Firmalardan
Yıldız Holding, çalışanlarına “sıfır hata’yı senfoni orkestrasıyla anlattı
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, global marka olmanın beraberinde büyük sorumluluklar da getirdiğine işaret ederek, “Bundan sonraki odak noktamızda, dünyanın farklı noktalarındaki tüketicilerimize özel ürün ve hizmet sunma konusu olacak” dedi.
Yıldız Holding’in Kalite ve Ar-Ge birimlerindeki çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen 2. Kalite Zirvesi’, senfonik bir çalışmaya da sahne oldu. Zirve için Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından gelen üretim, bakım, Ar-Ge ve kalite ekiplerinden 600 çalışan, Crowne Plaza Asia’da sıra dışı bir gündemle toplandı. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Global İnovasyon ve Kalite Grubu Başkanı Ali Ülker’in liderliğinde gerçekleşen zirvede, Borusan Filarmoni Orkestrası Şefi Sascha Goetzel’in sunumu büyük alkış aldı.
Açılış konuşmasını Ali Ülker’in yaptığı zirvede 2014 yılı boyunca gerçekleşen en iyi performanslar, yürütülen başarılı kalite çalışmaları ve projeler de sergilendi. Konuşmasına, “Bu sene yeni sloganımızla yola çıktık: Kalitede sıfır hata” diye başlayan Ülker, şöyle devam etti:
“Başarı ince detaylarda gizlidir. Dedem merhum Sabri Ülker birçok şeyi tolere ederdi ama kaliteyle ilgili olabilecek bir kusuru affetmezdi. Sıfır hatayı farklı şekillerde tanımlayabiliriz. Ben şöyle yorumluyorum: Nihai mükemmellik mümkün değil ama bir ürünü temelinde doğru hammaddeyle, doğru ekipmanla iyi şekilde proses ettiğiniz zaman hatayı minimize etme şansınız var. İyi koşullarda saklayıp iyi ambalajlama yöntemleriyle muhafaza ettiğiniz zaman sağlıklı şekilde müşteriye ulaştırma şansınız var. Büyüklerimiz bize “bisküviyi cam taşır gibi hassasiyetle taşıyın” derdi. Hatayı fark etmek önemli; kalite kontrol sistemlerimiz bunun için hizmet veriyor. Oluşabilecek hataları erken uyarı sistemleriyle tespit etmek, tedbir almak için. Önemli olan hatayı telafi edebilmek. Plasiyerlerimiz, müşterilerimiz, distribütörlerimiz bizim fahri kalite elçilerimiz. Müşterilerimizden aldığımız şikayet ve önerileri en hızlı şekilde değerlendiriyoruz, ürünümüze sahip çıkıyoruz, bu da bize duyulan güveni sağlıyor.”
Sıfır hatanın bir yaşam tarzı olduğuna işaret eden Ülker, global marka olmanın beraberinde büyük sorumluluklar da getirdiğine işaret etti. Ülker, “Sıfır hata bizim hayat felsefemiz, yaşam tarzımız haline geldi. Her şeyden önce tüketiciyi iyi anlamak ve saygı duymak gerekiyor. Bundan sonraki odak noktamız, dünyanın farklı losyonlarındaki tüketicilerimize özel ürün ve hizmet sunmak olacak. Sürekli denetimlerle gelişim noktalarımızı tespit ediyoruz, ölçülmeyen başarı, başarı değildir. Yıllar içinde geldiğimiz bu nokta bizi mutlu ediyor. Sağlam adımlarla başladığımız kalite yolculuğunda kusursuzu hedeflemek müşteri memnuniyetine giden en kestirme yoldur” şeklinde konuştu.
Mutlu etmek, cezalandırmaktan daha iyi bir motivasyon aracı
Sunumunda dünyaca ünlü orkestra şeflerinin liderlik ve yönetim modellerini anlatan Borusan Filarmoni Orkestrası Şefi Sascha Goetzel, bireyden bütüne sıfır hatanın orkestra ve ekip içindeki mükemmel uyumla mümkün olabileceğine vurgu yaptı. Goetzel, “Orkestra içinde bir kişi hata yapsa hepimiz hata yapmış oluruz. Ekip çalışmasında en önemlisi birbirimize “saygı”. Sevgiyle, tutkuyla çalışmak hepimizi süperstar yapıyor. Sıfır hataya ulaşabilmek için en iyi yol mutluluk ile motivasyon yaratmaktır. Mutluluğun, korku ve cezalandırmaktan daha iyi bir motivasyon aracı olduğunu düşünüyorum. Mükemmelliğe odaklanan, vizyon sahibi ve ortak hedefi olan bir ekip parlar. Aynı kurallar üretim için de geçerli” şeklinde konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.