aldılar.
İşitme Engelliler Federasyonu (İEF) ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın himayelerinde yapılan programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Erdem Ergül’ün katılımıyla gerçekleşen programda İşitme Engelliler Federasyonu (İEF) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ay, yaptığı açılış konuşmasında işitme engellilere bir ucundan da olsa destek veren ve her yıl gösterilen ilgi ve alakadan dolayı memnun olduklarını dile getirdi.
Ödüle layık görülen her kuruluş işitme engellilerle olan yaptıkları çalışmaları sunumlar yaparak ödülleri verildi.
Türkiye’de ilk kez şiir kılibini işaret dili ile yapılmasında öncü olan
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Genel Koordinatörü Gurbet Altay, ödüle layık görüldü. Altay’ın ödülünü oğlu Burak Altay aldı.
Tüm geliri ile Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki çocukların ihtiyaçları karşılanan Mevlana Şiirleri’nden oluşan “Hiç” albümünde “Birliğe Ulaş” ve “Su dedi ki” şiirlerine klip çeken Altay, burada da sosyal bir proje yaparak işitme engellileri unutmadı.
Beden dilinin çok önemli olduğunu belirten Altay, “Herşeyin başında samimiyet vardır. İşitme engelli arkadaşlarımıza Hz.Mevlana Celaleddin Rumi şiirleriyle ses olmaya çalıştık. İletişimde çok önemli olan samimiyet yapılan her işte başarı gelecektir. Bizleri yaptığımız bu çalışmayla ödüllendiren başta İşitme Engelliler Federasyon Başkanı’na ve ekibine çok teşekkür ederiz. İnşaallah bundan sonra sanatçı dostlarımız da çalışmaları daha da geliştirerek herkesin yapabileceği birşeylerin olduğunu kanıtlarlar.Bizler sadece okyonusta bir damla olmaya çalışıyoruz,Hz.Mevlana’nın düşüncelerini aktarmaya çalışıyoruz.Her geçen gün sevgi, hoşgörü ve saygıya daha çok ihtiyacımız olduğunu görüyoruz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.