Firmalardan
Down sendromlu gençler iş yerinde, hayatın içinde
Down Sendromu Derneği’nin üç yıldır başarıyla uyguladığı, “Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum” projesi, Temmuz ayından bu yana Sabancı Vakfı Hibe Programları desteğiyle devam ediyor.
Down Sendromu Derneği tarafından hayata geçirilen ve üç yıldır başarıyla devam eden İş Koçluğu Programı bu yıl Sabancı Vakfı Hibe Programı kapsamında destekleniyor. Down Sendromu Derneği Down sendromlu bireylerin iş hayatına katılımlarının mümkün olduğunu daha geniş kitlelere duyurmak ve kanun koyuculara ilgili düzenlemeleri önermek amacıyla “Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum” projesiyle yola çıktı. Üç yıldır süren proje kapsamında bu güne kadar istihdamı sağlanan Down sendromlu gençlere her geçen gün yenileri eklendi. Sabancı Vakfı ile işbirliği kapsamında İş Koçlarının çoğalması, dolayısıyla daha çok Down sendromlu bireyin iş hayatında yerini alması hedefleniyor.
“Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum” projesinin koordinatörü, Down Sendromu Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen, “Daha fazla Down sendromlu gencin istihdam edilmesini hedefliyoruz” diyerek asıl amaçlarının altını çiziyor ve ekliyor; “Biz Down sendromlu gençlerin ve ileride tüm zihinsel engelli gençlerin iş koçlarının desteğiyle aktif bir çalışma hayatı sürdürebileceğine inanıyoruz. Bu yüzden de iş koçları yetiştirmeyi ve bunun ülke genelinde yaygınlaşmasını çok önemsiyoruz. İş Koçluğu Programının Türkiye’de bir zihinsel engelli istihdam politikası olarak uygulanmasını istiyoruz.”
İstihdamın engelli bireylerin hayatın her alanına eşit şekilde katılımını sağlamadaki önemini vurgulayan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan “Sabancı Vakfı olarak, engellilerin çözüm bekleyen öncelikli sorunlarından istihdam, eğitim ve hak temelli mücadele konularını gündeme getiriyoruz. Bu alanda yapılan projeleri de Hibe Programlarımız aracılığıyla destekliyoruz. Down Sendromu Derneği ile beraber de zihinsel engelli gençlerin iş hayatına katılımı için örnek teşkil eden bir model üzerinde çalışıyoruz. Derneğin bu konudaki uzmanlığının yanına hibe desteğimizi ve proje danışmanlığımızı koyarak bu yıl 20 gencin istihdamına ve İş Koçluğu modelini Türkiye’ye duyurmaya katkıda bulunacağız” dedi.
Projeye istihdam yaratarak destek veren kurum ve kuruluşlar şöyle; Bimeks, Big Chef’s, Ravago Petrokimya Üretim A.Ş., Hilton İstanbul Bomonti Hotel&Conference Center, Deichmann, Bantaş, ISS Hazır Yemek Üretim ve Hizmet AŞ.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.