Genel Haberler
Sepetteki bir çürük elma tüm sepeti çürütür
Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes, “Sepetteki Bir Çürük Elma Tüm Sepeti Çürütür” başlıklı son ekonomik görünüm raporunda şirketlerin ödeme alışkanlıklarını inceledi. Rapora göre, şirketler tarafından ödeme yapılmaması riski henüz ortadan kalkmış değil, büyüme oranları ve ticari beklentiler düşük; bu nedenle dikkatli olunması gerekiyor.
Raporu değerlendiren Euler Hermes Grubu Baş Ekonomisti Ludovic Subran, “Likidite, talep ve politik gelişmeler 2015’te yakından takip edilmesi gereken üç ana öğe. Hangi tüketici dünyayı kurtaracak? Ticaretin finansmanı doların yükselmesi ile daha kolaylaşacak mı? Politik riskler ticari yatırım kararlarını nasıl etkileyecek? Bu üç konu, “en iyisini umalım ama en kötüsüne hazırlıklı olalım” deyişinin mevcut duruma her zamankinden daha çok uygun olduğunu gösteriyor. 2014 yılında global iflas oranlarında yüzde 12’lik bir düşüş kaydedildi ve 2015’te ilave olarak yalnızca yüzde 3’lük bir düşüş bekliyoruz ancak işletmeler arası ticaret için hala ciddi bir risk görünüyor” dedi.
Euler Hermes’in Global İflas Endeksi, kriz öncesi seviyenin yüzde 12 altında kalıyor. Küçük makro gelişmelerle finansman kısıtlamaları, pek çok ülkedeki şirketlerin gelir tablolarında yük oluyor. Ödeme yapılmaması tehdidinin, Rusya ve Çin ekonomisindeki sorunlar nedeniyle, 2014 yılsonuna kadar yüzde 23’ün üzerinde artması bekleniyor, bu yüzden eskiden düşük bulunan büyüme oranları günümüzde normal kabul edilmeye başlanıyor. Ortalama tahsilat sürelerinde 2009’dan beri her yıl yükselen ve 2014’de 73 güne ulaşan bir artış görülüyor.
Euler Hermes’in raporu özellikle Avro bölgesindeki kırılganlığın altını çiziyor. Rapor; talebin düşmesinden, altyapı yatırımlarının oldukça yetersiz kalmasından, aşağı yönlü fiyat baskılarından ve süregelen kurumsal finansman sorunlarından bahsediyor.
2014: hayal kırıklığı, aksamalar ve fikir ayrılıklarının yılı
- 2014 yılı genel olarak iyimser başlasa da sonuç olarak hayal kırıklıkları yaşanan bir yıl oldu. Euler Hermes tarafından sigortalanan 80 büyük ekonomi arasından yalnızca İspanya ve Hindistan mütevazı bir performans gösterdi ve buna rağmen beklenenin altında kaldılar.
- Avro bölgesinde durgunluk, hem kurumların, hem de tüketicilerin taleplerinde problem yaşanmasına neden oluyor.
- Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin artmasına paralel olarak şirketlerin ticari riskleri de artıyor.
- Ortadoğu’da jeopolitik risklerin 2014 yılı boyunca artması sonucunda bölgede özellikle yatırım ve finans alanlarında tehditler oluşmaya başladı.
- Çin, yatırım odaklı yolundan ayrılarak yoluna yavaş ama iç pazara odaklı bir şekilde devam ediyor.
- Brezilya, 2014’te beklenen ve Euro bölgesindeki pek çok ülkeden daha düşük bir beklenti olan yüzde 0,3’lük büyüme kaydetti. Ürün fiyatlarının güçlü olduğu yıllarda kamu ve özel yatırım eksikliği varken tüketici harcamalarına güvenildiğinden ülke son dönemde ürün fiyatlarında yavaşlamaya maruz kaldı.
- Meksika, ABD’nin kalkınmasından yararlanarak güç kazandı. Yapısal reformlar yatırımcılara güven verdi ve enflasyon konusundaki baskılar gizli tutuldu.
2015’i likidite, talep ve politik gelişmeler yönlendirecek
Euler Hermes 2015’te Avro bölgesindeki ekonomik büyümenin yalnızca yüzde 1 olacağını öngörüyor. Dünyada GSYİH’de dört yıl üst üste bu yıl da yüzde 3’ün altında, 2,8’lik bir artış kaydedildi ve yalnızca gelişmekte olan pazarlarda yüzde 4,3’lük büyüme bekleniyor. Euler Hermes, ihracatçıların Afrika (yüzde 4,9) ve Orta Doğu (yüzde 3,8) gibi büyüyen bölgelerdeki fırsatlara yönelmesini bu esnada ödeme yapılmaması durumuna karşı da hazırlıklı olmalarını öneriyor.
- ABD, İngiltere ve Almanya’daki tüketim oranları biraz daha iyileşiyor ama oranların ancak 2008’deki seviyesine ulaşması bekleniyor. Ayrıca deflasyon riski nedeni ile ticaret hacmi ve fiyatlar uzun vadeli ortalamanın altında.
- 2015’te Fed’in faiz oranı politikasını değiştirmesinin dünya genelinde sınırlı bir etkisinin olması bekleniyor fakat bu yine de gelişmekte olan ülkeler için cari işlemler açığı ve risk anlamına geliyor. (Örn. Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, Türkiye)
- Daha ileriye bakmak gerekirse, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının 2015’te seçimler nedeni ile oy kullanacağını ve kamu politikalarının gittikçe daha müdahaleci olma eğiliminde olduğu göz önünde bulundurulduğunda Euler Hermes jeopolitik bir riskin yakınlaştığına dikkat çekiyor.
Subran, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “ABD’deki imalat artışından, İtalya’nın yeni pazarlarla durgunluktan çıkmasına kadar, dünyanın her yerinden olumlu sinyaller geliyor. Bunlar endüstriyel ürünlerde ve ev eşyalarında önemli bir potansiyel sunuyor. Ancak aynı zamanda bazı karışıklıklar var ve bu dönemde sürdürülebilir güveni, yatırım ve istikrarı yenilemek çok önemli olacak. Şirketler krizlere alışkın; zaman içinde de deneyim ve uzmanlık kazanmış durumdalar. Uluslararası arenada başarılı olmak için kaynaklarını zenginleştirmek her zamankinden daha önemli olacak.”
Çin, Rusya, Brezilya, Şili, Kolombiya ve Polonya için tehlike çanları çalıyor
Tarihe geçecek seviyede yüksek ve düşük global iflaslar |
||
2015 yılında asıl zorluk, bugünün riskli ülkelerini, zayıflama riski olan güçlü ülkelerden ayırmak olacak. Bu doğrultuda ayrı ayrı izlenmesi gereken beş ülke grubu şöyle: |
||
1. GRUP |
İflas rakamları rekor seviyede düşük olan ancak iflasları sınırlayan faktörlerle tahmin yürütülmeye devam edilemeyecek ülkeler |
ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Güney Afrika ve daha düşük seviyede olsa da İsveç. |
2. GRUP |
2014’te rekor seviyelerde düşük iflas rakamlarına sahip olan ancak 2015’te iflaslarda sıçrama yaşanması beklenen ülkeler |
Almanya, Avusturya ve Hong Kong |
3. GRUP |
Önemli yol kat etmiş olan ancak iflaslardaki azalmanın önemli dalgalanmalar sonrasında gerçekleşmesi nedeniyle risklerin halen mevcut olduğu ülkeler |
Danimarka, İrlanda, Litvanya, Hollanda, Portekiz, İspanya, Türkiye ve daha düşük seviyede olsa da İsviçre. 2015’te bir sıçrama beklenmesi nedeniyle ise Belçika ve Lüksemburg. |
4. GRUP |
Rekor seviyede yüksek iflas kaydeden ve iflas rakamlarını dengelemek için çabalayan ülkeler |
Fransa, İtalya, Finlandiya, Yunanistan, Norveç, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya ve Fas. |
5. GRUP |
Belirsizlikler ve kötüleşen trendlerle karşı karşıya olan gelişmekte olan ekonomiler |
Çin, Rusya, Brezilya, Şili, Kolombiya ve Polonya. |
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.