Firmalardan
Kıdemli Kırtasiye: Kırtasiyede sağlıklı ürün çok önemli!
Kıdemli Kırtasiye Genel Müdürü Selim Varıcı, tüketicilerin, kırtasiye ürünlerinde gereksiz tüketime zorlandığını söyledi.
2015-2016 eğitim öğretim yılının başlamasına az bir süre kala aileleri kırtasiye malzemesi telaşı sarmış durumda. Birçok veli okuldan eline tutuşturulacak kırtasiye malzemesi listesiyle kırtasiye ve zincir marketlerin kırtasiye reyonlarında listesini tamamlama telaşını yaşıyor.
Kıdemli Kırtasiye Genel Müdürü Selim Varıcı, tüketicinin kırtasiye ürünlerinde kolay yanıltıldığını ifade ettikten sonra şunları söyledi:
“Kırtasiye ürünleri genelde eğitim sezonu başında tek seferde alındığı için tüketici çoğu zaman yanılabilmektedir. Çünkü tüketici diğer alışverişlerde olduğu gibi kırtasiye sektöründeki fiyatları pek bilemez. Alışverişler de genellikle çocukla birlikte ve yoğunluk içerisinde olduğundan fiyatları karşılaştıracak bilgiye de sahip olmaz. Okuldan verilen listeyi tamamlamaya çalışır.
Sektöre geleneksel olarak baktığınızda, kırtasiyecilik dönemsel bir iş olarak yapılagelmiştir, bir bakıma bırakın alıcıyı, satıcının da aslında çok tanımadığı bir sektördür. Kırtasiyede ürünlerde müşterinin dikkatini çekebilecek birkaç üründe uygun fiyat politikası uygulanır. Yan ürünlerde ise veliyi yanıltacak şekilde üç dört kat fazla fiyatlar oluşturulur.
Bu manada ciddi altyapısı olmayan satış noktalarında satıcı, ürünü tanımazsa, kalitesini bilmezse sonuçta müşterisine verimsiz bir alışveriş sunmuş olur.
Çünkü kırtasiye sektöründe şu anlayış oluşmuş. Yılda üç dört gün satış yapıp vurgun vurmak gibi bir anlayış yerleşmiş. Herkes o dönemde nasıl para kazanırızın peşine düşüyor.
Defterler başta olmak zere birçok kırtasiye ürünü çocukların tenine temas ediyor. Bu ürünlerde standartlara dikkat etmek gerekiyor. Mesela defter konusunda veli, uygun olduğunu düşünerek kilo ile defter alıyor. Çocuk sayfayı her çevirdiğinde parmağını diline sürüyor ve defterin yaprağını çeviriyor. Ve bu defteri yıl boyu kullanıyor. Bu kağıdın üretiminde kullanılan kimyasallar, boyalar cidden önemlidir. Buna dikkat edilmesi gerekir. Biz bu konuda sağlığa zarar vermeyecek şekilde ürün kullanarak üretim firmaları tercih ediyoruz. Çocukların direkt olarak sağlığını ilgilendiren bu gibi konularda ürünün ucuzunu satalım diye bir endişeye giremeyiz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.