Genel Haberler
TÜBİSAD’tan açıklama var!
Türkiye’de Elektronik Haberleşme Sektörüne son beş yılda yaklaşık 25 milyar TL’lik yatırım yapıldı.
TÜBİSAD, bu yatırımların ve sınırlı ülke kaynaklarının verimli kullanılması için sektöre yönelik düzenlemeler öncesi detaylı etki analizi yapılması gerekliliğine dikkat çekti ve Deloitte tarafından hazırlanan “Elektronik Haberleşme Sektöründe Düzenleyici Etki Analizi” Raporu’nun kamuoyuna tanıtımını gerçekleştirdi. TÜBİSAD’ın (Bilişim Sanayicileri Derneği) çalışmaları çerçevesinde Deloitte tarafından hazırlanan “Elektronik Haberleşme Sektöründe Düzenleyici Etki Analizi” raporu, düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Rapor, elektronik haberleşme sektöründe regülasyon ortamının mevcut durumunu tespit ederken, iyileştirici bir model önerisi sunmayı amaçlıyor.
Elektronik haberleşme sektörü Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıyor. Telekom sektörüne son beş yılda yaklaşık 25 milyar TL’lik yatırım yapıldı ve sektör 200 binin üzerinde istihdam yarattı. Bilgi ve İletişim Sektörüne yapılan bir birimlik yatırımın toplam ülke ekonomisinin büyümesine 1.8’lik bir çarpan etkisi yarattığı tahmin ediliyor. Özellikle Telekom sektöründeki işletmeciler, her yıl gelirlerinin yaklaşık %16’sını yatırıma ayırarak yeni nesil hizmetleri müşterilerine sunmaya çalışıyorlar. Telekom sektörü, ekonomik etkilerinin yanı sıra bireysel ve iş yaşantısının da entegre bir unsuru haline gelmiş durumda.
Sermaye yoğun olan bu sektör, pek çok farklı düzenleyici kurum ve kanun koyucular tarafından verilen kararlarla, operasyonel ve finansal olarak etkileniyor. Elektronik Haberleşme sektöründe yapılan düzenlemeler sadece Telekom işletmecilerinin yatırımlarının sürdürülebilirliğini değil, aynı zamanda kamuyu, diğer işletmeleri ve tüketicileri de içeren geniş bir paydaş kitlesini etki altına alıyor. Elektronik Haberleşme sektöründe Düzenleyici Etki Analizinin önemi bu nedenle ön plana çıkıyor ve öncesinde yeterince analiz edilmemiş düzenlemelerin kullanıcıya ve işletmecilere maliyeti yüksek olabiliyor.
2006 yılında T.C. Başbakanlığı tarafından yayınlanan bir yönetmelikle 10 milyon TL ve üzerinde etkiye sahip olacak yeni düzenlemeler için Düzenleyici Etki Analizi (DEA) yapılması zorunlu kılınmıştır. Ancak yine de Türkiye’de etki analizinin yaygın olarak uygulanmadığı görülmektedir.
Etki Analizleri sadece ekonomik fayda ve maliyetleri değil, sosyal ve çevresel etkileri de analiz etmeli, bu etkileri mümkün olduğunca niceleştirerek tespitlerde bulunmalıdır. Etki Analizlerinin yapılmasındaki amaç sadece ekonomik olarak en optimum kararların verilmesini sağlamak değil aynı zamanda yenilikçilik ve müşteri deneyimine yapılacak yatırımların da sürdürülebilirliğini sağlamak ve tüketicilerin refah seviyesini arttırmaktır.
Elektronik Haberleşme sektöründe gerçekleştirilmiş olan birkaç ardıl Etki Analizi dışında, metodolojik olarak uygulanan bir süreç bulunmamaktadır. Etkileri daha önceden öngörülemediği için iptal edilen ya da daha sonra değiştirilen birçok düzenleyici karar bulunmaktadır.
Bu gözlemlerden hareketle TÜBİSAD, Telekom sektöründeki regülasyon ortamının mevcut durumunu tespit etmek ve iyileştirici bir model önerisi sunmak için “Elektronik Haberleşme Sektöründe Düzenleyici Etki Analizi” raporunu yayınlamıştır.
Raporun kamuoyu tanıtımının yapıldığı basın toplantısında, Elektronik haberleşme sektörünün Bilgi teknolojileri ile birlikte hızla değişmekte ve gelişmekte olduğunu belirten TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği) Başkanı Prof. Dr. M. Kemal Cılız konuyla ilgili şunları söyledi:
“Türkiye’de, son 15 senede, özellikle Elektronik Haberleşme sektöründe, önemli düzenlemeler gerçekleştirildi, sektör rekabete açıldı ve bu alanda yeni yatırımlar yapıldı. Bugün gelinen noktada, alınan yolun ne kadar önemli olduğu açık. Sektörün artan etki alanı nedeniyle, elektronik haberleşme sektörüne yönelik yapılan her düzenleme, vatandaşlardan kamu kuruluşlarına, küçük işletmelerden büyük şirketlere kadar hemen herkesi önemli derecede etkiliyor. Yapılan düzenlemelerin olumlu ve olumsuz etkileri artık her alanda çok hızlı hissedilebiliyor. Bu da doğal olarak yapılacak düzenleme öncesi detaylı bir etki analizi çalışmasının yapılmasını gerekli kılıyor.”
Düzenlemeler hayata geçirilmeden önce yapılması gereken etki analizinin, düzenlemenin sektöre getireceği yük ile bu analiz sonucunda ortadan kalkacak olan riskin de fayda-maliyet analizinin yapılmasının büyük önem arz ettiğini dile getiren TÜBİSAD Telekomünikasyon Komisyonu Başkanı Veli Tan Kirtiş ise “Elektronik haberleşme sektörü bugün, bireylerden, küçük veya büyük bütün işletmelere, Türkiye’nin tamamına yakını diyebileceğimiz çok geniş bir kitleyi ekonomik ve fayda olarak etkilemektedir. Bu nedenle sektörde yapılan her türlü düzenlemenin olumlu veya olumsuz etkisi de o derece büyük olmaktadır. TÜBİSAD’ın “Elektronik Haberleşme Sektöründe Düzenleyici Etki Analizi ” başlıklı raporunun amacı, düzenlemelerin içeriğini tartışmak değil, düzenleme öncesinde ve sonrasında “Etki Analizi” çalışmasının en iyi standartlarda yapılmasının ülkemiz için önemini vurgulamak ve Düzenleyici Etki Analizinin tam olarak hayata geçirilebilmesi için bir yol haritası sunmaktır” dedi.
DEA Raporunu hazırlayan Deloitte Türkiye Ortağı Tolga Yaveroğlu da raporun önemine değinirken Düzenleyici Etki Analizi hakkında şunları söyledi: “Günümüzde Elektronik Haberleşme sektörü bireylerin yaşantısına ve ekonominin geneline öylesine entegre olmuştur ki, ilk bakışta ilgisi gözükmeyen bir alanda, sektör dışındaki bir kurum tarafından yapılan bir düzenlemenin bile sektör paydaşlarına olumlu ya da olumsuz etkileri olabilmektedir. Bu nedenle, düzenleme sürecinde alınan kararların olası etkilerinin metodolojik bir çalışma ile öngörülerek analizlerinin yapılması artık büyük önem teşkil etmektedir. Hazırlamış olduğumuz bu çalışmada sunulan Düzenleyici Etki Analizi çerçevesi ve uygulama yol haritasının, sektördeki yatırımların sürdürülebilirliğinin sağlanması yolunda olumlu bir katkı sağlayacağını umuyoruz.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.